21 Mart 2021 23:31

Yazar Füsun Çetinel: Çocukların masumiyeti erken yaşlarda kaybediliyor artık

Yazar Füsun Çetinel, Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanan “Olmayan Şeyler” adlı öykü kitabını anlattı.

Fotoğraf:Füsun Çetinel arşivi 

Paylaş

Kadir İNCESU

Yazar Füsun Çetinel, bu kez Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanan “Olmayan Şeyler” adlı öykü kitabıyla çıktı okurlarının karşısına…Baskılara boyun eğmeyen, var olma mücadelesi veren kahramanlarını anlatan Çetinel “Masumiyet sanılanın aksine çok daha erken yaşlarda kaybediliyor artık. Ebeveynler kollayıcı ve korumacı oldukça, kendi hayal kırıklıklarını çocuklarında gerçekleştirmeye çabaladıkça, çocuklar pasifleşip, donakalıyorlar” dedi.

“Etten robot” olmamayı seçerek istediklerini yapan Berke’nin başardıkları günümüz gerçekleriyle ne kadar uyuşuyor?

Berke’nin dedesi, artık yanında olmasa da, onun rol modeli. Şiirin büyülü dünyasıyla dedesi tanıştırdı onu. Edebiyat tutkusu sayesinde etten robot olmamayı tercih ediyor Berke çünkü sığınacağı bir limanı var. Bir şeyi yapmamayı tercih edebilmek için; insanın başka seçenekleri, kaçış noktaları olabilmeli. Sanata, edebiyata, spora veya başka ilgi alanlarına yönlendirmediğimiz günümüz gençlerinden nasıl bir tercih veya başkaldırı yapmalarını bekleyebiliriz ki?

“Fotoğraf aşkına hayatını mahvediyorsun” diyen, kızının geleceğini, mühendislik okumasını isteyerek garanti altına almasını isteyen bir anne ile “Babam gibi, bana ait olmayan bir hayatın içinde ölene kadar debelenmek istemiyorum,” diyen kahramanınız, B. Labbe’nin bir söyleşimizde söylediği, başkalarının istediği hayatı yaşamak yerine kendi istedikleri hayatları yaşamak isteyenler için dediği “Kaybetmekten kurtulanlar kulübü kurmalıyız” sözünü anımsattı.  Siz bu konuyla ilgili ne dersiniz?

Hangi seçimin bizi kaybetmekten kurtulanlar kulübüne dahil edeceğini bilemeyiz ama en azından kendi seçimlerimiz sonucunda kaybetsek bile sorumluluk almış olmanın hazzıyla yaşar ve düştüğümüz yerden çok daha kolay doğruluruz.

“Zamana sıkışıp kalmak” istemeyenlere neler önerirsiniz?

İlk önce bencilliğimizden sıyrılmamız gerek. Var olan yalnızca bizim yaşadığımız dönem değildir, biz olmasak bile dünya tüm şiddeti ve ihtişamıyla var olmaya devam edecektir. Yazmak, okumak, yürümek, yolculuklara çıkmak, keşfetmek, her yaştan ve sınıftan insanın hikayesini dinlemek, film seyretmek, hayvanlar, doğa ve daha aklıma gelmeyen bir sürü şey sayabiliriz kendimizi zamana sıkışıp kalmaktan kurtaracak. Televizyon seyretmiyorum, haberleri izlemiyorum, Twitter ortamı pek bana göre değil... Esnafla, sokak halkıyla veya farklı ülkelerden, farklı yaş gruplarından atölyelerime katılan insanlarla dünyayı konuşmak çok daha yapıcı ve evrensel geliyor bana.

Geçmişe göre çocuklarımız bu dönemde daha mı çabuk büyüyor, olgunlaşmak zorunda kalıyor?

Büyümekten kastınız ne bilemiyorum ama masumiyet sanılanın aksine çok daha erken yaşlarda kaybediliyor artık. Ebeveynler kollayıcı ve korumacı oldukça, kendi hayal kırıklıklarını çocuklarında gerçekleştirmeye çabaladıkça, çocuklar pasifleşip, donakalıyorlar.Bilgisayarda veya akıllı telefonda her türlü hünerini gösterebilen bir genç, elektrik faturasını ödemek için parayı bir zarfın içine koyup üstüne adres yazıp, elektrik idaresine yollama naifliğini gösterebiliyor mesela...

Geçmişten günümüze gençlerin en önemli kaygıları neler? 

Yurt içinde ve yurt dışında birçok gençle bu konuda samimi sohbetler yaptım; en genel kaygı büyümek; işe girmek, para kazanmak, gelecek kaygısı, sorumluluk almak, aile geçindirmek, en iç acıtanı ise bana göre hayallerden vazgeçmek. 

Her yaştan okur için, okumanın daha etkili ve verimli olması için nelere dikkat etmelerini önerirsiniz?

Okuma zevki çok öznel bir şey. Benim soluksuz okuduğum bir romanı bir başkası çok sıkıcı bulabiliyor ama şu da bir gerçek ki güzel Türkçe, sarkmayan kurgu, kuvvetli karakterler ve farklı bakış açısı bizi hemen hikayenin içine çekiyor. Kitap seçimlerimi iyi çevirmenler, yayınevleri, editörler, yazarlara göre yaparım. Kitap bir zaman geçirme aracı değildir. Uyku ilacı veya yolda zaman öldürmek niyetiyle okuduğumuzda metinden geriye bir şey kalmaz. Okuma eylemini başka işlerimin arasına sıkıştırmam, diğer işlerimi okuma ve yazma saatlerime göre ayarlarım.

ÖNCEKİ HABER

Boğaziçi öğrencileri tutuklu arkadaşları için boykot çağrısı yaptı

SONRAKİ HABER

Ankara'da Newroz: Bugünün Dehak’ı korku imparatorluğu kurmak istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa