21 Mart 2021 14:48

Cynthia Enloe: Toplumsal cinsiyet militer anlayış için rahatsızlık yaratıyor

Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü, feminist teorisyen Cynthia Enloe'nin katılımıyla açık ders düzenledi. Açık derste pandemiyle değişen kadın yaşamı tartışıldı.

Kadınlar, Demokrasi ve Eğitim: Feministler Hayati Bağlantılara Güçlü Bir Işık Tutuyor başlıklı açık dersten ekran görüntüsü

Paylaş

Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü (BÜKAK) 8 Mart haftasında “bü’de kadın şenliği” kapsamında feminist yazar, teorisyen ve profesör Cynthia Enloe ile “Women, Democracy and Education: Feminists Shine A Bright Light On The Vital Connections” [Kadınlar, Demokrasi ve Eğitim: Feministler Hayati Bağlantılara Güçlü Bir Işık Tutuyor] isimli bir açık ders gerçekleştirdi.

Cynthia Enloe geçtiğimiz hafta zoom üzerinden gerçekleşen açık derste eğitim alanını demokrasiye katkı sunan, kadınları güçlendiren ve özgürleştiren bir hâle getirmek için hep beraber mücadele edilmesi gerektiğini ve Boğaziçi Üniversitesinde 4 Ocak tarihinden beri süren direnişin de bunu hatırlattığını söylerek konuşmasına başladı. Kadınların eğitime erişiminin bir mücadele alanı olduğunu hatırlatan Enloe, bugün dünyada okuma yazmayı öğrenme imkanına erişememiş 182 milyon kadın ve kız çocuğu olduğunu söyledi. Kadınların eğitime erişememesinin “daha az zeki”, “daha az meraklı olmalarıyla” veya “dünya hakkında bilgi sahibi olmak istememeleriyle” açıklanamayacağını söyleyen Enloe, kadınların eğitim hakkı önündeki bazı gerekçelerini şöyle sıraladı:

“Eğer bir kadın sadece evlenecekse veya çocuklara bakacaksa neden eğitime ihtiyacı vardır? Ki biz çocuklara bakmanın da eğitim gerektirdiğini biliyoruz.

Kadınlar eğitime erişirse fikir sahibi olurlar ve bu tehlikelidir; kadınların daha çok imkan talep etmesine neden olur.

Eğer kadınlar eğitime erişirse kariyer sahibi olmak isterler ve edindikleri becerileri ücretli işlerde kullanırlar, her kadın çalışır, sadece bazıları bunun için ücret alır.”

Konuşmasının devamında akademideki kadın araştırmalarına yönelik milliyetçi saldırılara da değinen Enloe, “Meraklıyız, “neden” olduğunu bilmek istiyoruz. Nasıl oldu da büyükannem okuma yazmayı öğrenme şansına sahip olamadı? Kim kadınların eğitim görmesinden korkuyor? Neden bu kadar endişeliler, neyi kaybedeceklerini düşünüyorlar?​” sorularını sıraladı.

Kadınların eğitim alarak nasıl bir dünya istediklerine dair kararlar vermesinin bu insanlar için endişe verici olduğunu vurgulayan Enloe, güvensiz hisseden bu insanların güvensizliklerini kapatmak için üniforma ve benzeri araçlar haricinde aynı zamanda kadınlar için en iyisini bildikleri söylemini de kullandıklarını dile getirdi.

Cynthia Enloe eğitim hakkına saldırıların olduğu bir dönemde eğitimi okul veya üniversitenin dışında düşünebilmenin önemini de vurguladı: Eğitimin gerçekleştiği alternatif ortamlara örnek olarak açılan küçük müzelerden bahseden Cynthia Enloe, Japonya’da tarih ders kitaplarının içeriğine yönelik kamuoyunda gerçekleşen tartışmaya değindi. 2. Dünya Savaşı sırasında Japon ordusunun kadınlara neler yaşattığı konusu ders kitaplarından çıkarılsa da bir grup kadının insanların bu hikayeyi öğrenebilmesi için küçük bir müze açtığını anlattı.

Dünyanın çeşitli yerlerinde mücadele eden insanların birbirlerinin mücadelelerinden haberdar olmasının önemli olduğunu söyleyen Enloe, “Örneğin Türkiye’de mücadele verirken Myanmar’da, Hong Kong’da, Tayland’da neler olup bittiğini de takip edip konuşmamız ve Türkiye’de verdiğimiz mücadeleyi dünyadaki diğer insanlara da anlatmamız gerekir” dedi.

Tartışılan bir diğer konu ise COVID-19 döneminde “kamu sağlığını koruma” adı altında devletlerin otoriter politikalarını meşrulaştırma çabası oldu. COVID-19 yasaklarının muhalif toplumsal hareketleri bastırmak için araçsallaştırılabileceğinden bahseden Cynthia Enloe, militer anlayışın belirsizliklerden rahatsızlık duyduğunu, belirsizlikleri toplumsal düzene karşı birer tehdit olarak gördüğünü söyledi, “toplumsal cinsiyet” kavramının da militarist anlayış için rahatsızlık yarattığını dile getirdi.

Boğaziçi protestolarında kurulan çadırın dahi düzene karşı bir tehdit olarak görüldüğüne dikkat çeken Cyntia Enloe, toplumsal hareketlerin militarist anlayışın onları sıkıştırmaya çalıştığı kalıplara karşı direnmesinin önemini vurguladı.

Açık dersin bir diğer konusu ise pandemiyle ev içindeki cinsiyetlendirilmiş iş bölümünde değişiklik olup olmadığı idi. Bunun ev ev araştırılması gereken bir konu olduğunu söyleyen Enloe, uzaktan eğitimde ebeveynler için yeni sorumluluklar ortaya çıktığını ve bu sorumlulukların da kadınların omzuna yüklendiğini belirtti. Enloe, bazı kadınların bu nedenle çalıştıkları ücretli işlerini bırakmak zorunda kaldıklarına da dikkat çekerken pandemi sürecinde ev içi şiddette de artış yaşandığını ifade etti. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Manisa'da Newroz paylaşımlarına gözaltı

SONRAKİ HABER

İzmir Büyükşehir Belediyesinden sanatçılara 1,5 milyon lira destek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa