İHD: Cumartesi Annelerinin eylemleri ülkenin en uzun hak arama mücadelesidir
İHD, Cumartesi Anneleri'nin yargılanacağı dava öncesi açıklaması yaptı: Barışçıl toplantı ve gösteri özgürlüğünü kullandıkları için dava açıldı.
Fotoğraf: Evrensel
İstanbul’da Kayıp yakınlarına açılan dava öncesi yapan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Üyesi Gurbet Yavuz, Cumartesi Annelerinin barışçıl protesto eylemlerinin ülkede en uzun soluklu sürdürülen hak arama mücadelesi olduğunu söyledi.
İnsan Hakları Derneği(İHD) Diyarbakır Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu, 25 Ağustos 2018’de Galatasaray Meydanı’nda eylemin 700’üncü haftasında darp edilerek gözaltına alınan Cumartesi Anneleri hakkında açılan davaya ilişkin açıklama yaptı. Şube binasında yapılan açıklamayı İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Üyesi Gurbet Yavuz okudu.
KAYIP YAKINLARI BÜTÜN HUKUKİ YOLLARA BAŞVURDU
‘90’lı yıllarda devletin güvenlik güçleri ve devlet adına hareket eden paramiliter unsurların eylemleri sonucu sayısız faili meçhul cinayet, yargısız infaz, gözaltında kayıpların yaşandığını belirten Yavuz, “Binlerce insana ne yapıldığı tam olarak bilinmediği gibi bu insanların mezar yerleri dahi bilinmiyor. Kayıp yakınları kendi kayıplarının akıbetini ortaya çıkartmak için her türlü hukuksal girişimlerde bulunmalarına rağmen, herhangi bir sonuca ulaşamadılar. Bunun sonucunda, yıllarca karakol önlerinde, adliye koridorlarında evlatlarının akıbetini peşine düşmekten bir sonuç alamayan aileler, kendi kayıp arama mücadelelerini kamusal alana taşıyarak daha görünür bir yol arayışına girdiler” dedi.
MÜCADELEDEN VAZGEÇMEDİLER
Kayıp yakınları tarafından 27 Mayıs 1995 tarihinden bu yana her cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi düzenlediğini belirten Yavuz, “İstanbul’da Cumartesi Annelerinin/İnsanlarının çeyrek asır yıl önce ‘Evlatlarımızı sağ aldınız onları sağ istiyoruz’ sloganı ile başlatmış olduğu oturma eylemi, bugün 835. haftasına girmiş bulunmaktadır. Aynı adalet arayışı Diyarbakır’da ise 633. haftasına devam ediyor. Kimi zaman güneşin kızgın sıcaklığında, kimi zaman kışın dondurucu soğuğu altında bu mücadelelerini sürdürdüler. Bu adalet arayışlarında baskı ve engellemeler oldukça fazlaydı. Çoğu zaman kolluk kuvvetlerinin orantısız şiddeti nedeniyle işkence ve kötü muameleye maruz kaldılar. Yerlerde sürüklendiler, coplandılar, gözaltına alındılar, cezaevine girdiler ama kendi mücadelelerinden asla vazgeçmediler” dedi.
BARIŞÇIL EYLEMDEN DAVA AÇILDI
Cumartesi Annelerinin sürdürdükleri barışçıl protesto eylemlerinin ülkede en uzun soluklu sürdürülen hak arama mücadelesi olduğunu ifade eden Yavuz, “Bu inanç ve kararlılık ne yazık ki; siyasi iktidarları çoğu zaman rahatsız etmiştir. Bu sebeple her dönem bu eyleme yönelik yasaklama ve engelleme çabalarına şahit olduk. Cumartesi Anneleri eyleminin 700. hafta buluşmasında yapılan polis müdahalesinde 46 kayıp yakını, hak savunucusu ve destekçimize barışçıl toplantı ve gösteri özgürlüğünü kullandığı için dava açıldı. Anayasa’nın 34. Maddesi oldukça açıktır. Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Yine 2911 sayılı yasaya muhalefet suçunun oluşabilmesi için toplantının yasaklamak başına yeterli değildir. Çok uzun yıllardır barışçıl yöntemlerle süren bu eylemlerin Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa aykırı olmadığı ortadadır” dedi.
Yavuz, davanın ilk duruşması 25 Mart 2021 Perşembe günü saat 13.00’da Çağlayan Adliyesinde görüleceğini söyledi. (Diyarbakır/EVRENSEL)