20 Mart 2021 11:58

Soylu, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını savundu: Sorumluluklarımızı eksiltmez

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'de kadın cinayetlerinin artmadığını iddia edip İstanbul Sözleşmesi'nin feshini savundu.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin kadına yönelik şiddeti önelme konusunda uluslararası bağlayıcılığı olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine dair açıklama yaptı. Türkiye'de kadın cinayetlerinin artmadığı iddia eden Süleyman Soylu, "Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı eksiltmez veya arttırmaz" diyerek sözleşmenin feshini savundu.

Soylu'nun, kadına yönelik şiddettin engellenmesi için yürürlükte olan ancak etkin bir biçimde uygulanmayan birçok yasa ve uygulamayı sayması dikkay çekti. Bunların ve güvenlik güçlerinin çalışmalarının kadına yönelik şiddettin engellenmesinde yeterli olacağını savunan Soylu uluslarası sözleşmelere gerek olmadığını iddia etti.

Süleyman Soylu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Ülkemizde huzurun, asayişin ve güvenliğin sağlanmasında, terörle mücadelede, hırsızlıkla, organize suçlarla, siber suçlarla, uyuşturucu ile ve şiddetin suçun her türü ile mücadelede güvenlik güçleri olarak gücümüzü anayasadan, kanunlardan ve her türlü suça karşı insanımızın masumiyetini koruma ilkesinden almaktayız.

Uluslararsı sözleşmelerin varlığı ve yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç seklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki milletler arası andlaşmalara, sözleşmelere taraf olmak kadar taraflıktan ayrılmak da her egemen devletin hakkıdır. Aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele, kadın cinayetlerini önleme konusunda bizi toplumumuza karşı sorumlu kılan İstanbul Sözleşmesi'nin varlığı değildir. Anayasa'nın 10. Maddesi ve 41. Maddesi, TCK'nın ilgili maddeleri, "6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un ilgili maddeleri, bu konuda ilgili bakanlıklarla yürüttüğümz eylem planı, İçişleri Bakanlığı tarafınsan yürütülen Kades, Elektronik Kelepçe İzleme Merkezi gibi uygulamalar, sayılarını 81'den 1086'ya çıkararak tüm ülkemize ve ilçe düzeyine yaydığımız "Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Müaele Büro Amirlikleri" ve tüm bakanlıklarla uyumlu olarak yürüttüğümüz süreç, inanıyoruz ki bu mücadelede bizi vatandaşımıza karşı mahçup etmeyecektir.

Anayasamızın, kanunlarımızın, medeniyetimizin ve tğm değerlerimizin bize yüklediği görev ve sorumlulukları tamamen bir uluslararası sözleşmeye ciro etmek ve eşitlemek, hem kendi büyük devlet geleneğimize, hem bin yıllık medeniyet birikimimize, hem de ortaya koyduğu gelişmeyle bölgesinde ve dünyada önemli bir güç haline gelen Türkiye'ye, özgüvenine, kendi yapabildiklerine ve kapasitesine haksızlık olacaktır.

Bir kadının şiddete uğraması ve bir kadının cinayete kurban gitmesi, insanoğlu tarafından kabul edilemez. Bununla birlikte, Türkiye'de kadın cinayetlerinin arttığı söylemi, tamamen yalandır ve eldeki veriler tarafından desteklenmemektedir.

Tüm suçlarla mücadele ettiğimiz gibi devletimiz, güvenlik güçlerimiz, elbette ki aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadeleyi de insan hakları çerçevesinde "huzur,güven ve asayiş" anlayışıyla, vatandaşımızın herşetin en iyise layık olduğu bilinciyle, dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam ettirecektir.

Yakın zamanda herkes görecektir ki aile içi ve kadın akarşı şiddetle mücadelede atılan tüm adımların olumlu sonuçlarını alacağız ve dünyada bu mücadelenin örnek temsilcisi olacağız."

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübünden Cynthia Enloe ile açık ders

SONRAKİ HABER

Devlet Bahçeli, Gergerlioğlu'nu hedef aldı, TBMM'den çıkarılmasını istedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa