Akademisyenin savunması için güvenlik ordusu
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinin, işine son verilen Barış Işık’ın, savunma verdiği gün kapı bekleyecek teçhizatlı 1 özel güvenlik ve 30 kişilik acil müdahale ekibi talep ettiği ortaya çıktı.
Dr. Barış Işık
Damla KIRMIZITAŞ
ANKARA
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinin, işine son verilen Barış Işık’ın, soruşturmaya savunma verdiği gün aldığı önlemler görenleri hayret içerisinde bıraktı. Doç. Dr. Mesut Aygün’ün, akademisyen Işık’ın savunmasını almak için “Mekanın kapısında bekleyecek, yakın koruma becerisi ve tecrübesi olan, teçhizatlı 1 özel güvenlik personelinin görevlendirilmesi, mekanın yaklaşık 200 metre yakınında 30 kişilik acil müdahale timi görevlendirilmesi ve kolluk kuvvetleriyle koordine edilmesini talep etti. Alınan önlemler ve güvenlik görevlilerinin teçhizatları “Sen neymişsin be hocam” dedirtti!
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinin, Dr. Barış Işık hakkında açtığı soruşturma 2019 yılında başladı. Avukat Heval Yıldız Karasu’nun Eskişehir’de bulunan ofisine 2018’de av tüfeğiyle ateş açılması üzerine baro, sendika temsilcileri ve belediye başkanının da katıldığı basın açıklamasında bulunduğu gerekçesiyle Dr. Barış Işık’a soruşturma açılmıştı. Işık’ın soruşturma sonuçlanmadan, savunmasına bile başvurulmadan ataması yenilenmeyerek Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesindeki görevine son verilmişti.
HUKUK FAKÜLTESİ BÖYLE YAPARSA...
Işık hakkında açılan soruşturmadan bugüne kadar yaşananlar, Türkiye’de ayyuka çıkan hukuksuzluğun adeta özeti durumunda. İşte iki yıldır Işık’ın başına gelenler...
Hakkında açılan soruşturmayı tebligat ile değil, sözleşmelerinin yenilenmemesiyle öğrenen Dr. Barış Işık, ifadesine başvurulmadan atıldı. 13 Eylül 2019 tarihinde Hukuk Fakültesi Dekanı Hüseyin Özcan tarafından rektörlüğe gönderilen dilekçede, soruşturma açılması dikkate alınarak akademisyenlerin görev sürelerinin uzatılmasının uygun görülmediği bildirildi.
DEKAN İKİ OY KULLANDI, GÖREV SÜRESİ UZATILMADI
Dr. Barış Işık’ın görev süresinin uzatılmaması formunda adı geçen üç kişilik heyetten ikisinin aynı kişi olduğu ortaya çıktı. Buna göre ana bilim dalı başkanı, bölüm başkanı ve dekandan oluşan heyette, Hukuk Fakültesi Dekanı Hüseyin Özcan, aynı zamanda bölüm başkanı sıfatıyla çift oy kullandı. Ana bilim dalı başkanı Işık’ın görev süresinin devamı yönünde oy kullanırken Özcan iki oyunu da görev süresinin uzatılmaması yönünde kullandı.
KATLİAM PROTESTOSU, BİLİMSEL ETKİNLİKLER, SENDİKAL FAALİYET SUÇ SAYILDI
Doç. Dr. Mesut Aygün tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Dr. Barış Işık’a yöneltilen suçlamalar arasında 10 Ekim Ankara Katliamı’ndan iki gün sonra Anadolu Üniversitesinde akademisyen ve öğrencilerin yaptığı protestoya katılmak, ihraç edilen öğretim görevlilerine destek verilmesi için yapılan basın açıklamalarına katılmak, “10 Ekim Katliamları ve İnsanlığa Karşı Suçlar” Sempozyumunda izinsiz olarak konuşmacı sıfatıyla bulunmak yer aldı. Soruşturma raporunda Işık’ın sendikal faaliyetleri de suç gibi gösterildi.
‘MASONİK- FETÖ’CÜ- MARKSİST CEPHE’
Bu hukuksuzluk zincirinde üniversitenin soruşturma kapsamında Işık’a yönelttiği suçlamalar, son yıllarda alay konusu olan iddianameleri aratmadı. Işık’ın “Eskişehir’de bir siyasetçinin veya basın mensubunun sahip olmadığı bir kudrete erişmiş, adeta kilit bir siyasi figür” olduğu, “Masonik- FETÖ’cü- Marksist Cephe” gibi bir yapıya üye olduğu öne sürüldü.
30 KİŞİLİK ACİL MÜDAHALE TİMİ
Son olarak Doç. Dr. Mesut Aygün’ün soruşturma kapsamında Işık’ın savunmasını alacağı gün, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü Koruma Güvenlik Müdürlüğünden skandal önemler talep ettiği ortaya çıktı. Eskişehir 1. İdare Mahkemesinde süren dava dosyasına giren yazıda, Işık’ın savunmasını yapacağı gün provokasyon, saldırı veya sabotaj ihtimaline karşı “Savunma alınacak mekanın kapısında bekleyecek, yakın koruma becerisi ve tecrübesi olan, teçhizatlı 1 özel güvenlik personelinin görevlendirilmesini. Söz konusu mekanın yaklaşık 200 metre yakınında 30 kişilik acil müdahale timinin hazır bulundurulmasını. Olası müdahaleye ilişkin genel kollukla koordine edilmesi hususunu ve gereğini bilgilerinize saygılarımla arz/rica ederim” ifadeleri yer aldı.
‘ÜNİVERSİTE TARİHİNDE İLK KEZ SORUŞTURMADA GİZLİ TANIK DİNLENDİ’
Gazetemize konuşan Dr. Barış Işık “Üniversitedeki görevime son verildikten sonra yürütülen idari soruşturma ne yazık ki ciddiyetten ve hukukilikten hep uzaktı. İdarenin hukuksuzluğa kılıf uydurma çabası daha fazla hukuksuzluğu ve trajikomik iddiaları yanında getirdi. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının hakkımda verdiği ‘Hiçbir terör örgütü ile ilişkisi yoktur’ kararına rağmen ne Masonikliğim kaldı ne FETÖ’cülüğüm. Tarihte bir ilk olarak gizli tanığın dinlendiği bir idari soruşturmadan bahsediyoruz. O yüzden soruşturmacının beni kriminalize etmek için yazdığı bu yazıya şaşırdığımı söyleyemem. Ancak hayal dünyasına hayran kaldığımı ifade etmek isterim. Sayın soruşturmacı az istemiş, fakültenin karşısına füze savar bataryası yerleştirtseymiş. Kampüsün hemen yanından Porsuk Nehri geçiyor, özel tim yetmez, SAT komandosu talep etseymiş” dedi.