Avrupa Birliği'nden Çin'e 30 yıl sonra yaptırım kararı, Çin'den karşılık
AB dışişleri bakanları, Uygurlara yönelik uygulamalar nedeniyle Çin'e yaptırım uygulanmasını kararlaştırdı. Çin de AB’den 10 kişi ile 4 kurum ve kuruluşa yaptırım uygulanacağını açıkladı.
Çin bayrağının fotoğrafı: Macau Photo Agency/Unsplash & AB bayrakları fotoğrafı: Guillaume Périgois/Unsplash | Kolaj: Evrensel
Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları bugün yaptıkları toplantıda Uygur azınlığa yönelik uygulamalardan dolayı Çin'e yaptırım uygulanması kararı aldı. Karara göre, Sincan'daki dört parti ve bölge yetkilisi ile Sincan'daki organizasyon yaptırım listesine alındı. Yaptırım uygulanan kişilerin isimlerinin pazartesi günü AB'nin resmi gazetesinde yayımlanması bekleniyor. Çin de misilleme olarak AB’den 10 kişi ile 4 kurum ve kuruluşa yaptırım uygulanacağını açıkladı.
DW Türkçe'de yer alan habere göre, AB, Pekin'in Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlalleri nedeniyle Çin'e yaptırım uygulanması kararı aldı. Böylece AB otuz yıldan bu yana ilk kez Çin'e karşı insan hakları ihlalleri nedeniyle yaptırım kararı almış oldu. Son olarak 1989 yılında Tiananmen Meydanı'ndaki protestoların polisler tarafından şiddet kullanılarak bastırılması nedeniyle Çin'e yaptırım uygulanması kararı alınmış, iki Çin vatandaşı ile bir firma yaptırım listesine alınmıştı.
Yaptırımlar ile insan hakları ihlallerinden sorumlu olanların AB'ye seyahat etmesi engellenirken, AB'deki varlıkları da donduruluyor. Örgüt ve şirketlere yönelik yaptırımlarda ise varlıkların dondurulmasının yanı sıra bu şirketlerle iş ilişkileri yürütülmesi de yasaklanıyor.
İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre, Çin'in Sincan bölgesindeki Uygur azınlık ve diğer Müslüman azınlıklara mensup en az bir milyon kişi kamplarda tutuluyor. Din, kültür ve dillerinden menedilen azınlık mensuplarına kötü muamele yapıldığı da belirtiliyor. Pekin yönetimi bu suçlamaları geri çevirirken bölgedeki "radikalleşme ile mücadele" amacıyla eğitim ve iş programlarının uygulandığını iddia ediyor.
YENİ YAPTIRIM MEKANİZMASI
AB, yaptırımlara yasal dayanak olarak geçen yıl kabul edilen bir hukuki mekanizmayı kullanıyor. "Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimi" olarak adlandırılan yaptırım mekanizması AB üyesi ülkeler tarafından kabul edilerek aralık ayında yürürlüğe girmişti. AB çevrelerinden alınan bilgilere göre, AB dışişleri bakanları Çin'in yanı sıra insan hakları ihlalleri nedeniyle Eritre, Libya, Kuzey Kore, Rusya ve Güney Sudan'dan çeşitli kişi ve örgütlere de yaptırım uygulama kararı aldı.
AB bu mekanizmayı ilk olarak muhalif Rus siyasetçi Aleksey Navalni'ye yönelik tutumu nedeniyle Rusya'ya yaptırım uygulamak için kullanmıştı. Putin'e yakın dört isme yaptırım uygulayan AB, söz konusu kişilerin AB'ye seyahat etmesini yasaklarken, AB'deki varlıklarının dondurulmasını kararlaştırmıştı.
ÇİN'DEN, AB'YE MİSİLLEME
Çin Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği’nin (AB), Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerine baskı uygulandığı gerekçesiyle Çinli yetkililere yaptırım kararına misilleme olarak, AB’den 10 kişi ile 4 kurum ve kuruluşa yaptırım uygulanacağını açıkladı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, ismi açıklanmayan bir sözcü, AB'nin yaptırım kararının gerçekleri görmezden geldiğini savunarak bunun Çin'in iç işlerine müdahale olduğunu belirtti.
Sözcü, "Çin, bu duruma kararlılıkla karşı çıkıyor ve bunu güçlü şekilde kınıyor." ifadesini kullandı.
Çin’in, ulusal egemenlik, güvenlik ve kalkınmaya yönelik çıkarlarını kararlılıkla koruyacağını belirten sözcü, "Çin’in egemenliğine zarar veren ve yalan bilgiler yayan 10 kişi ile 4 kurum ve kuruluşa yaptırım uygulama kararı aldıklarını" duyurdu.
Sözcü, yaptırım kapsamındaki kişilerin Avrupa Parlamentosundan Reinhard Butikofer, Michael Gahler, Raphael Glucksmann, Ilhan Kyuchyuk ve Miriam Lexmann, Hollanda Parlamentosundan Sjoerd Wiemer Sjoerdsma, Belçika Parlamentosundan Samuel Cogolati, Litvanya Parlamentosundan Dovile Sakaliene, Alman uzman Adrian Zenz ile İsveçli uzman Björn Jerden olduğunu, kurum ve kuruluşların ise AB Konseyi Güvenlik ve Siyasi Komitesi, Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komitesi, Almanya’daki Mercator Çin Çalışmaları Enstitüsü ve Danimarka Demokrasiler İttifakı Vakfı olduğunu ifade etti.
Sözcü, söz konusu kişilerin ve ailelerinin Çin ana karası ile Çin’in Hong Kong ve Makau özel idari bölgelerine girişlerinin yasaklandığını, bu kişilerle ilgili kurum ve kuruluşların Çin ile iş yapmasının da sınırlandırıldığını kaydetti. (DIŞ HABERLER)