26 Mart 2021 09:23
/
Güncelleme: 15:19

Fikriye Özbek davası | "Bana işkence etmekten zevk alıyordu, suçsuzum"

Şiddet gördüğü eşi Hakan Özbek'i öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan Fikriye Özbek, üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Tutukluluğun devamına karar verilen dava 13 Nisan'a ertelendi.

Fikriye Özbek davası | "Bana işkence etmekten zevk alıyordu, suçsuzum"

Fotoğraf: Evrensel

Volkan PEKAL
Adana

Şiddet gördüğü eşi Hakan Özbek'i öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Fikriye Özbek'in davasının üçüncü duruşması görüldü. Fikriye Özbek'in tutukluluğunun devamına karar verilen dava, 13 Nisan 2021 tarihine ertelendi.

Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinde “eşi kasten öldürmek” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet istemiyle açılan davada Hakan Özbek’in incelenen telefonundan Fikriye Özbek’in yüz ve vücudunun morluklar içinde olduğu fotoğraflar çıktı.

Savcı, mütalaasında "kasten öldürme" suçundan ceza isterken haksız tahrik indirimi uygulanmasını istedi. Fikriye Özbek, mütallaya karşı beyanında "Bana zarar verirken zevk alıyordu. Elinde silahla süreki tehdit ediyordu. Yıllarca bu şiddeti çektim. Ben suçsuzum” dedi.

“ERKEK OLSA BU CEZAYI İSTEYECEK MİYDİNİZ?​”

Fikriye’nin avukatları tahliyesini talep etti.

Av. Ümit Büyükdağ, tahliye talebinde yargıda eşitsiz uygulamalar olduğuna dikkat çekti. Büyükdağ, Fikriye Özbek'in 17 yaşında evlendirildiğine ve eşi tarafından şiddete maruz bırakıldığına dikkat çekerek “Fikriye’yi bir kadın olarak değil 17-18 yaşında bir erkek çocuğu olarak düşünün. Kardeşi tarafından sürekli şiddet gördüğünü ve işkence gördüğü bir anda onu öldürdüğünü düşünün. Bir erkek olarak düşündüğünüzde bakış açınız değişecektir. Erkek olsaydı bu şekilde ceza isteyecek miydiniz” diye sordu.

İfadeye çağrılmasına rağmen ilk duruşmadan beri davaya katılmayan Hakan Özbek’in annesinin bu duruşmaya da gelmediği görüldü, ifadesine başvurulmasından vazgeçildi.

TÜFEĞİN YENİDEN İNCELENMESİ TALEBİ REDDEDİLDİ

Fikriye Özbek, Hakan Özbek’in tüfeğin namlusuna birkaç kez sertçe vurması sonucunda ateş aldığını söylemişti. Kullanılan tüfeğin tetiğine basılmadan patlayıp patlamayacağına dair istenen rapora göre söz konusu tüfek üzerine vurma ile patlamıyor.

Av. Sevil Aracı, olaya tanık olan çocuğunun da olay gecesini aynı şekilde anlattığını belirterek akrabalarının da silahın sık sık tetiğine basmadan patladığına dair anlatımlarının olduğunu belirtti. Aracı, İstanbul Adli Tıp Kurumundan yeni bir rapor alınmasını talep etti.

Raporu yeterli olarak değerlendiren mahkeme ise talebi reddetti.

Fikriye Özbek'in tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme heyeti davayı, 13 Nisan'a erteledi.

“FİKRİYE, İŞKENCENİN İZLERİNİ VÜCUDUNDA DELİL OLARAK TAŞIYOR”

Duruşma sonrası Adana Adliyesi Taş Bina önünde basın açıklaması yapan Adana Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının kadınların hayat için önemli olduğuna dikkat çekti.

Basın açıklamasını okuyan Av. Ümit Büyükdağ, "İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı Fikriye hapiste olmazdı” dedi.

Şu an 28 yaşında olan Fikriye Özbek’in 17 yaşında çocuk yaşta evlendirildiğini dile getiren Büyükdağ, "Fikriye, kollarındaki derin yanık izlerini yaşadığı sigara söndürme işkencesinin delili olarak vücudunda taşıyor. Fikriye’nin öldürmekle suçlandığı Hakan Özbek’in telefonundaki fotoğraf ve videolar mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi tarafından incelendi. Telefonun hafızasından; Hakan Özbek’in silahlarla, tüfeklerle, bıçaklarla boy boy fotoğrafları, Fikriye’nin dövülmüş halde resimleri, yerlerdeki kan izleri, uyuşturucu madde üretiminde kullanan bitkilerin görüntüleri, Hakan Özbek’in çocuklarının ellerine bıçak vererek dans ettirdiği videolar çıktı. Telefondan çıkan fotoğraf ve videolar Hakan Özbek’in nasıl şiddet eğilimli bir kişi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Hakan Özbek’in 23 adet suç kaydı olduğunu da önceki celse mahkemeye sunmuştuk” dedi.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSAYDI FİKRİYE YAŞADIKLARINI ÖNCEDEN ANLATABİLİRDİ”

Fikriye Özbek’in bir kez 183 Şiddet Hattı'nı arayıp ihbarda bulunduğunu dile getiren Büyükdağ, “Bu ihbar neticesinde polisler eve geldiğinde Hakan Özbek’in kendisini tehdit etmesi yüzünden yine şikayetçi olamamış. Görevliler de bir şey yapmadan gitmişler. Halbuki gelen görevliler şikayet olmasa da Fikriye ve çocuklarını alıp güvenli bir yere götürmüş olsalardı, Fikriye yaşadıklarını anlatabilir, şiddetten kurtulmak için adım atabilirdi. Yani Alo 183 görevlileri, İstanbul Sözleşmesini uygulasalardı, Fikriye kendisine şiddet uygulayan kocasından kurtulabilirdi, bugün cinayetle yargılanıyor ve hapis yatıyor olmazdı” dedi.

"SÖZLEŞMENİN İPTAL EDİLMESİ FAŞİZMİN İNŞAASINDAN BAĞIMSIZ DEĞİL"

Sözleşmenin tek adamın kararıyla feshedilmiş olmasının faşizmin inşası hamlelerinden bağımsız olmadığını dile getiren Büyükdağ, “Mecliste kadına yönelik şiddetin önlenmesini de içeren bir dizi önerge ve kanun teklifi sunan HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesinin de bu gidişatın bir parçası. Hemen ardından en az 6 milyon insanın siyasi iradesini temsil eden HDP’ye kapatma davası açılmıştır. Gezi Parkı’nın mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınıp Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. Merkez Bankası Başkanı'nın İstanbul Sözleşmesi’nin feshiyle aynı anda görevden alınması da tesadüf değildir” dedi.

8 Mart mitinginde de gökkuşağı bayraklarının alana alınmamasıyla ilgili Adana Cumhuriyet Başsavcılığına bir suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Büyüdağ, yarın saat 17.30’da Atatürk Parkı’nda, pazartesi günü de 15.00’te Haydaroğlu Mahallesi'nde İstanbul Sözleşmesi için kadınlarla bir araya gelecekleri eylemlere de çağrıda bulundu.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et