Doç. Dr. Çelik, Yargıtay'ın atıf yaptığı AİHM örneğinin HDP ile örtüşmediğini söyledi
HDP'ye açılan kapatma davası, AİHM'nin eski kararlarını gündeme getirdi. Anayasa Hukukçusu Demirhan Burak Çelik, Yargıtay'ın atıf yaptığı AİHM kararlarının HDP davasıyla örtüşmediğini söyledi.
Demirhan Burak Çelik | Fotoğraf: İstanbul Barosu
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açması, AİHM'nin benzer davalarda verdiği kararları bir kez daha gündeme getirdi.
HDP'ye kapatma davası açan Şahin de davanın gerekçesinde "Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için yeterli bir gerekçe olarak kabul etmiştir" ifadesini kullandı.
Ancak Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Demirhan Burak Çelik, bahsedilen AİHM kararının HDP'nin kapatılma gerekçeleriyle örtüşmediğini söyledi. AİHM'nin daha önce kapatılan DTP hakkında verdiği "Türkiye’nin Avrupa insan hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) ihlal ettiği" yönündeki kararını hatırlatan Çelik'in Twitter hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle:
"HDP hakkındaki kapatma davasında, AİHM içtihadı ve özellikle Herri Batasuna ve Batasuna (HB ve B) kararları gündeme gelecek yine. DTP davasında olduğu gibi. Oysa bu kararlara karşın AİHM, DTP başvurusunda Türkiye’nin AİHS’yi ihlal ettiğine karar vermişti.
Bu yüzden uzunca bir tweet dizisiyle küçük bir anımsatmada yarar var. (Bu arada DTP ve Diğerleri/Türkiye kararından yola çıkarak AİHM’nin siyasal partilerin kapatılması konusundaki içtihadını incelediğim bir makaleme şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz
1)AİHM, DTP kararında da partilerin şiddetle arasına açıkça mesafe koyması gereğinin altını çizmiştir. Öte yandan indirgemeci biçimde “terörü kınamamak kapatma nedenidir” şeklinde özetlenen HB ve B kararı ile Türkiye'nin ve DTP'nin durumu arasındaki farkı da özenle vurgulamıştır
2)AİHM'ye göre parti kapatmalarda soyut bir “terörü kınamama” olgusuna dayanılamaz. Somut terör eylemlerinin kınayıp kınamamış olduğu dikkate alınmalıdır. Ama Mahkemenin olay temelli değerlendirme yaptığı, başka bir başvuruda farklı karar verebileceği de unutulmamalıdır.
3)AİHM, bu kararda da siyasal çoğulculuğun önemini vurgulamıştır. Mahkeme, İspanya ve Türkiye’yi karşılaştırmış, İspanya’nın pek çok özerk bölgesinde, çok sayıda “ayrılıkçı” siyasal partinin barış içinde bir arada varlığını sürdürdüğünün altını çizmiştir.
4)Kapatma yaptırımının ölçülülüğü sorununu tartışırken de, “ulusal makamların çatışan menfaatleri dengelerken, siyasal çoğulculuğun gereklerini yeterince dikkate almaları zorunluluğu”nu açıkça ifade etmiştir.
5)AİHM’nin DTP ve Diğerleri kararında bir kez daha vurgulanan hususlardan biri de, demokratik siyaset kanallarının açık tutulmasının bir ülkenin karşılaştığı sorunların çözümü bakımından taşıdığı önemdir.
6) Anayasa Mahkemesi “DTP üyelerinin PKK ile aynı ideolojiyi benimsedikleri ve aynı hedefe yöneldiklerini" belirtmiştir. Başka kapatma davalarında da “araçları farklı olmakla birlikte partinin amacının teröristlerin amacı ile benzerlik gösterdiği”ni vurgulamışlığı vardır.
7) AİHM’ye göre ise, kimi ilkelerin yasal bir siyasal oluşum tarafından savunulmasının terör eylemlerine destek vermeye indirgenmesi, bu konudaki sorunların demokratik bir tartışma çerçevesinde ele alınması olasılığını azaltacaktır.
8) Bu aynı zamanda, bu ilkeleri savunmayı silahlı örgütlerin tekeline bırakmak olur, ki bu da AİHS md. 11’in ruhuna ve bu maddenin dayandığı demokratik ilkelere kesinlikle aykırıdır.
9) AİHM'nin siyasal çoğulculuk ve demokratik siyaset konusundaki bu yaklaşımı, her halde DTP ve Diğerleri/Türkiye kararından çıkarılabilecek en önemli sonuçlardan biridir."
Doç. Dr. Demirhan Burak Çelik'in "İHAM’IN DTP ve Diğerleri/Türkiye Kararı Üzerine" başlıklı makalesine de buradan ulaşabilirsiniz. (İstanbul/EVRENSEL)