Newroz maskeli, sözü açık: Biz varız, buradayız!
Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, İstanbul Yenikapı'daki Newroz kutlamasından izlenimlerini yazdı.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Fatih POLAT
Newroz, gerçekleştiği her dönem açısından sözü önemli mitinglerden biridir. Bir bayram olarak kutlanmasının yanında, özellikle Türkiye’de Kürt halkının talepleri, özlemleri bağlamında içinden geçilen dönemin özellikleriyle bağlantılı anlamlar içerir bakıp görmesini bilenler için.
HDP’ye kapatma davası, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin barış vurgusu içeren bir tweet paylaşımı gerekçesi ile düşürülmesi, ardından İstanbul Sözleşmesi’ni onaylayan ilk ülke olan Türkiye’nin, sözleşmeden çekildiğinin gece yarısı kararı ile duyurularak Resmi Gazete’de yayımlanması, İBB mülkiyetindeki Gezi Parkı’nın Vakıflara verilmesi, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın gözaltına alınarak bırakılması, neredeyse aralıksız devam eden gözaltılar…
Toplumun direnç noktalarına saldırı olarak tanımlayabileceğimiz bu gündemler arasında gerçekleşen Yenikapı Newrozu için alana doğru yürüdük. Marmaray çıkışından itibaren belirli aralıklarla denk geldiğimiz arama noktaları, Newroz’a gelenlerin önünde davul ve zurna ile onları karşılayıp ilk selamlaşma bahşişini isteyenler, rengarenk kıyafetler ve dövizlerle alana doğru yürüyenler…
Yenikapı’daki miting alanına girdiğimizde gelişler devam ediyordu. HDP bayrakları ve dövizlerini taşıyanlar alanın çeşitli noktalarında baskın biçimde varlığını hissettiriyordu. Emek Partisi, "Türkiye’de demokrasi, Ortadoğu’da barış. Yaşasın Newroz-Newroz Piroz Be!" pankartı arkasındaki korteji ile alana girdi. Çeşitli parti ve örgütler kendi döviz ve pankartları ile alanın çeşitli noktalarında dikkat çektiler.
Denk geldiğimiz ya da tanıyarak yanımıza gelenlerle yaptığımız sohbetlerde hep dönemin gerilimi yansıdı. Bunlardan birisi özellikle önemliydi. 30 yaşlarındaki bir adam maskesinin altından tebessüm ederek yaklaştı:
- Sizi tanıyorum, siz Evrensel’de yazıyorsunuz değil mi?
- Evet.
- Ben buraya bütün ailemle gelecektim ama insanlar korkuyorlar. Katılım az olur mu diye de düşündüm. Bu alanın dolması lazım.
- Siz HDP’li misiniz?
- Değilim. (Söylediklerinden HDP’ye oy vermiş olabileceği izlenimini edindim, ancak devamında söyledikleri bu aidiyet bağı dışında da çok önemliydi.)
- Ben muhafazakar biriyim.
- Nerelisiniz?
- Biz Bitlis’ten geldik. Ailemin yarısı AKP’ye yarısı da HDP’ye oy veriyor ama AKP’ye oy verenler, özellikle MHP ile birlikte hareket edip bu faşist uygulamalardan sonra AKP’den uzaklaşmaya başladı. Benim amcamın oğlu Kağıthane’de HDP ilçe yöneticisi. Newroz’dan 3 gün önce polisler eve gelmiş. Amcamın 70 yaşındaki karısını evde küçük çocuğun önünde duvara dayamış. Yahu bir parti 4 yıl boyunca her gün terörize edilir mi? Akşam televizyonlara bakıyorum, hangi programa baksam HDP’ye karşı laf söylüyorlar. Terörize ediyorlar sürekli. Hemen kanalı değiştiriyorum. Müslümanım deyip Müslümanın yapmayacağı yalanlar söylüyorlar bunlar. Yahu sen böyle yapıyorsun diye insanlar verdiği oydan vazgeçer mi? HDP’nin seçmeni son derece politik ve bilinçli bir seçmen.
Konuşmamızın devamı benzer şekilde sürdü.
Ardından alanı dolaşmaya devam ettik. Rengarenk, bayramlık kıyafetlerle Kürt kadınları bir yandan coşkulu halaylar çekerken, bir yandan da alandaki gazetecilerin isteklerine yanıt vererek onlara fotoğraf verdi.
Maskeler de günün ruhuna uygun olarak rengarenkti. Bir yandan da sahneden koronavirüs salgını nedeniyle fiziksel mesafeye uyulması yönünde belirli aralıklarla çağrılar yapıldı.
Alan yavaş yavaş dolmaya başladı. İnsanlar o alanda bir araya gelerek, sözlerini ağır bir baskı döneminde birlikte söylüyor olmaktan mutlulardı.
Bu maskeli Newroz’un açık bir sözü var duymak isteyenler için: Bütün baskılarınıza rağmen biz varız, buradayız!
