AKP’nin 7. Kongresi | Hem hiçbir şey hem her şey
Ekonomi bunca türbülansa girmişken verilen mesajlar güven talebinden öteye gitmedi. Haber değeri olarak yeni hiçbir şey yoktu ama canlı yayınlayan medya için bu her şeydi.
Fotoğraf: Mustafa Kamacı/AA
Ceren SÖZERİ
Yıllar önce, televizyonun tek kanallı olduğu dönemde bayramda seyranda yaşardık buna benzer bir “coşku”yu. Sabah erken saatlerden canlı yayına geçen kanala sık sık konuk alınır günün anlam ve önemi yorumlatılırdı. 1991’de özel radyo ve televizyonlar, korsan olarak dahi olsa, yayına başladığında iktidarda olan Anavatan Partisi’nin başına Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a rağmen Mesut Yılmaz seçilmiş, görevdeki başbakan Yıldırım Akbulut bunun üzerine istifa etmişti. 1993’te Özal’ın aniden ölümünün ardından, Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı seçilmesi, DYP Kongresi’ni önemli hale getirmişti. 13 Haziran’da önemli bir kısmı canlı yayınlanan Kongre’de aynı zamanda Başbakan da belirlenecekti ve bilindiği üzere sürpriz biçimde seçimi Tansu Çiller kazandı. Koalisyon hükümetleri zamanında medya gruplarının destekledikleri siyasi partilerin kongrelerine daha fazla yer verdikleri oldu elbet ama çoğunda siyasi konjonktürün de gereği en azından seçim sonuçları haber değeri taşıyordu. Eğer televizyonunuzda haber kanalları gruplanmış durumdaysa ve çalışmak zorunda değilseniz, kumandanızın tuşlarında ileri ya da geri giderek AKP’nin 7. Olağan Büyük Kongresi’nin hiçbir anını kaçırmadan izleyebilmek, hatta aynı konukların yorumlarına birden fazla kanalda tekraren rastlamak mümkündü. Cumhurbaşkanı’nın konuşmasından önce ne konuşuldu derseniz bunca canlı yayın masrafını karşılayacak denli haber değeri olan hiçbir şey yoktu. Kimin başkan seçileceği belli, dolayısıyla konuşulanlar MKYK sayısı 50’den 75’e çıkarılması ve kabinede nasıl bir değişiklik olacağından ibaret. Kulis bilgisi neredeyse yok, herkes aklındaki tahminleri açıklıyor. Cumhurbaşkanı çıkıp kabineyi açıklamasa kimsenin şaşıracak durumu yok. Yeni kabinenin Türkiye’yi 2023’e taşıyacağı söyleniyor, ülkede bir gece yarısı kararıyla uluslararası sözleşmeden çıkılmamış, dört ay önce atanan merkez bankası başkanı değiştirilmemiş gibi…
Instagram hesabından istifa eden, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a parti içinde yeni görev verilmesi bekleniyor lakin salonda neden yok, onu dahi sorabilen yok. Maçlar açık havada bile seyircisiz oynanırken bir stadyumu dolduracak insanın kapalı bir salonda oluşturduğu riski konuşabilen yok. Sağlık Bakanı nerede, bu durumu nasıl açıklıyor bilen yok. Bari bir kulis bilgisi ben vereyim: Bunları sorabilen medya zaten salona alınmadı.
Öncesinde “bence şu konudan bahsedecek” denen her şeyi içeren uzun bir konuşma yaptı Erdoğan. Ama örneğin Nagehan Alçı’nın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin yarattığı rahatsızlığa ağırlık verecek tahmini tutmadı, Erdoğan o konuya neredeyse hiç girmedi, daha fenası "çocuklar evdeki veya kreşteki bakıcılar tarafından yetiştiriliyor" diyerek kadının ‘yerini’ işaret etti.
Ekonomi bunca türbülansa girmişken verilen mesajlar güven talebinden öteye gitmedi. Haber değeri olarak yeni hiçbir şey yoktu ama canlı yayınlayan medya için bu her şeydi.