20 Mart 2021 06:41
Son Güncellenme Tarihi: 20 Mart 2021 14:08

İstanbul Newroz'unda binler seslendi: Faşizm yenilecek direnen halklar kazanacak

İstanbul'da Newroz kutlaması için binler alana akın etti. Alandan barış talebi yükseltilerek "Biliyoruz, inanıyoruz ve gerçekleştireceğiz: Faşizm yenilecek direnen halklar kazanacak" denildi.

Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel

Paylaş

Meltem AKYOL
Eylem NAZLIER
İstanbul

“Newroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim” sloganıyla düzenlenen İstanbul Newroz’u, Yenikapı Miting Meydanında yapılıyor. Polis önleminin yoğun olduğu meydan girişlerinde binlerce insan Newroz etkinliğine akın etti.

9 DİLDE NEWROZ KUTLAMASI

Kutlamanın yapıldığı ve Kürtçe-Türkçe "Newroz ateşiyle direnelim özgürleşelim" ve "Newroz kadınların özgürlük isyanıdır" yazılı dev pankartların asıldığı alana, 9 dilde "Newroz kutlu olsun" pankartları asıldı.

Etrafı polis bariyerleriyle çevrili olan miting alanına tek bir noktadan girildi. Yenikapı Marmaray durağından Newroz alanına kadar geniş güvenlik önlemleri alan polis, üç noktada arama yaptı.

"GERGERLİOĞLU YALNIZ DEĞİLDİR"

İstanbul'da Newroz'un kutlamasının adresi olan Yenikapı miting alanına sabah saatlerinden itibaren giriş başladı. Alana giriş yapanlar, "HDP halktır, halk burada", "Vekiline sahip çık, HDP'yi kapattırma", "Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük", "Gergerlioğlu yalnız değildir", "Kürtlere özgürlük, Ortadoğu'ya Barış", "Siyasi tutsaklar onurumuzdur", "Kadın, yaşam, özgürlük", "Yaşasın halkların özgürlüğü", "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" sloganları atıldı.

EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ: BİRLİKTE KAZANACAĞIZ

Saygı duruşu ile başlayan mitingde Tertip Komitesi Başkanı Murat Kalmaz, komite adına newrozu kutladı. Ardından tertip komitesi sahneye çıkarak mitingi selamladı.

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri Platformu tarafından hazırlanan ortak metin Zeynep Çelik tarafından paylaşıldı.

HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi, HDP’ye açılan kapatma davası ve son olarak gece yarısı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasına tepki gösterilen metin sık sık “Gergerlioğlu yalnız değildir, HDP halktır halk burada" sloganlarıyla kesildi.

Metinde şu vurgular dikkat çekti: “Sözün ve sözde de olsa demokrasinin bittiği yerdeyiz. Hukuk yok… Anayasa yok… Ülkenin tüm demokratik değerlerine, tüm hak ve özgürlüklere büyük bir saldırı var... Ancak şu iyi bilinmeli ki, barış, adalet, eşitlik ve demokrasiden yana güçler olarak bu faşist saldırılara asla boyun eğmeyeceğiz. Üzerimize örtülmeye çalışılan bu karanlığa asla teslim olmayacağız.

Hak mücadelelerinden vaz geçmeyen işçiler, özerk üniversite isteyen öğrenciler, kayyum belediyelerini kabul etmeyen kentler, fezlekeleri yırtan vekiller, İstanbul Sözleşmesini savunan kadınlar. LGBTİ+ bireyler, Kovid'e kurban edilmeyi reddeden emekçiler olarak bu zorbalığın karşında durabildiğimizi gördük ve gösteriyoruz. İktidarın bütün baskılarına karşı en büyük gücümüz bu büyük direnme gücümüz, inadımız ve direnişlerimizi birleştirebilme yeteneğimiz, direniş kardeşliğimizdir.

Türkiye’deki iktidarın ülkeyi, halkı bütün cephelerde yıkıma sürükleyen faşist ve saldırgan politikalarının son bulması ve Kürt sorununun eşit haklar temelinde demokratik barışçıl çözümü için hep birlikte direnişlerimizin ve mücadelelerimizin üzerinde halklarımızın demokrasi kalesini yükseltelim.

Biliyoruz, inanıyoruz ve gerçekleştireceğiz: Faşizm yenilecek direnen halklar kazanacak.”

İstanbul Newroz'una katılanlar halay çekti

BULUT: KARANLIĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ

Ardından HDP İl eş başkanları Erdal Avcı ve Elif Bulut söz aldı.

Sözlerine HDP’ye açılan kapatılma davasına tepki göstererek başlayan Elif Bulut, “HDP halktır, kapatmaya gücünüz yetmez. Gece yarısı İstanbul Sözleşmesi’nden çıkanlar bilsinler ki kadınlar kazanımlardan vazgeçmeyecek. Kürtler, direnen halklar mücadeleden vazgeçmeyecek. Direnmekten vazgeçmeyecek. Bizler bu yolda birçok arkadaşımızı kaybettik, onlara da mücadele borcumuz var. Adaletsizlik bu topraklarda hüküm sürmeyecek, bizler bu karanlığa teslim olmayacağız. Bu ülkenin kaderi değiştirecek olan kadınlardır, direnen halklardır. Buradan tecride karşı, adaletsizliklere karşı açlık grevinin 114. Gününde olanları selamlıyorum. İdris Baluken’i, Gültan Kışanak’ı, Sebahat Tuncel’i ve tüm siyasi tutukluları selamlıyorum. Akşam saat 17.00’de Kadıköy’de olacağız” diye konuştu.

AVCI: BARIŞ ER YA DA GEÇ GELECEK

Erdal Avcı ise şunlar söyledi: "Bu meydan bugün tekilçiğe meydan okudu. Halkların Partisini kapatmaya çalışanlara cevap verdi. Yenikapı’dan bu zor koşullarda öyle bir mesaj veriyoruz ki halkların tabeladan ibaret olmadığını göstermiş olduk. Bu alan bundan sonra demokrasi alanı, Newroz alanıdır. Buradan yaş kısıtlaması sebebiyle, kronik hastalığı nedeniyle gelemeyen bütün yoldaşları selamlıyoruz. Zindanlarda tecrit karşı olan bütün tutsakları selamlıyoruz. Sayın Öcalan’ı selamlıyoruz. Ve biliyoruz ki Türkiye halklarının beklediği o büyük barış er ya da geç Newroz alanlarında sunulacak. Newroz bunun yegane buluşmasıdır. Sizleri Halklarının Demokratik Partisi İstanbul İl Örgütü adına selamlıyoruz.”

Avcı ve Bulut’un konuşmasının ardından Newroz ateşi yakıldı.

EV HAPSİNDE OLANLAR SESLENDİ: BURADAYIZ, MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK

Daha sonra sahneye ev hapsinde olan ve elektronik kelepçelerini çıkararak Newroz mitingine gelenler mitingi selamladı. "Özgürlükleri ellerinden alınan" adına hazırlanan ortak metni ilçe hapsinde olan HDP İstanbul İl Eş Başkanı Elif Bulut, “Bugün buradayız, mücadelemiz devam ediyor. İçerideki tüm arkadaşlarımızın sesi olacağız” dedi.

ÖNDER: BARIŞIN ÇITASINI HALKLAR YAKTI; SÖNDÜRMEK ZORDUR

HDP Eski Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de konuşmasında şu vurguları yaptı: “2013 ile gurur duyuruyoruz dediniz, ben onur duyuyorum dedim 3 yıl hapis verdiler. Siz sevgi, saygı ile selamlıyorum. Barış öyle bir şeydir ki barışın çırasını halklar yandırdı. Söndürmek zordur. Demokratik temelde bizi hiç bir şey yolumuzdan alı koyamaz. Newroz pîroz be.”

DEMİRTAŞ’TAN MESAJ: DİRENİŞİNİZ KUTLU OLSUN

Önder’in ardından Selahattin Demirtaş’ın Newroz mesajı kürsüden okundu. Demirtaş mesajında “Sevgili halkımız, partimiz ve sizlere yönelik akıl almaz baskıların artarak devam ettiği bugünlerde hepinizin Newroz direnişini selamlıyorum. Newroz direnişiniz kutlu olsun” dedi.

BARIŞ ANNELERİ: ADALET HERKESE LAZIM

Birleşik güçler adına Seher Dursun konuşmasında "Newroz direniştir, umuttur, Newroz ateşiyle faşizme yeneceğiz diyoruz. Saldırılara karşı birlikte mücadele edeceğiz. Yaşasın birleşik güçler mücadelemiz” diye konuştu. Daha sonra Barış Anneleri adına söz alan Bediha Duman Kürtçe bir konuşma yaptı. Newroz'u kutlayarak sözlerine başlayan Duman, "Biz ne askerlerin ölmezsini, ne gerillanın ölmesini istiyoruz. Adalet herkese lazım. Bize de lazım. Biz barış istiyoruz, adalet istiyoruz, özgürlük istiyoruz” diye konuştu.

BAŞ: HDP YALNIZ DEĞİLDİR

Mitingi selamlayarak sözlerine başlayan TİP Genel Başkanı Erkan Baş “Sarayında oturup bu ülkenin yoksul, emekçi halklarını teslim almaya çalışanlara sesleniyoruz, teslim olmayacağız. Yenikapı'da birlikte yaktığımız Newroz ateşini yükselteceğiz. Senin zindanların varsa, bizim teslim olmayan yüreklerimiz var. Onların tankları, bombaları var, bizim de teslim olmayacak direncimiz, umudumuz var. Onlar öldürmeyi biliyor, onlar zindanlara atmayı biliyor. Bizler barışı, mücadeleyi biliyoruz. Zalim diktatöre sesleniyoruz. Direnen bir halk var, asla teslim olmayacağız. Yarım adım bile atmayacağız. HDP’yi, Kürt halkını hedef tahtasına alanlar bilsinler ki HDP yalnız kalmayacak. Biz bütün renklerimizle buradayız. Ve son olarak şunu söyleyeceğiz, HDP’yi kapatmak isteyenlerin çenesini kapatacağız” diye konuştu.

AKDENİZ: BİRLEŞİRSEK BİZE KARANLIK TÜNELLER DAYANMAZ

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz “Newroz Mecliste demokrasi nöbeti tutan Ömer Faruk Gergerlioğlu’na kutlu olsun, Edirne Cezaevinde yüreği bizlerle olan Selahattin Başkan’a, Kandıra’da, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve arkadaşlarına kutlu olsun” diye sözlerine başladı. “HDP’yi niye kapatmaya çalışıyor biliyor musunuz” diye soran Akdeniz, madde madde açıkladı:

“Aya çıkacağız dediler enflasyonu aya çıkardılar. Salgında başarı hikayesi yazacağız dediler, bir maskeyi, kolonyayı dağıtamadılar. Aşıda Avrupa’dan daha iyiyiz dediler, aşı yok, halkı sürü bağışıklığına terk ettiler. Ekonomide patronlara taşvik, yandaşlara ihale verdiler, halkı yoksulluğa mahkum ettiler. Bir değil iki sendikada örgütlenin dediler sendikalaşan işçiyi Kod-29 ile kapının önüne koydular. Sivil anayasa dediler, 17 Mart darbesini yaptılar, HDP’yi kapatmaya kalktılar. Seçimle gelen seçimle gider dediler, 4,5 milyon insanın oy vererek seçtiği HDP’li belediyelere kayyum getirdiler, 6 milyon HDP’linin oyuna lanetlidir dediler.”

Sık sık alkışlar ve sloganlarla sözleri kesilen Akdeniz devamında şunları söyledi:

“Bakınız 3Y ile geliyoruz demişlerdi 2002’de. Yolsuzluğu yeneceğiz dediler, yeni zenginler türettiler, geçmediğimiz tünelden, köprüden çocuklarımızı bile borçlu hale getirdiler. İkinci olarak yoksulluğu yeneceğiz dediler, halkı yağı bardakla alacak duruma getirdiler. Üçüncü olarak yasaklar kalkacak dediler, üniversitelerin kapısına kelepçe taktılar; bütün ülkeyi cezaevine çevirdiler. Komşu ülkelerle sıfır sorun dediler, selam verecek komşu ülke bırakmadılar.”

"YAŞASIN İŞÇİLERİN BİRLİĞİ, HALKLARIN KARDEŞLİĞİ"

İçinden geçilen karanlık tünelden nasıl çıkacağız sorusuna da yanıt veren Akdeniz, “HDP’yi kapatmayı yarışına girişenleri unutmayacağız. Demokrasi tabutunun üzerine çivi çakanları unutmayacağız. Kürtlere siyaset yasağı koyanlar 19 yıl boyunca tam 200 bin işçinin grevini yasakladılar, HDP’li vekillere fezleke üstüne fezleke yağdıranlar işçilere de kod-29 fezlekesi gönderdiler. HDP’li belediyelere kayyum atayanlar, üniversitelere de kayyum atadılar. O yüzden HDP’liler ile Kürtler ile Türkiye halklarının ve işçilerin talepleri ortak.

İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasına direnen Türkiye’nin direnen onurlu kadınları, bütün işçiler, bütün kadınlar, Aleviler ve ezilen halklar, Kürtler olarak birleştiğimizde bize karanlık tüneller dayanmaz. Bu mesele Türkiye’nin demokrasi meselesi meselesidir. Yarın tek adam yönetiminin değil bizim olacak, halkların olacak. Bölgede barış ülkede demokrasi diyoruz. Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği diyoruz.”

BULDAN: İLK SEÇİMDE AKP VE KÜÇÜK ORTAĞINA DERS VERECEĞİZ

Son olarak HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan söz aldı. Newrozu kutlayarak sözlerine başlayan Buldan, “Sizlere cezaevlerinden selamlar getirdim. Sizlere Figen Yüksekdağ’ın, Selahattin Demirtaş’ın, İdris Baluken’in, Sebahat Tuncel’in, Gülten Kışanak’ın Aysel Tuğluk’un, Çağlar Demirel’in ve cezaevlerinde hukuksuz yere tutsak edilen tüm arkadaşlarımızın selamlarını getirdim. Buradan da onlara selam gönderiyorum” dedi.

AKP iktidarının ülkeyi içerisine sürüklediği ekonomi ve demokrasi krizinin üzerini HDP’yi hedefe kayarak kapatmaya çalıştığını söyleyen Buldan, “Hem içeride hem dışarıdaki bütün krizlerin nedeni AKP iktidarının bu yanlış politikalarından kaynaklanıyor. Şimdi bu yanlışların bedelini bu ülkenin Kürtlerine, kadınlarına, işçilerine ödetmeye çalışıyorlar. Bu bedelin cevabını Türkiye halkları size sandıkta verecektir” ifadelerini kullandı.

Çok karanlık ve sancılı bir süreçten geçildiğine dikkat çeken Buldan, “Türkiye halkları ya karanlığı ya da aydınlığı, ya faşizmi ya da demokrasiyi tercih edecek. Aydınlıktan, demokrasiden, barıştan yana olan Türkiye halklarının bu karanlık gidişe dur diyeceğini biliyoruz. Biz, bizlere dayatılan bu yaşam biçimini asla kabul etmediğimizi ilk sandıkta bu ülkeyi yönetenlere göstereceğiz. Bu ülkede yaşayan tüm halklar, inançlar, mezhepler, kadınlar ve gençler yan yana yürümek durumundayız. Ve seçimlerde bu ülkeyi yöneten AKP ve küçük ortağına özellikle ders vermek zorundayız. Elbette ki bu söylediklerimi gerçekleştirecek cesaretimiz de inancımız da var. İşte bizleri yan yana getiren bu inançtır, bu moraldir, bu kararlılıktır. Hiç kimse bizim geleceğimize dair kararlar alamaz, AKP hükümetine de bizim yarınlarımızla, çocuklarımızın gençlerimizin hayatıyla ilgili kararlar almasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

BULDAN: KAPATMA İDDİANAMESİ BU MEYDANDAN AKP’YE İADE EDİLMİŞTİR

Tek adam iktidarının Saraylarda şatafat içerisinde yaşadığını, halkların ise sefalete sürüklendiğine dikkat çeken Buldan, HDP’ye açılan kapatma davasına ilişkin ise şunları söyledi: “Bu ülkede açlık-yoksuluk sorunu var, işsizlik var. Kürt sorunu denilen devasa bir sorunu var, tecrit sorunu var, bu ülkede kadınların haklarına, kadınların mücadelesine büyük bir saldırı var. Bugün yaptıkları bütün yanlışları halklara yüklemeye çalışanlara yanıt vereceğiz. Bu davayla bizden intikam almak istiyorlar, onlar 7 Haziran’ı, 31 Mart’ı, 24 Haziran’ı unutamıyorlar. Ankara’yı, İstanbul’u unutamıyorlar. Bizler buraya kazana kazana geldik, onlar ise bölüne bölüne geldiler. Daha da bölünecekler ve bitecekler.

Bizimle sandıkta baş edemedikleri için siyasi kumpas davalarını ortaya sürdüler.

Hiç kimse enseyi karartması, kimse kuşkuya düşmesin. Bu kapatma davası iktidarın bittiğinin resmidir. Onların kapatma davası varsa bizlerin de adalet ve demokrasi davası vardır. Bize kapatma davası açan iktidar bugün bu meydana, yarın Amed meydanına baksın, bu meydan AKP’nin hazırlamış olduğu kapatma davası ile ilgili iddianamenin geri gönderildiği resmidir. Halkımız o iddianameyi AKP’ye bugün iade etmiştir. 'HDP’yi bir daha açtırmamak namus borcumuzdur' diyenlere buradan sesleniyoruz: Tek kişi kalsak da bu bayrak yere düşmeyecek, bu gemi limana mutlaka ulaşacak. Bu bizim onur borcumuzdur”

BULDAN: KADINLAR BİTTİ DEMEDEN BİTİRİLEMEZ

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesine ilişkin de konuşan Buldan, “Efendiler, son sözü kadınlar söyler, İstanbul Sözleşmesi kadınlar bitirmeden bitirilemez. Bu sözleşme TBMM’de bütün partilerin ortak kararı ile çıkarılmıştır. Tek bir adamın ‘bunu iptal ediyorum’ demesiyle bitirilemeyecektir. Bu ülkede her gün kadınlar öldürülürken, tacize, tecavüze uğrarken, emeği sömürülürken, bu kararnameyi asla kabul etmiyoruz, hükümsüzdür diyoruz.”

Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesine ilişkin de konuşan Buldan, “Bir gider bin geliriz. Siz 600 kişiye siyaset yasağı getirseniz de biz 6 milyonuz, 12 milyon oluruz. Hangi birini siyaset dışı bırakacaksınız. Bu meydan AKP ve küçük ortağına kapak olsun, dert olsun” dedi.

2013’Ü HATIRLATTI: ÇÖZÜMSÜZLÜKTE ISRAR ETMEYİN

2013 Çözüm Newrozu’nu hatırlatan Buldan, “Orada okunan Sayın Öcalan’ın Newroz manifestosu adalet ve hukuk adına önemli bir manifestoydu. O manifesto kabul edilmiş olsaydı bugün bu kriz yaşanmamış olacaktı. Ve o manifesto hala geçerliliğini koruyor. Biz HDP olarak 2013 manifestosunun arkasındayız. Ama onlar bu yok saydılar tecriti derinleştirdiler. Sayın Öcalan’ın ailesiyle görüşmesini bile engellediler. Biz biliyoruz tecrit insanlık suçudur. Bu ülkenin bütün halkları, bütün inançları olarak barış içinde yaşamak için bir kez daha sesleniyoruz. Tek bir evladımızın yaşamını yitirmesini, ayağının taşa değmesini istemiyoruz. Çözümsüzlükte ısrar etmeyin. Barış ve demokrasi bu ülkeye elbette gelecektir” diye konuştu.

Buldan’ın konuşmasının ardından miting müzik, halay ve danslarla devam etti.

ÖNCEKİ HABER

“Bir yapının Cengiz Bektaş’a ait olup olmadığını çok rahat söyleyebiliyorsunuz”

SONRAKİ HABER

Ekmek askıda, yoksulluk her yerde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa