SES Adana Şubesi: Halk yoksullaşıyor, sosyal hizmet emekçilerinin yükü artıyor
SES Adana Şubesi, Dünya Sosyal Hizmet Günü'nde yaptığı açıklamayla sosyal hizmet emekçilerinin artan iş yüküne ve çalışma koşullarına karşı acil taleplerini dile getirdi.
Fotoğraf: Evrensel
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi, Dünya Sosyal Hizmet Günü nedeni ile düzenlediği basın toplantısında son yılarda savaş, pandemi ve ekonomik kriz nedeni ile yaşanan yıkımın yaralarını sarmaya çalışan sosyal hizmet emekçilerinin artan iş yüküne ve emekçilere yönelik yönetici baskısına dikkat çekerek özlük haklarının verilmesini, mobbingin son bulmasını istedi.
“ÖZLÜK HAKLARIMIZ VERİLSİN”
Basın metnini okuyan SES Adana Şubesi Hukuk Sekreteri Erhan Öksüz, halkın sosyal yardımlara mecbur bırakılan halkın çıkarları için özverili bir şekilde çalıştıklarını belirterek “Tüm sosyal hizmet emekçilerinin insanca yaşamaya yetecek ücret alabilmeleri, özlük haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için verdiğimiz mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
“SOSYAL HİZMET UZMANLARI İŞ YÜKÜ VE SORUŞTURMALARLA UĞRAŞIYOR”
İş yüklerini arttıran etkenlerden bahseden Öksüz, işsizlik, hayat pahalılığı ve yoksulluk ile boğuşan yoksul halkın sosyal yardımlara bağımlı hale getirildiğini ifade etti. Öksüz, son yıllarda artan kadın cinayeti haberleri ve çocuk istismarı vakalarının artışına da dikkat çekti. Son zamanlarda ekonomik krizler, doğal afet, savaş, salgın hastalık gibi nedenlerle insan hakları ihlallerine uğrayan kadın, çocuk, engelli, yaşlı, LGBTİ+, mülteci, yoksul, mahkum ve hastaların sayısının arttığını dile getiren Öksüz, yaşanan ihlallerin kendi iş yüklerini de arttırdığını anlattı.
“İHRAÇ EDİLEN SOSYAL HİZMET UZMANLARI GÖREVLERİNE DÖNMELİ”
Artan iş yüküne rağmen özverili şekilde çalışan, elinden geleni yapan sosyal hizmet uzmanlarının liyakatsiz yöneticilerin mobbingine maruz kaldığını ve soruşturmalar ile uğraşmak durumunda kaldıklarını ifade eden Öksüz, şunları söyledi:
“Böyle bir süreçte sosyal hizmet uzmanları ve sosyal hizmet emekçileri desteklenerek sessiz çoğunluğun sesi, toplumun vicdanı olmaya devam etmelilerdir. KHK ile haksız yere işinden atılan sosyal hizmet emekçileri de bu mücadeleye destek açısından derhal işlerine iade edilmelidirler. Bu süreçte baş aktör olan sosyal hizmet uzmanları ve sosyal hizmet emekçileri var gücüyle bu mücadelenin içinde olacaktır.”
“PANDEMİDE KORUNMADIK”
Geçen bir yılda alanda çalışan sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin koruyucu ekipmanlara ulaşımda zorluklarla karşılaştığını dile getiren Öksüz, “Ekipman talebine karşılık soruşturma geçiren hatta sürgün edilen üyelerimiz bile olmuştur. Yani hem sosyal hizmet emekçilerinin hem de halkın sağlığı riske edilmiştir. Yine yatılı kuruluşlarda çalışan sosyal hizmet emekçileri aşılanırken alana çıkan hatta yatılı kuruluşlara nöbete giden personel aşılanmamıştır. Tüm sosyal hizmet emekçileri derhal aşılanmalıdır” dedi.
“YATILIDA 14 GÜN ÇALIŞMA SİSTEMİ KALDIRILMALIDIR”
Yatılı kuruluşlarda çalışan sosyal hizmet emekçileri pandemi nedeniyle bir yıldır 14 gün kurumdan çıkmadan vardiya sistemiyle çalışmaya devam ettiğini de hatırlatan Öksüz, “Sosyal hizmet emekçilerinin psikolojisi alt üst olmuş, yaşam döngüleri bozulmuş ve yıpranmışlardır. Sosyal hizmet emekçilerinin nöbet ücretleri yatırılmamış, ek ödeme yapılmamış, nöbet izinleri kullanılamamış ve çalışanlar yıllık izne çıkamamıştır. İnsan haklarına aykırı bir şekilde çalışmaya mahkum edilmişlerdir. Öncelikle çok fazla işsiz sosyal hizmet uzmanı da varken bir an önce gerekli personel istihdamı sağlanmalı, 14 gün çalışma sistemi kaldırılmalıdır. Vardiyadan kaynaklı özlük hakları verilmelidir” diye seslendi. (Adana/EVRENSEL)