MEB’in 1000 okul projesi eğitim için mi, döner sermaye için mi?
İstanbul'daki meslek lisesinde görev yapan bir öğretmen, MEB'in "1000 okul projesi"ni ve amaçlarını yazdı.
Fotoğraf: Sinancem Alikoç/Evrensel
Meslek lisesinden bir öğretmen
MEB’in son yıllarda okullar arası başarı farklarını azaltmak ve mesleki eğitimi güçlendirmek amacıyla başlattığı Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi’nin amaçlarında belirtilen “Okulların altyapısının güçlendirilmesi ve eğitim ortamlarının zenginleştirilmesi ile birlikte öğrencilerin mesleki ve akademik becerilerinin geliştirilmesi” hedefinden çok, güçlendirilen bu altyapılarla uygulamaya konulan döner sermaye işletmeleri üzerinden elde edilen üretim geliri, projenin başarısı olarak sunulmaktadır.
Projenin amacında “Mesleki eğitimde son yıllarda yaşanan iyileşmenin tüm meslek okullarımıza yaygınlaştırılması ve mesleki eğitimin kalitesinin artırılması” yer alıyor, yine proje hakkında “Proje kapsamında seçilen bu okullarda yaklaşık 600 bin öğrenci eğitim alıyor. Okulların seçiminde öğrencilerin devamsızlık oranı, akademik başarı oranı, sınıf tekrarı yapan öğrenci oranı ve örgün eğitim dışına çıkan öğrenci oranı gibi kriterler kullanıldı” deniliyor. Projede somut olarak yapılacaklar konusunda ise, “Amacımız, belirlediğimiz okulları çok boyutlu olarak desteklemek. Öncelikle okul yöneticilerimize ve öğretmenlerimize yönelik eğitim programları başlattık. Diğer taraftan, okulların fiziki altyapısını güçlendiriyoruz. Yeni laboratuvarlar yapacağız, mevcutlarını güncelleyeceğiz. Tüm okullarımıza kütüphane yapacağız. Spor alanları oluşturacağız. Öğrencilerimizin temel ve akademik beceri eksikliklerini telafi etmeye yönelik destek eğitim programları uygulayacağız. Öğrencilerimizin kişisel gelişimlerini desteklemeye yönelik farklı destek programları uygulayacağız. Ayrıca, öğrencilerimizin ebeveynlerinin eğitim düzeylerini artırmalarına yönelik eğitim destekleri sunacağız” deniliyor.1
Ancak çok geçmeden bu projenin ana amacının mesleki eğitimde kalitenin artırılmasından çok projenin başarısı, rantabl çıktılar ve elde edilen döner sermaye geliri olduğu görülüyor. Buna dair en somut veriler ise yine MEB’in sitesinde: “Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi’nde somut adımlar atılmaya devam ediliyor. Seçilen 1000 okulumuzun 2020 yılında sadece 438’inde döner sermaye işletmesi bulunuyordu. 2020 yılının ilk 11 ayında bu okullarımız üretim kapasitelerini yüzde 42 artırdılar ve 157 milyon liralık üretim yaptılar. Öğrencilerimiz üretimden 11 milyon lira, öğretmenlerimiz ise 25 milyon liralık gelir elde ettiler. 2021 yılında geriye kalan 562 okulumuzda da döner sermaye işletmesi açmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda 2021 yılında bu okullarımızın her birine iki yeni atölye kuracağız.”
Yine MEB’in sitesindeki haberlerde “Millî Eğitim Bakan Yardımcısı, ‘Son iki yılda mesleki eğitimde döner sermaye kapsamında meslek liselerinde yapılan üretim kapasitesini artırmaya ve ‘eğitim-üretim-istihdam’ döngüsünü güçlendirmeye çalıştıklarını’ belirtti. ‘Yapılan düzenlemeler ve planlamalar sonucunda son iki yılda bu kapsamdaki üretimlerden elde edilen gelirin 2018’e göre yüzde 100 artarak 500 milyon lira bandına ulaştığını’ bildiren Bakan Yardımcısı, şunları söyledi2:
“2020’de kovid-19 salgını nedeniyle daha önce üretim yapılabilen çoğu üretim kaleminde sıkıntı yaşanmasına rağmen üretim portföyünde değişikliğe giderek bu sıkıntıyı aşmaya çalıştık. Özellikle maske, dezenfektan, yüz koruyucu siperlik, maske makinesi ve solunum cihazı gibi bu süreçte talep edilen ürünlerin üretimine odaklandık. 2021’de bu kapasiteyi çok daha fazla güçlendireceğiz.”
Aynı haberde “Millî Eğitim Bakanlığına bağlı meslek liselerinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen üretimden elde edilen gelir, son iki yılda yüzde 100’ün üzerinde artarak 503 milyon 197 bin 847 Türk lirasına ulaştı” denilmektedir3. Yine MEB haberlerinde; “Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Kovid-19’a rağmen bu rakam 2020 yılında 503 milyona çıktı, 2021 yılındaki hedefimiz 1 milyar lira. 3 bin 574 mesleki teknik eğitim okulunun üretim kapasitesini arttıracağız. Buradaki amacımız sadece üretim yapmak değil, aynı zamanda öğrencilerimizin uygulama becerilerini arttırmak. Eğitim, öğretim ve istihdam çevrimini güçlendirmek” denilmektedir4.
Yıllardır mesleki eğitimin piyasa koşullarının ve ihtiyaçlarının gerisinde kaldığını belirten MEB’in bu okulların ihtiyacı olan altyapı ve eğitim ortamlarının güçlendirilmesi çalışmalarını kendi bütçesi ile değil de, özel sektör, sanayi odaları, ticaret odaları vb. özel sektör kurumları aracılığı ile proje okulları üzerinden gidermeye çalışması, mesleki eğitim okullarına bakışı; öğrencilerin mesleki ve akademik beceriler kazandıkları okullar olmaktan çok, piyasa ile rekabet içerisinde gelir elde edebilen okullar olarak yapılandırmıştır. Sonuç olarak yapılan yatırımların mesleki eğitimin kalitesinin artırılmasından çok, geçmişte piyasanın insafına terk edilmiş birçok iş alanının, özellikle de pandemi koşullarında kişisel koruyucu ekipmanların devlet eliyle üretilememesinden de kaynaklı, bu açığın meslek liseleri üzerinden karşılanması, meslek liselerini kamunun yeni üretim merkezi (eski KİT’ler gibi) yapılmasının da yolunu açmış oldu. Bu proje maalesef, MEB’in açıklamalarından da anlaşılacağı üzere, amaçlarında belirtilen öğrencilerin mesleki ve akademik becerilerinin geliştirmesi eğitiminden çok, eğitime yatırım adı altında ucuz iş gücüne dayalı üretim merkezleri oluşturmayı amaçlamış görünüyor.
1 Mesleki eğitimde 1.000 okul projesi
2 Mesleki eğitimde 1000 okul projesi ile ekonomiye 157 milyon liralık katkı sağlandı
3 Meslek liselerinin üretimden elde ettikleri gelir son iki yılda yüzde 100 arttı
4 Meslek liseleri bu yıl 1 milyar lira üretim geliri hedefliyor