27 Mart 2021 10:54
Son Güncellenme Tarihi: 28 Mart 2021 14:55

Kadınlar İstanbul Sözleşmesi için sokakta: Bu iş burada bitmemiştir | 27 Mart 2021

Türkiye'nin dört bir yanında kadınlar haklarından, hayatlarından ve İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceklerini haykırmak için yine alanlardaydı.

Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel

Paylaş

Kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı hafta boyu süren eylemlerine devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma kararıkoc için "Bu iş bitmiştir" ifadesini kullanmıştı. Ancak alana çıkan kadınlar, "Bu iş burada bitmedi" diye haykırdılar.

İSTANBUL'DA KADINLAR KADIKÖY İSKELESİNDE

“İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” diyen kadınlar, Kadıköy’ün ara sokaklarında toplanarak Rıhtım'a yürüdü. Çok sayıda polisin konuşlandığı Rıhtım'da, kadınların ses sistemi kullanmasına müsade edilmedi. Ses sistemini alana sokmak isteyen kadınlara polis biber gazı ile müdahale etti. Polis ile kadınlar arasında çıkan arbedede kadınlar barikatları yıkarak alana girdi. Kadınlara koridor açan polis barikatı kaldırmak zorunda kaldı.

Alana giriş yapan kadınlar “İstanbul Sözleşmesi bizim vazgeçmiyoruz” pankartı açtı. Kadınlar “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Bütün devletler erkektir yıkılır”, “Adalet biziz susmayacağız”, “Şiddetin faillerini değil, kadınları koru”, “Sözleşmeden çıkma kararı iptal edilsin”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır” dövizleri taşıyarak “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Boşanmayı değil, cinayeti engelle” sloganı atarak geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden kadınların isimleri ve hikayeleri okundu.

Kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” maskesi takarak, alanda çok sayıda LGBTİ bayrağı açtı. Kadınlar, hükümetin LGBTİ’lere yönelttiği nefret söylemine karşı tepki gösterdi. Katledilen kadınların isimleri okunarak, “burada” denildi. Kadınlar alanda "Bedenimiz, emeğimiz, sokaklar, meydanlar, kararımız, haklarımız, İstanbul Sözleşmesi bizim" diye haykırdı.

Eylemde basın açıklamasını, İrem Kayıkçı, Feride Eralp, Esil Bayrakçı okudu.

"HER SATIRINI UYGULATANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ"

Aylardır yürütülen kadın ve LGBTİ+ düşmanı, dinci ve muhafazakâr kampanyalar sonucunda 19 Mart gecesi İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı Kararı ile tek taraflı olarak feshi ilan edildiğinden beri sokaklarda oldukları söylenen açıklamada "Şimdi bir de bu hukuksuz kararın Avrupa Konseyi’ne alelacele bildirilmesiyle 3 aylık 'çekilme' süresi başladı. Bu kararı verenler, Türkiye’nin kadına yönelik şiddeti engelleyen uluslararası bir sözleşmeden, adı İstanbul olan, İstanbul’da imzaya açılan sözleşmeden ilk çekilen ülke olmasını istiyorlar. Ama hatırlatıyoruz: İstanbul Sözleşmesi bizim. İstanbul Sözleşmesi hala yürürlükte ve her satırını uygulatana kadar mücadeleye devam edeceğiz" denildi.

"HAYIR DEDİĞİMİZ AN KAYBETTİNİZ"

"Tek başına tüm kadınlar adına karar almaya cüret edenlere kötü bir haberimiz var" denilen açıklamada, “Devlet bugün sizin yanınızda, kadınların karşısında olabilir; ama siz çoktan kaybettiniz. Biz var olduğumuz için, birbirimizin yanında olduğumuz için, cesaretimizi bugün tek kalemde üstünü çizmeye kalktığınız haklar için yüzyıllardır mücadele etmiş kadınlardan aldığımız için kaybettiniz. Kendi adımıza karar vermekten, eşitlikten, özgürlükten ne olursa olsun vazgeçmeyeceğimiz için kaybettiniz. Biz 'hayır' dediğimiz andan itibaren kaybettiniz. Çünkü bunun geri dönüşü yok"  ifadeleri yer aldı.

"BİR KİŞİ DAHA EKSİLMEYECEĞİZ"

Açıklamada son olarak şu ifadeler yer aldı: "Biz buradayız. Her yerdeyiz. İsyandayız. Daha bu hafta içi, bir gün içinde en az 4 kadın öldürüldü. İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmeye harcana çaba, uygulamak için harcansaydı hayatta olabilirlerdi. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamakla yükümlü olduğu halde uygulamayanlar, şiddeti önlemeyenler, cezasız bırakanlar, eşitliği sağlamayanlar bu cinayetlerin suç ortağı. Açıkça söylüyoruz: Ya görevinizi yapın ya da istifa edin, çünkü bizim bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok. Yaşama hakkımızın güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden de, tek bir hakkımızdan da vazgeçmiyoruz. Herkesi toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanana kadar mücadelemizi birlikte büyütmeye çağırıyoruz."

(İstanbul/EVRENSEL)


İZMİR | "İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN ÇEKİLME KARARI BİZLER İÇİN HÜKÜMSÜZDÜR"

İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz İzmir Kampanya Grubunun çağrısı ile bir araya gelen kadınlar sözleşmeden çekilme kararını protesto etti. Konak iskelede basın açıklaması yapan kadınlar “Sözleşme bizimdir vazgeçmiyoruz”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları attı. Kadınların açıklaması şöyle: “Kadınların, LGBTİ+’ların ve çocukların eşitlik talebi ve yaşam hakkı anlamına gelen İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden kararname; hukuka aykırıdır, geçersizdir ve bizler için de hükümsüzdür. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tanımıyor, kabul etmiyoruz.

AKP HÜKÜMETİ ZİHNİYETİNİ TANIYORUZ, SÖZLEŞME’DEN VAZGEÇMİYORUZ

Milyonlarca kadının, LGBTİ+ ve çocuğun hayatı ve hakları, sizlerin kendi kendine imzaladığı kararnameler ile belirlenemez. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını kişilerin inisiyatifine bırakan AKP Hükümetinin zihniyetini, Boğaziçi Üniversitesi’nden arkadaşlarımızın 2 gün önce LGBTİ+ bayrağı taşıdığı gerekçesiyle gözaltına alınmasından, 23 kez suç duyurusunda bulunan ve takipsizlik kararı sonrası katledilen Ayşe Tuba Arslan’dan, tercüman hakkı tanınmadığı ve Kürtçe ifadesi alınamadığı için tecavüz faili Sinan Altınmakas’ın serbest bırakıldığı, Kazım Altınmakas tarafından katledilen Fatma Altınmakas’tan, 18 yaşındaki mülteci kadın Asya’nın kimyasalla saldırıya uğramasından, İzmir Emniyeti’nde 2 kadın arkadaşımıza çıplak arama işkencesi dayatmasından tanıyoruz ve vazgeçmiyoruz.

SON 12 SAATTE EN AZ 6 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Son 12 saatte en az 6 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Ve tam da bugün 5 aylık hamile olan 17 yaşındaki bir kadın, birlikte olduğu erkek Anıl Yolum tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Kadınlar, LGBTİ+lar ve çocuklar bu ülkede her gün, şiddete maruz bırakılıyor, taciz ediliyor ve öldürülüyor. İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırmaya çalışmak maruz bırakıldığımız her türlü şiddeti, saldırıyı ve cinayetleri onaylamak ve faillere ön açmaktır. Bir gecede kaldırmaya çalıştığınız sözleşme biz kadınların, LGBTİ+’ların yaşamlarının, haklarının teminatıdır. Yaşamlarımızı tek bir adamın kararına bırakmayacağız.”

Açıklama sonrası kadınlar kararnamenin üzerine “Hükümsüzdür” diye yazarak tanımadıklarını haykırdı.

(İzmir/EVRENSEL)


ANKARA | "ANKARA SÖZLEŞMESİ PALAVRALARINA KARNIMIZ TOK, GÖREVİNİZİ YAPIN"

Ankara Kadın Platformunun çağrısıyla Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar Sözleşme’den çekilme kararı karşı öfkelerini dile getirdi. Çok sayıda polisin bulunduğu alanda barikatlar kuran polisler kadınları dar bir alana sıkıştırmaya çalıştı. Kadınlar, polis çemberi içerisinde sloganlarla eyleme devam etti. Eşit ve özgür bir yaşamı kurana dek mücadeleyi büyüteceklerini söyleyen kadınlar, “Özgürlüğümüzü, emeğimizi, geleceğimizi, hakkımız olanı alana kadar sokakları terk etmeyeceğiz” dedi.

Ankara Kadın Platformu tarafından yapılan açıklamada, “Ankara Sözleşmesi hazırlıyoruz diyorsunuz. Ankaralı kadınlar olarak bizim sizin palavralarınıza karnımız tok. Siz önce görevinizi yapın” denildi. Yılın 3. ayı bitmeden öldürülen kadınların sayısının 82 olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bizler biliyoruz ki şiddete maruz kalan, öldürülen her kadının suçlusu; faili kadar devlettir. Ve biliyoruz ki, İstanbul Sözleşmesi bizlere bahşedilen bir hak değil, mücadelemizle söke söke kazandığımız hakkımızdır. Bu hakları mutfaklardan sokaklara, atölyelerden, fabrikalardan meydanlara çıkarak savunmaya devam edeceğiz. ‘Kadın cinayetleri yok’ diyorlar, ‘Çocuk istismarı yok’ diyorlar, ‘Kadınlar her şeyi abartıyor’ diyorlar. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı hayatta olabilecek kadınların isyanıyla buradayız” denildi.

İktidarın Ankara Sözleşmesi hazırlamak yerine önce görevini yapması gerektiğini dile getiren kadınlar son olarak şunları söyledi: “Şüpheli kadın ölümlerini aydınlatın. Ümitcan Uygun’u korumayın, Zeynal Abakarov’u tutuklayın, Rabia Naz için adaleti sağlayın, Şirin Ünal milletvekilliğine devam ederken dosyası jet hızıyla kapatılan Nadira Kadirova’nın ölümünün hesabını verin.”


ESKİŞEHİR | "SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLME KARARINI TANIMIYORUZ"

Eskişehirli kadınlar Eskişehir Demokratik Kadın Platformunun (EDKP) çağrısı ile Ulus Anıtı Meydanı’nda bir araya geldi. CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü’nün de katıldığı eylemde kadınlar Adalar MİGROS’a kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca “Asla Yalnız Yürümeyeceksin”, “Kadınlar Yürüyor Mücadele Büyüyor”, “Sözleşmeyi Değil Cinayeti Engelle” sloganları atan kadınlara, çevredekiler de alkışlayarak destek verdi.

Kadınlar adına basın metnini Burcu Akgül okudu. Şubat ayında 35 kadının öldürüldüğüne dikkat çeken Akgül, “Her gün kız kardeşlerimizi kaybettiğimiz günlere uyanırken İstanbul Sözleşmesi'ne karşı yürütülen kadın düşmanı ve gerici kampanyaların sonucu olarak Sözleşme tek bir adamın imzasıyla gece yarısı kaldırıldı. Kadınların hayatlarına ve haklarına darbe yapılarak, hukuk ve hukuk güvenliği, Meclis iradesi ve çok vurguladıkları millet iradesi yok sayıldı. Bu çekilme kararı gerici, ırkçı, tarikatçı güçlerin taleplerini karşılama ve siyasi iktidarın kendi iktidarının bekasını sağlama çabasıdır” dedi.

Sözleşmeden çekilme kararını tanımadıklarını söyleyen Akgül, yaşam biçimini tahakkümüne, nefret söylemine ve cinsiyete dayalı ayrımcılığa karşı mücadele ettiklerini belirtti. Akgül, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “İstanbul Sözleşmesi kimsenin lütfu ile imzalanmadı, kadınların kararlı, dirençli mücadelesi sayesinde kazanıldı. Bugün de sözleşmeden vazgeçmeye niyetimiz yok. Bu kararı tanımıyoruz, kabul etmiyoruz! Kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların şiddetsiz bir dünyada, eşit ve özgür bir yaşam sürmesi için, haklarımız için mücadeleye devam edeceğiz! Gücümüzü birbirimizden, gücümüzü dayanışmamızdan alıyoruz.” (Eskişehir/EVRENSEL)


KOCAELİ | "İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM"

Kocaeli’de Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi ve Kocaeli Kadın Platformunun çağrısıyla İzmit Belediye İşhanı önünde bir araya gelen kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi hâlâ yürürlükte ve her satırını uygulatana kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Basın açıklamasını Eğitim Sen Kocaeli Şube Kadın Sekreteri Elif Sinem Arıkan okudu. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının ardından yaşananları aktaran Arıkan, “23 Mart'ta Denizli’de Meral Sivrikaya boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından, İzmir’de de Nagihan Üste, Osmaniye’de Serpil Fikirli, Antalya’da Rabia Doğan, dün Konak’ta henüz 17 yaşındaki Sezen Ünlü öldürüldü. İzmit’te Fırat Kaya isimli şahıs engelli bir gence yönelik şiddet uygulayarak görüntülerini sosyal medyada yayınladı, eşcinsel olduğu için cezalandırdığını ifade etti. Körfez ilçesinde bir öğretmen taciz iddiasıyla tutuklandı” dedi.

"MÜCADELEMİZİ BİRLİKTE BÜYÜTMEYE ÇAĞIRIYORUZ"

“Yalnızca haberdar olabildiklerimizle acımız da öfkemiz de isyanımız da her geçen gün katlanıyor” diyen Arıkan, Açıkça söylüyoruz: Ya görevinizi yapın ya da istifa edin, çünkü bizim bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok. Yaşama hakkımızın güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden de tek bir hakkımızdan da vazgeçmiyoruz. Herkesi toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanana kadar mücadelemizi birlikte büyütmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı. Arıkan, muhalefet partisi liderlerine şöyle seslendi: "TBMM’de siyasi liderler olarak birlikte, ortak bir basın açıklaması yaparak Sözleşme’ye sahip çıkmaya, Türkiye’yi Sözleşme’den çıkarma girişimlerinin hukuken geçersiz olduğunu ve Türkiye’nin Sözleşme’ye taraf olmaya devam ettiğini açıklamaya çağırıyoruz. Ayrıca, üyelerine, seçmenlerine ve tüm bir topluma Sözleşme’yi anlatmak ve etkin bir biçimde uygulanmasını sağlamak için partiler arası ortak bir çalışma grubu kurarak kadına karşı şiddetle mücadele programı oluşturmalarını ve uygulamalarını talep ediyoruz."

GEBZE | "İŞÇİLERİ KOD 29 İLE İŞSİZLİĞE MAHKUM EDENLER ŞİMDİ KADINLARIN HAKLARINA SALDIRIYOR"

Gebze Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi Bizim” dedi. Gebze Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Eğitim-Sen Gebze Şube sekreteri Meryem Meriç, “Pandemi döneminde işçileri Kod 29 ile işsizliğe, açlığa mahkum edenler şimdi de İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırma girişimiyle kadınları, çocukları ve LGBTİ’leri şiddetin, istismarın ortasında bırakmıştır” dedi.

“Pandemi döneminde ev içi artan şiddet, istismar ve eşitsizliği görmeyenler şiddetin üstünü kendi yöntemlerince kapatmaya devam ediyor” diyen Meriç pandemi döneminde evde kalamayarak çalışmak zorunda olduğu için Kovid-19’a yakalanıp hayatını kaybeden Hatice Dursun’u hatırlatıp şunları söyledi: “Dün patronların eline Kod 29, ücretsiz izin silahını vererek binlerce kadın işçiyi, emekçiyi açlığa, yoksulluğa itenler, dün pandemi döneminde sağlıklı beslenin evde kalın diyenler fabrikalarda işçileri dip dibe çalıştırıp en sağlıksız koşulları reva görmüş hasta olmasına rağmen ücretim kesilmesin diye işe giden Chen Solar işçisi Hatice Dursun’un ölümüne sebep olmuştur. Bugün ise bir gecede Meclisi yok sayarak İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden tek adam yönetimi kadınları, çocukları ve LGBTİ+ bireyleri şiddetin, istismarın, eşitsizliğin ve ölümün ortasında bırakmıştır. Biz kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin feshini tanımıyoruz. İstanbul Sözleşmesi gerektiği gibi uygulanana, erkek şiddeti son bulana kadar mücadelelerinin devam edeceğiz. Kadın düşmanı devlete, erkek egemen sisteme ve erkek adalete karşı kadın dayanışmasını büyüteceğiz."

LEGRAND FABRİKASI İŞÇİLERİ: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR

Gebze'deki Legrand Fabrikası'nda Birleşik Metal-İş üyesi işçiler "İstanbul Sözleşmesi Bizim" dedi.

"SÖZLEŞMEYİ UYGULAYACAKSINIZ"

Kocaeli Kadın Meclisleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmit Belediye İşhanı önünde ortak eylem düzenledi. Kadınlar, "Bizim başka bir sözleşmeye ihtiyacımız yok" dedi. Basın açıklamasını Kocaeli Kadın Meclisleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına Tuana Gencer okudu. 

İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmek için sunulan gerekçeleri kabul etmediklerini söyleyen Gencer, "Biz her bir hakkımızı kendi mücadelemizle kazandık. Hayatımıza el uzatmaya çalışıyorsunuz. El uzatamayacaksınız. Geleneklerimize, aile yapımıza uymuyor diye öne sürdüğünüz gerekçelerle sözleşmeden çekilemezsiniz. Aile yapımıza uymuyor diyenlere pandemi döneminde artan ev içindeki şiddeti, çocuklarının gözü önünde öldürülen kadınları hatırlatalım. Bu mu sizin aile yapınız. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmak için sunduğunuz bu gerekçeleri de kabul etmiyoruz" dedi. 

Sözleşmenin yürürlükten kalkacağını söyleyenlere seslenen Gencer, "Sizin o siyasi çıkarlarınız da, yaptığınız planlar da İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmaya yetmeyecek. 'İstanbul Sözleşmesi Temmuz'da yürürlükten kalkacak' diyenlere söylüyoruz. Kararı geri çekecek, sözleşmeyi uygulayacaksınız. Bizim başka bir sözleşmeye ihtiyacımız yok. İstanbul Sözleşmesi'nin her bir maddesini uygulayacaksınız. Boğaziçi direnişinin başından beri LGBTİQ+ları hedef gösterdiniz. Hukuksuzca yaptığınız gözaltılar da, baskılar da bizi yıldıramaz" diye konuştu. (Kocaeli/EVRENSEL)


ADANA: 'KADINA YÖNELİK ŞİDDET ABARTILIYOR' DİYENLER CİNAYETLERE BAKSIN

Adana Kadın Platformunun İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararına karşı eylemleri devam ediyor. Atatürk Parkı’nda gerçekleştirilen eylemde kadınlar, İzmir’de 17 yaşındaki Sezen Ünlü’nün ve Adana’da 21 yaşındaki Suriyeli mülteci İslim Ahmed’in karnında bebeği ile katledildiğini hatırlatarak “Kadına yönelik şiddet abartılıyor” diyen iktidara tepki gösterdi. Kadınlar canları pahasına kurulmak istenen faşist rejime izin vermeyeceklerini belirterek bunun için İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediklerini ifade ettiler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Sözleşme ile ilgili Meclisin alacağı bir karar yok" şeklindeki ifadelere tepki gösterilen basın açıklamasında iktidarın kurmak istediği yeni rejimi inşaa edebilmek için önündeki tüm pürüzleri temizlemeye çalıştığı belirtilerek Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi, HDP'ye kapatma davası açılması, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, Merkez Bankası Başkanı’nın değiştirilmesi, kayyum rektöre karşı direnen Boğaziçi öğrencilerinin göz altına alınmasının bu hedefin parçaları olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada “Bizler canımız pahasına da olsa bu hukuksuzluklara ve inşa etmek istediğiniz faşizme geçit vermeyeceğiz. Haklarımızı korumak için korkmadan, çekinmeden ve bıkmadan mücadele edeceğiz. Kararınızı tanımıyor, Sözleşmeye sahip çıkıyoruz” ifadelerine yer verildi.

Mahallelerde eylemleri yerelleştirme kararı alan Platfrom, Pazartesi günü Haydaroğlu ve Seyhan Mahallelerinde gerçekleştirilecek eyleme çağrı yaptı. Kadınlar Pazartesi günü vatandaşlara İstanbul Sözleşmesi’ne dair bildiri dağıtıp 15.00’te Sağlık Ocağı önünde kadınlarla bir araya gelecek. (Adana/EVRENSEL)


MERSİN: KADINLAR POLİS BARİKATLARINI AŞTI, ‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR’ DEDİ

Mersin Kadın Platformunun çağrısıyla yapılan eylemde arbede yaşandı. Polis ekipleri Kushimato Sokağı’nda toplanıp yürüyüş yapmak isteyen kadınlara barikat kurarak engel olmaya çalıştı. Eylem sırasında polisin müdahalesiyle arbede yaşandı. Kitleyi bölmeye çalışan çevik kuvvet ekibi 3 kere barikat kurarak bir kişiyi de gözaltına almaya çalıştı. Kadınlar kurulan barikatları “Kadınlara değil katillere barikat” diyerek kırarak Özgecan Aslan Meydanı’na doğru yürudüler. “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganlarıyla meydana gelen kadınlar basın açıklamasının ardından eyleme son verdi.

(Mersin/EVRENSEL)


ANTALYA

Antalya Kadın Platformu çağrısıyla 3 günlük “yaşam nöbeti” tutan kadınlar Attolos Meydanı’nda bir araya geldi. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin çekilme kararını kabul etmediklerini yeniden haykırdılar. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına "hükümsüzdür" dediler. Sözleşme etkin uygulanmadığı için öldürülen kadınları andılar.


BURSA - İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ SAVUNMAKTAN VAZGEÇMİYORUZ

Bursa Kadın Platformu’nın çağrısıyla Kent Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini haykırdı. Bursa Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Emek Saymaz, “Binlerce yıllık erkek egemen sistemin kadın üzerinde geliştirdiği tahakkümün bir aracı olarak şiddet, günümüzde kapitalizmle ve mevcut iktidarlarla olan sıkı işbirliğinin sonucu tüm dünyada artarak devam ediyor. Ülkemizde de günde en az iki kadın, genellikle en yakınındaki erkekler tarafından katlediliyor, milyonlarca kadın da sıradanlaşan; ekonomik, psikolojik, cinsel, fiziksel gibi türlü türlü şiddet tehdidi altında yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

Şiddet mağdurlarının kolluk güçlerine ve yargıya yaptıkları başvurular sonuç vermiyor, gerekli önlemler alınmıyor. Şiddetin failleri ya cezasız kalıyor ya da kısa sürede serbest bırakılıyorken, şiddete uğrayan kadınlar ise suçlanıyor, itibarsızlaştırılıyor. Erkekler açıkça cesaretlendiriliyor.  Eşitlik, özgürlük ve her türlü şiddete karşı mücadele yürüten kadınlara, kadın kurumlarına ve örgütlerine baskılar artıyor.

Hiçkimsenin hiçbir gerekçeyle ayrımcılığa, ötekileştirmeye maruz kalmadığı; evde, ailede, sokakta, işyerlerinde, sendikalarda, yani yaşamın her alanında eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşamı savunuyoruz. Savunumuzun mücadelesini de kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu temelde de İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaktan, Sözleşme’nin ve 6284 sayılı Yasa’nın etkin uygulanması ısrarımızdan vazgeçmiyoruz.

KESTEL | "KAZANIMLARIMIZDAN GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ"

Kestel Demokrasi Platformu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı basın açıklaması yaptı. Kestel Meydanı’nda yapılan açıklamada “İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmiyoruz”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları atıldı.

Demokrasi Platformu adına açıklama yapan Fadime Erezer, “İstanbul Sözleşmesi’ni kendine tehdit olarak gören siyasi iktidarın baskıcı ve ataerkil isteklerine teslim olmayacağız. Biliyoruz ki kadın cinayetleri politiktir. Yaşamın her alanında kadın mücadelesi ve dayanışmasını hep beraber inşa edeceğiz. Yaşam hakkı için, özgürlük için vazgeçmiyoruz, kabul etmiyoruz! Hepimiz bulunduğumuz her alanda, kadınlar üstündeki baskılar son bulana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Kadını evde, işyerinde, yaşamın her alanında köle olarak gören zihniyetin yaşam hakkımızı elimizden almasına izin vermeyeceğiz! Kazanımlarımızdan geri adım atmayacağız! İstanbul Sözleşmesi uygulanana kadar susmayacağız! Sokakları, meydanları terketmeyeceğiz!” dedi. (Bursa/EVRENSEL)


AYDIN-DİDİM | "HAKLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ"

Didim Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını protesto etti. “Haklarımızdan, hayatlarımızdan, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz! Yaşamak ve yaşatmak için birlikte mücadeleye” diyen Didimli kadınlar, Didim Kent Meydanı’nda bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Platform adına basın açıklamasını okuyan Mehtap Bozkurt, her gün kadınların katledildiğini söyleyerek “Yapılması gereken Sözleşme'nin maddelerini hayata geçirebilecek politikalar geliştirmek ve uygulamaktır” dedi.

"YAŞAM HAKKIMIZ İÇİN SÖZLEŞMEDEN VAZGEÇMİYORUZ"

“Sözleşmeyi feshetmek, açıkça daha fazla kadının, LGBTİ+’nın erkekler tarafından cezasız kalacağının garantisiyle öldürülmesi anlamını taşır. İstanbul Sözleşmesi’ni kendine bir tehdit olarak gören siyasi iktidarın baskıcı ve ataerkil isteklerine teslim olmayacağız. Biliyoruz ki kadın cinayetleri politiktir, yaşamın her alanında kadın mücadelesi ve kadın dayanışması ile eşit ve özgür bir toplumu hep beraber inşa edeceğiz. Yaşam hakkı için, özgürlük için vazgeçmiyoruz, kabul etmiyoruz” diye konuştu. (Aydın/EVRENSEL)


ÇANAKKALE | "BİZ HAYIR DEDİĞİMİZ ANDAN İTİBAREN KAYBETTİNİZ"

“İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmeyeceğiz” diyen Çanakkale İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi, Çanakkale iskelede açıklama yaptı. Kadınlar açıklamada, “Devlet bugün sizin yanınızda, kadınların karşısında olabilir; ama siz çoktan kaybettiniz. Biz var olduğumuz için, birbirimizin yanında olduğumuz için, cesaretimizi bugün tek kalemde üstünü çizmeye kalktığınız haklar için yüzyıllardır mücadele etmiş kadınlardan aldığımız için kaybettiniz. Kendi adımıza karar vermekten, eşitlikten, özgürlükten ne olursa olsun vazgeçmeyeceğimiz için kaybettiniz. Biz “hayır” dediğimiz andan itibaren kaybettiniz. Çünkü bunun geri dönüşü yok.” dedi.

Açıklama şöyle devam etti: “Biz buradayız. Her yerdeyiz. İsyandayız. İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmeye harcanan çaba, uygulamak için harcansaydı öldürülen kadınlar hayatta olabilirlerdi. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamakla yükümlü olduğu halde uygulamayanlar, şiddeti önlemeyenler, cezasız bırakanlar, eşitliği sağlamayanlar bu cinayetlerin suç ortağı. Açıkça söylüyoruz: Ya görevinizi yapın ya da istifa edin, çünkü bizim bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok. Yaşama hakkımızın güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden de, tek bir hakkımızdan da vazgeçmiyoruz.” (Çanakkale/EVRENSEL)


ANTEP | "YAŞAMLARIMIZ KİMSENİN KEYFİYETİNE BAĞLI OLAMAYACAK KADAR DEĞERLİ"

Gaziantep Demokratik Kadın Platformu, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Komünist Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ardından Yeşilsu Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. İktidar tarafından kadınların kazanımlara yönelik saldırı olduğu belirtilen açıklamada, “Yaşamlarımız kimsenin keyfiyetine bağlı olamayacak kadar değerlidir. Mücadelemize devam edeceğiz” denildi.

"ŞİDDETİN FAİLLERİ CEZALANDIRILMIYOR"

Kadınların büyük mücadele ve bedellerle elde ettiği bütün kazanımların, siyasal iktidar tarafından sistematik olarak saldırıya uğradığı belirtilen açıklamada, “Önlem geliştirmekle sorumlu olan siyasal iktidar, yıllardır siyasal İslamcılığı da düstur edinerek cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren söylem ve politikalar geliştiriyor. Öte yandan, kadınlara şiddet uygulayan, kadınları katleden erkekler için cezasızlık özel bir politika olarak uygulanıyor. Şiddet mağdurlarının kolluk güçlerine ve yargıya yaptıkları başvurular sonuç vermiyor, gerekli önlemler alınmıyor. Şiddetin failleri ya cezasız kalıyor ya da kısa sürede serbest bırakılıyorken, şiddete uğrayan kadınlar ise suçlanıyor, itibarsızlaştırılıyor” denildi.

"FESHEDİLME KARARINI TANIMIYORUZ"

Kadınların can güvenliğini ilgilendiren bir konuda, keyfi karar alınamayacağı vurgulanan açıklamada, “Yaşamlarımız kimsenin keyfiyetine bağlı olamayacak kadar değerlidir. Erkek şiddetine maruz kalmak istemiyoruz! Ölmek istemiyoruz! Tekrar ediyoruz; İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilme kararını kabul etmiyoruz. Bu temelde alanlarda olmaya her türlü mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Herkesi İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmaya çağırıyoruz!” denildi.

(Antep/EVRENSEL)


SAKARYA | "BU İŞ BÖYLE BİTMEYECEK"

Sakarya Kadın Platformunun çağrısıyla AKM önünde bir araya gelen kadınlar, “Bu iş böyle bitmeyecek” dedi. "Yaşasın kadın dayanışması" sloganları atan kadınlar aynı zamanda kendi yaptıkları müzik eşliğinde eğlendi. Sakarya Kadın Platformu Sözcüsü ve Eğitim Sen Sakarya Şubesi Kadın Sekreteri Yasemin Hacıeyüpoğlu'nun okuduğu basın açıklamasında, İstanbul Sözleşmesi’nin ne olduğu madde madde anlatıldı.

"KARARI GERİ ÇEKİN, SÖZLEŞMEYİ UYGULAYIN"

“İktidar dönemin ihtiyaçları için yasa çıkarıyor, sözleşme imzalıyor ve daha sonra gerekçe göstermeden sözleşmelerden çekiliyor, yasaları değiştiriyor” diyen Hacıeyüpoğlu, oy birliği ile imzalanan sözleşmeden 10 yıl sonra ne oldu da bir gece yarısı çekilme kararının alındığını sordu. “Gerekçesiz, keyfi olarak öncülüğünü ettiğiniz, ülke ülke dolaştırıp imzalattığınız ilk imzacısı olduğunuz bir sözleşmeden geri çekilemezsiniz” diyen Hacıeyüpoğlu, “Kadınlar bu sözleşmeden çekilmiyor. Karar kadınların! Kadınları şiddetten korumayı, şiddeti önlemeyi, ayrımcılığa karşı eşitliği savunan bir sözleşmeyi sizler tartışmaya açamazsınız. Sözleşme hakkında karar alamazsınız. Kararı geri çekin, sözleşmeyi uygulayın” dedi.

(Sakarya/EVRENSEL)


EDREMİT'TE KADINLAR: 'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN' TALEBİMİZDEN GERİ ADIM ATMIYORUZ

Edremit Kadın Platformu çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, bir basın açıklaması yaptı. İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çeken kadınlar, “Sözleşme devlete kadına yönelik şiddetin her türüne ve her yönüne ilişkin somut görevler veriyor, şiddetin esasını kadınlarla erkekler arasındaki eşitsiz güç ilişkilerine dayandırıyor ve şiddeti önlemenin eşitliği her alanda sağlamakla mümkün olabileceğini söylüyor. Cinsel kimlik ve cinsel yönelim ayrımcılığına karşı açık ifadeler barındırıyor, LGBTİ'lerin en temel yaşamsal haklarını korumak için devleti sorumlu tutuyor. Tüm yasa ve uygulamaları bu anlayışla yapmak, yapmayandan hesap sorulmasını sağlamak gerektiğini ifade ediyor. İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırıların esası, kadınların eşitlik hakkına, eşit varoluşuna yönelik saldırılardır” dedi. Kadın ve LGBTİ örgütlerinin haklarından ve hayatlarından vazgeçmeyeceğini vurgulayan kadınlar, “Bugün ülkenin dört bir yanında kadınlar hâlâ sokakta isyanlarını haykırıyor. Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi uygulansın talebimizden bir adım bile geri adım atmıyoruz” dediler.

(Balıkesir/EVRENSEL)


SAMSUN

Samsun Kadın Dayanışması çağrısıyla Gazi Caddesi Eski Vergi Dairesi önünde bir araya gelen kadınlar, çağdışı yaklaşımları kabul etmediklerini bugüne kadar katledilen kadınların öfkesi ve isyanıyla sokaklarda olduklarını, sokakları terk etmeyeceklerini ifade etti.

Açıklamada katledilen kadınların isimlerini haykıran kadınlar Şubat ayında 35 kadının yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, "Kadın kardeşlerimiz katledilirken bir gece yarısı tek adamın kararıyla kimseye sorulmadan hukuksuz bir şekilde İstanbul Sözleşmesi feshedilmiştir. Hukuk ve dillerinden düşürmedikleri millet iradesi yok sayılmıştır. Bu karar gerici, ırkçı, tarikatçı güçlerin taleplerini karşılama ve siyasi iktidarın, kendi iktidarının bekasını sağlama alma kararıdır. Çekilme kararını tanımıyoruz. AKP'nin kadına yönelik şiddeti bitirme vaatleri daha hafızalarda tazeyken, İstanbul Sözleşmesinden çıkma kararı, AKP iktidarının; kadına yönelik şiddeti önleme sözleri bir yana, ancak bu şiddetin sorumlusu olabileceğini bir kez daha göstermiştir" dedi.

Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin sorumlusunun sözleşmeyi uygulamayan, hakları gasbetmeyi hedefleyen AKP iktidarı olduğunu söyleyen kadınlar "Kadınları çeşitli gerici geleneksel suçlamalarla, bahaneler üreterek katledenler ve  onları koruyan devlet zihniyeti halen ortadayken, neyi, kimi nasıl korumadıkları; neyi kime ne kadar korudukları da apaçık ortadadır. Eğer İstanbul Sözleşmesi uygulanmış, gerekli önlemler alınmış olsaydı, katledilen kadınlar şimdi aramızda yaşıyor olacaklardı. Sözleşmeden çekildikten hemen sonra 23 Mart günü 12 saatte 6 kadın kardeşimiz katledildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 80 milyonun  gözüne baka baka 'İstanbul Sözleşmesi bir kağıt parçasından ibarettir, biz kadınlarımızı vicdanlarda koruyacağız' deme gafletinde bulunmuştur. Kadınların yaşamları kimsenin iki dudağı arasında değildir. Hayatlarımıza dair kararları biz alırız. Hayatlarımızın ve haklarımızın tek bir adamın kararlarına, kararnamesine bırakmıyoruz. Haklarımızı elimizden almanıza bizleri şiddete ve ölüme terk etmenize izin vermeyeceğiz" diye seslendi. (Samsun/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Görünüşe değil, gerçeğe bakalım

SONRAKİ HABER

CHP'li Gürer: Çiftçi ve besici icra korkusundan kurtarılsın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa