18 Mart 2021 13:48

8 Mart’a giderken medya ve kadın

Genellikle medyada kadın cinsellik, aldatılma, kıskançlık, şiddet ve vahşet gibi haberlerle karşımıza çıkmaktadır. Medya kadının maruz kaldığı şiddet ve vahşeti meşrulaştırıcı bir dil kullanmaktadır.

Fotoğraf: Joppe Spaa/Unsplash

Paylaş

Tuğba EROĞLU

Çukurova Üniversitesi

Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, Ekmek ve Gül editörü Hilal Tok ile 8 Mart’a giderken medyada kadın ve gazetecilik üzerine bir yayın gerçekleştirdi; Türkiye’de kadın olmak ve Türkiye' de kadın gazeteci olmanın zorluğunu ve zorluk karşısında neler yapabileceğini tartıştı.

Hilal Tok, kadın aktarımında medyanın toplumu nasıl etkilediğinin ortada olduğuna dikkat çekerek “Cinsiyetçi söylemler sıkça kullanılıyor ve dil üslup bakımından nasıl bir tutum sergilediklerini görmek durumu aydınlatıcı nitelikte kılıyor. Cinsiyetçi söylem olarak kullanılan cani, pedofili gibi terimler medyada şiddetin bir hastalıkmış gibi aktarıldığının kodlanmaya çalıştığının farkında olmamız gerekir. O yüzden kullanılan kalıplara çok dikkat etmemiz gerekir. Bir haberi sunarken kullandığımız üslup çok önemlidir. Üslubumuz cinsiyetçi söylem içermemelidir” dedi.

BASIN EMEKÇİSİ KADINLAR ÖRGÜTLENMELİ

Tok, basın emekçisi kadınların meslektaşları tarafından çoğu kez şiddete maruz kaldığını, kadın gazetecilerin örgütlü olması, çalışma haklarını koruyan sendikaya sahip olmaları gerektiğini ve birlik olmanın tüm zorlukları yenebileceğini önemle vurguladı.

Hilal Tok, haber diline dair sözlerine şöyle devam etti;

“Bir haber yaparken haber kaynaklarını korumak gerekir aksi takdirde haber kaynağını belirtirsek kişiyi zor durumda ifşa etmeye maruz bırakabiliriz. Bir diğer olarak istismar, haberi sunarken yumuşak dilden kaçınmalı, pornografik dilde anlatmaktan kaçınılmalıdır. Bunun yanı sıra haberlerde gereksiz kelimelerden bahsedilmemesi cinsel yöneliminden bahsedilmemesi de önem taşır. Yoksa bu da bir ayrımcılığa sürükler.

Medyada kadın cinayetlerinde kullanılan sansasyonel başlıklar arasında şok cinayet, utanç davası ya da başka bir örnek olarak "cinnet geçiren koca şiddet saçtı " gibi işlediği suçun bir sebebi olduğunu vurgulayan, algı yaratan başlıklar olduğunu söyleyebiliriz.”

“KADIN GAZETECİ OLARAK BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİYDİ”

Canlı yayına katılan öğrencilerle konuya ve gerçekleştirdiğimiz yayına dair görüşlerini istedik.

Canlı yayına katılan öğrencilerden Elif, sorunların yanı sıra çözümlerden de bahsedilmesini olumlu bir şey olarak nitelendirirken, bu tür bilgilendirici ve önemli yayınlara daha fazla katılım olmasının gerekliliğini vurguladı.

Şükran ise şu sözlere yer verdi:

“Kadın gazetecilerin ayrımcılığa maruz bırakıldığı ve aslında var olduğunu kanıtlamak için karşı cinsten daha fazla çalışması, kendini hırpalaması göz ardı edilmemeli. Sahada çalışırken birçok şiddete (sözlü, fiziksel, psikolojik) maruz kalıyor. Eşit haklarla yer almak cinsiyet ayrımı gözetilmeden işlerini yapmaları gerekmektedir. Bir diğer husus ise haberlerde kullanılan yanlış dil veya görüntü. Kişi/kişileri rencide edecek, incitecek veya kişiye uygulanan şiddeti tekrar ettirecek yani özendirecek şekilde haber dili kullanımı yanlış olduğunu belirtmek isterim. Hilal Tok ile yapılan yayında, kadın gazetecilerin yaşadığı ayrımcılık hakkında verilen bilgiler, haberlerde kullanılan yanlış dil ve görüntünün nelere yol açtığını, haber dilini nasıl kullanmak gerektiğine dair bilgilendirilmesi bir kadın gazeteci olarak benim için çok değerliydi.”

Bir diğer öğrenci Melek de görüşlerini söyle dile getirdi:

“Genellikle medyada kadın cinsellik, aldatılma, kıskançlık, şiddet ve vahşet gibi haberlerle karşımıza çıkmaktadır. Medya kadının maruz kaldığı şiddet ve vahşeti meşrulaştırıcı bir dil kullanmaktadır. Kadının uğradığı şiddeti büyük manşetlerle "nedeni” sorgular bir şekilde verilmektedir. Bu gibi haberler kadının uğradığı şiddet haklıymış gibi verilmektedir.  Yayında da bu gibi örnek haberleri inceledik. Medyada kadın çalışan sayısı da çok az. Medyada işveren, kadına iş vermemesinin temel nedenini kadınların her yere gidemeyeceğini, gece geç saatlerde çalışamayacağını öne sürüyor.”

ÖNCEKİ HABER

AB'den Gergerlioğlu ve HDP'yi kapatma davası açıklaması: Endişe duyuyoruz

SONRAKİ HABER

Emine Şenyaşar'ın nöbet eylemine belediye engeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa