EMEP Genel Başkanı Akdeniz direnişteki Güven Boya ve Yasin Kaplan Halı ziyaret etti
Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve Antep Emek Partisi, direnişte olan Güven Boya ve Yasin Kaplan Halı işçilerine destek ziyaretinde bulundu.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve Antep Emek Partisi, direnişte olan Güven Boya ve Yasin Kaplan Halı işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Ziyarete, DİSK Bölge Temsilcisi Ali Güdücü, DİSK Genel-İş Şube Başkanı Süleyman Göçmen, KKP ve Gaziantep Barosu’ndan avukatlar destek verdi. Açıklamada konuşan Ercüment Akdeniz, direnen işçilerin yanlarında olduklarını belirterek, “ Bu mücadele Türkiye işçi sınıfının mücadelesidir” dedi.
“FEDAKARLIK YAPAN İŞÇİLER KARŞILIK BULAMIYOR”
Ziyarette açıklamaya yapan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, işçilerin ölümü göze alarak fabrikalarda çalıştığını belirterek, bu kadar fedakarlığı göze alan işçilerin karşılığında hiçbir şey bulamadığını söyledi. Pandemi sürecinde zenginlerin servetine servet kattığını ifade eden Akdeniz, "Kara doymuyorlar. İşçilere gelince asgari ücret, açlık düzeyinde çalıştırma, işsizlikle tehdit etme var. Kod29 ile işçileri kapının önüne koyma var. Kod 29’a göre işçiyi ahlaksızlıkla suçluyorlar. En büyük ahlaksızlığı sizler yapıyorsunuz. Eğer bu konuda iddia sahibiyseniz sizin iddianızı ortaya koymanız gerekir” dedi.
Türkiye’de direnişte olan tüm işçilerin Güven Boya ve Yasin Kaplan’daki işçilerin direnişlerini konuştuğunu söyleyen Akdeniz, şunları söyledi: “Siz burada yalnız değilsiniz. Burada büyük bir mücadele verdiniz. Çünkü bu mücadele bu iki fabrikanın mücadelesi ya da Başpınar’ın mücadelesi değil. Bu mücadele Türkiye işçi sınıfının mücadelesidir. Siz sendikanızın öncülüğünde birlikte direndiniz ve hakkınızı savundunuz. Bu hak bütün işçi sınıfının hakkıdır. Böyle bir yol açtığınız için hepinizi ayrı ayrı kutluyorum arkadaşları.”
“SENDİKA İŞÇİNİN SAVUNMA ZIRHIDIR”
Kısa çalışma ödeneğinin de kaldırılacağını hatırlatan Akdeniz, “4 milyon işçinin 1 milyonu işsiz kalacak. Patronlar ‘bu yükün altından kalkamayız’ diyorlar. Madem pandemide zenginleştiniz, madem çarklarınız dönsün diye işçileri dip dibe çalıştırdınız, bizler de toplu işçi atmanıza izin vermeyeceğiz. Her yerde işçiler buna karşı direnecek. Sendikadan neden bu kadar korkuyorsunuz? 20 milyon çalışanın sadece 2 milyonu sendikalı. Sendika yoksa kölelik vardır. Sendikanın işçinin savunma zırhıdır. O yüzden bu sendikalaşma mücadelesini içeriye girdiğiniz zaferle sonuçlandıracaksınız. Başka fabrikaya giden arkadaşlar gittiği fabrikada da bu mücadeleyi devam ettirecek. Buna inanıyorum. Köle olmadığımızı patronlara göstereceğiz” ifadelerini kullandı.
“İŞÇİ SINIFININ BÜTÜN OLARAK BİRLEŞMESİ GEREKLİ”
Emek Partisi olarak, işten atmaların yasaklanması gerektiğini ve Kod29’un iş kanunundan çıkartılması gerektiğini söylediklerinin altını çizen Akdeniz, “Bu anayasa işçiler için yok mu? Bu yasalar hep patronlara mı çalışacak? Demokratik anayasadan bahsediyorsanız niye bu yasalar var hala? Eğer bu anayasa gerçekten halk anayasası olacak öncelikle işçilerin yasası olmalıdır. Bu iktidar bunları yapmayacak. Çünkü bu iktidar sermayenin iktidarıdır. O zaman bizim işçi sınıfı olarak bir bütün halinde birleşmemiz gerekiyor. Biz işçi sınıfının partisi olarak kapılarımız her zaman işçilere açık. Gelin hep birlikte bu ülkeyi nasıl değiştireceğimizi konuşalım. Biz bu direnişin ayakta kalması için gereken her şeyi örgütleyeceğiz” diye konuştu.
“SENDİKA ANAYASAL BİR HAKTIR”
Sendikalı olmanın anayasal hak olduğunu ve bunu engellemenin suç olduğunu vurgulayan DİSK Bölge Temsilcisi Ali Güdücü ise, “İşçiler sadece evlerine ekmek götürebilmek için buradalar. Kod 29 gibi insanlık suçu olan bir maddeyle atılmaları büyük bir ayıptır. Sizin bütün servetinizi dişiyle, tırnağıyla işçiler üretiyor. Bunu görüşerek diyalogla çözmelisiniz. Bunu yapmadıkça direniş devam eder. Buradaki arkadaşlarımız yalnız değildir. İşverenle sesleniyoruz: İşçiler suçlu değil. Bu sorunu çözmelisiniz” dedi.
Konuşmaların ardından Akdeniz, direnişteki işçilere, 1996 yılında Antep Ünaldı Direnişini anlatan ‘Direnişi Nasıl Dokuduk? Kitabını armağan etti. (Antep/EVRENSEL)