TÜÖBİK: Pandemide sömürü mü yaşam mı ikilemi yaşandı

19. Türkiye Üniversite Öğrencileri Bağımsız İktisat Kongresinde ikinci günün ilk oturumu “İktisadın ve Emeğin Geleceği” ve “Dijitalleşen Dünyada Kültür, Sanat, Medya’’ oturumlarında sunumlar yapıldı. Üniversiteliler, İstanbul Sözleşmesinin fesh edilmesine karşı, sözleşmeyi savunmaya devam edeceklerini söyledi.

“İktisadın ve Emeğin Geleceği” oturumdan ODTÜ'den Ekin Bal ve Mustafa Selim Yaman “Karşılaştırmalı İktisadı Metodoloji İncelemesi Bir Neo-Klasik Eleştirisi” ve Ege Üniversitesi öğrencisi Nazlıcan Demir, “Pandeminin Uluslararası Yedek İşgücüne Etkisi: Meksika’da Maquıladora Sanayi Bölgesi Örneği” adlı sunumlarını gerçekleştirdi. Oturumun başında düzenleme kurulu adına söz alan Bal, “Kadın, çocuk ve LGBTİ+ hayatlarını garanti alan ve bu noktada devlete sorumluluk yükleyen bir sözleşmenin kaldırılması açıkça bir saldırıdır. Bizler bu sözleşmeyi savunmaya devam edeceğiz. Hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Oturumda ilk sunumu yapan Demir, Meksika’da Maquıladora sanayi bölgesi örneği üzerinden yaratılan yedek işgücü ve Maquiladora bölgesinde ucuz ve güvencesiz çalışmanın oluşu, ABD ve Meksika işbirliği üzerinden sömürü koşullarından bahsettiği bir sunum gerçekleştirdi.

Oturumun diğer sunumunda söz alan Yaman ve Bal Neo-klasik eleştirisini kurumsal iktisat, yeni kurumsal iktisat, post-otistik ve davranışsal iktisat kuramlarını dair de bir eleştiri sunarak bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda güncel bir duruma dair Bal, “Pandemi sürecinde yaşam mı yoksa artı değer mi ikilemi karşımıza konuyor. Burada insan yaşamı göz ardı ederek üretimi maksimize etme çabası vardır. Bizim iktisat bölümlerinde gördüğümüz şeyler somut ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir düzeyde değil. Sadece matematiksel bir yönde soyut bir iktisat mevcut” dedi.

“Dijitalleşen Dünyada Kültür, Sanat, Medya” oturumunda pandeminin de özgün koşullarıyla farklı sektörlerde geçirilen dönüşümler, dijitalleşmenin getiri ve götürüleri, iktisat sosyolojisi bağlamında medya ve toplum ilişkileri tartışıldı.

Ankara Üniversitesi öğrencisi Hümeyra Hannarıcı, “Pandeminin Sinema Sektörüne Etkileri” başlıklı sunumunda pandemi öncesi ve sonrası dünyadaki dijitalleşmeyle birlikte ortaya çıkan dizi ve film platformlarını anlattı ve sinema sektörü ile bu dijital platformların rekabet durumuna değindi.

Sonraki sunumda ise yine Ankara Üniversitesi öğrencisi Serdar Ulusoy “İktisat Sosyolojisi ve Medya İlişkisinin Toplumsal Yansımaları” başlığı altında insanların iktisadi yönelimlerinin medya üzerindeki etkisini anlattı.

KÜLTÜR SANAT PANDEMİDE BASKILANDI

Oturumun son sunumundaysa Galatasaray Üniversitesi öğrencisi İrem Eyit ve Yıldız Teknik Üniversitesi Öğrencisi Şeyma Akcan, “Pandemi Döneminde Sinema ve Tiyatro Sektörünün Geçirdiği Dönüşümlerin Ekonomi-Politiği” başlığı altında bu sektörlerin pandemide gösterim biçimleri, seyir pratikleri, üretim-dağıtım süreci, ücretlendirme politikaları, devlet müdahalelerini hem sektörlerin kendi iç dinamikleri çerçevesinde hem de ülkenin ekonomik ve politik koşullarında geçirdikleri dönüşümleri ve sıkıntıların kaynaklarını anlattı. Pandemi sonrası süreçte ise yerel salon işletmelerinin eşitsiz rekabet koşulları altında ayakta kalmakta zorlanabileceği ve set/sahne emekçilerinin gerekli maddi ve kültürel desteği almaması bir yana, türlü kültür sanat politikalarıyla baskılandığı ifade edildi.

Sonrasında ise “Pandemi Dönemi Uygulan Ekonomi Politikaları” ve “Pandemi ve Eğitim” başlıklı oturumu gerçekleşti.  Oturumda İstanbul Üniversitesi öğrencileri Selinay Uzuntel “Pandemi Sürecinde Türkiye’nin Ekonomi Politikasının Sermaye ve Emek Cephesinden Anlamı” ve Cenk Yılmaz Bayır “Türkiye’de Genç İşsizliğin Güncel Durumu ve Pandemin Etkisi” adlı sunumlarını gerçekleştirdi.               

“Pandemi ve Eğitim” oturumunda kadın üniversitelerinin kadınların iş gücüne katılımının etkileri, Türkiye’de neoliberal politikalarının eğitim üzerinde yarattığı yıkımlar tartışıldı.

ODTÜ öğrencisi İrem Taçyıldız, “Kadın Üniversiteleri Kadının İş Gücüne Katılımı Açısından Ne Anlama Geliyor?​” başlıklı sunumunda; kadın üniversitelerinin kadının eğitim hayatına ve iş hayatına katılımına etkilerine, Türkiye için kadın üniversitelerinin ne gibi sonuçlar doğuracağına değindi.

ODTÜ öğrencisi Ömer Faruk Can, “Türkiye’de Neoliberal Ekonomi Politikalarının ve Küreselleşme Sürecinin Eğitim Üzerine Etkisine Eleştirel Bir Bakış” başlıklı sunumundaysa, sadece maddi ve sosyal sermaye sahibi aile çocuklarının iyi eğitim alabildiği bir durumda eğitimde sınıf farkının gittikçe açılacağından bahsetti. Bugün Türkiye’de neoliberal politikaların getirdiği en büyük yıkımın, özellikle bu eğitimde özelleştirme ve piyasalaştırmayla birlikte insan gücüne olduğunu aktardı.

Günün son oturumunda ise “İş Gücü Piyasası, Ev ve Pandemi Üçgeninde Kadınlar” ve “Pandemi Döneminde Sağlık ve Ulaşılabilirlik” başlıkları altında sunumlar yapıldı.

 “İş Gücü Piyasası, Ev ve Pandemi Üçgeninde Kadınlar” oturumda ODTÜ öğrencisi Gizem Kazak “Kadının İş Hayatındaki Yeri”, ODTÜ öğrencisi Ekin Tutkun “Üniversitelerde Cinsel Tacizi Önleme Birimlerinin İşbirliği ve Bütçe Kısıtlılıkları” ve Çukurova Üniversitesinden Sevcan Bal “Salgın Öncesi ve Sonrasında Kadın Üzerindeki Eşitsizliğin ve Sömürünün İncelenmesi” adlı sunumlarını gerçekleştirdi.

“Pandemi Döneminde Sağlık ve Ulaşılabilirlik” oturumunda ise Hacettepe Üniversitesi’nden Ali Altun “Salgın Hastalıklarının Sınıfsal Tarihi” adlı sunumunu gerçekleştirirken, Marmara Üniversitesi öğrencisi Zeynep Demir ise “Türkiye’de İş Sağlığı ve Pandemi Ekseninde Değerlendirme” adlı sunumunu gerçekleştirdi.

Kongre üçüncü günü olan 21 Mart Pazar günü son sunumların ardından kapanış forumu gerçekleştirerek sonlandırılacak.  (İstanbul/EVRENSEL)