İzmir'de kamu emekçileri TCDD'nin özelleştirilmek istenmesine tepki gösterdi
Sürgünlere ve baskılara karşı başlatılan oturma eyleminin 11. haftasında BTS ve KESK İzmir, TCDD'nin özelleştirmek istenmesine karşı tepkilerini dile getirildi.
Fotoğraf: Evrensel
Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) İzmir Şubesi ve KESK İzmir Şubeler Platformunun sürgünlere ve baskılara karşı başlattığı oturma eyleminin 11. haftasında kamu emekçileri, TCDD'nin özelleştirmek istenmesine karşı tepkilerini dile getirildi. Alsancak Gar önünde yapılan açıklamaya kamu emekçilerin yanı sıra CHP İzmir Milletvekilli Mahir Polat da destek verdi.
Açıklamada, milletvekillerinin vekilliklerin düşürülmesi, siyasi parti kapatma kararları, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi, döviz kurunun yükselmesi de eleştirildi.
Kamu emekçileri, “Demir yolu hakkıdır satılamaz”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Sermayeye değil emekçiye bütçe”, “Baskılar, sürgünler bizi yıldıramaz” sloganları attı.
Basın açıklaması okuyan BTS İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol, sürgünlerin sendikal örgütlenmeye ve demokratik hak mücadelesine vurulmak istenen bir darbe olduğunu söyledi. Akyol, “BTS ve KESK üzerine ciddi anlamda baskılar yapılmasına rağmen bu örgütlü mücadeleyi yıkamayan iktidar, kamu kurumlarındaki işbirlikçileri ve yandaş sendikaları ile birlikte hazırladıkları sürgün listelerini devreye soktular. Bu sürgünler tıpkı ihraçlarda olduğu gibi göstermiştir ki kamu emekçilerinin iş güvencesi yasal, anayasal değişikliğe gidilmeden ortadan kaldırılmıştır. MYK üyeleri, Şube başkanları, YK üyeleri, iş yeri temsilcileri birçok güvenceleri olmalarına rağmen yasalar hiçe sayılarak sürgüne gönderildi” dedi.
“BU YAĞMA SÜRECİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ”
TCDD’nin parçalara bölünerek özelleştirilmek istendiğini söyleyen Akyol, “Özelleştirme planlarını hazırlayanlara sesleniyoruz; Biz sizi tanıyoruz; TÜPRAŞ’tan, PETKİM’den, Telekom’dan, Tekel’den tanıyoruz. Gözünü kâr hırsı bürümüş yağmacılara nasıl hizmet ettiğinizi “Ölmek var, dönmek yok!” diye haykıran Tekel emekçilerine nasıl saldırdığınızı ve iş güvencelerini nasıl gasp ettiğinizi iyi biliyoruz. Sizden çıksa çıksa sermayeye kulluk, emekçiye düşmanlık çıkar. Ancak bu defa başaramayacaksınız. Biz Demiryolu emekçileri, bu yağma sürecine geçit vermeyeceğiz. Asla ve asla iş güvencemizi terk etmeyecek ve ne olduğu belirsiz “statüye” geçmeyeceğiz. Kazanılmış haklarımızı gasp etmenize izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
“Bizleri köleleştirmeyi hedefleyen bu tasarıya karşı birlikte mücadele etmekten başka seçeneğimiz yoktur” diyen Akyol, duyarlı tüm örgütlü güçleri, sendikaları, partileri, demiryolu emekçilerini mücadelelerine destek olmaya çağırdı.
“EMEKÇİLERLE MÜCADELEMİZ ORTAKTIR”
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ise "AK partinin yaratmış olduğu hukuksuzluğa talana vurguna her türlü baskıya rağmen direniyorsunuz. Biliyorum ki aydınlık sizlerin direnişleriyle gelecek. Bu direniş ortak, hep birlikte mücadele ediyoruz" dedi.
Türkiye'nin yönetilmediğini söyleyen Polat, "Yarın sabah uyandığımızda hangi hukuksuzlukla karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Bir gün bakıyoruz bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi bir kararla yok sayılıyor. Bir gün bakıyoruz Merkez Bankasının başkanını görevden alıyor. Her sabah uyandığımızda yoksullaşıyoruz. Bunun bedelini kimin ödeyeceğini kimse bilmiyor. Tek bir adamın hukuksuzluklarına direnen tüm milletvekilleriyle ilgili gelen fezlekeler ve bir tanesinin dokunulmazlığının kaldırılması, buradaki sürgünler, tek bir adamın iktidarını daha kalıcı hale getirmek için. Bilinsin ki emekçilerle mücadelemiz ortaktır" diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)