Çimtaş Tersanesi işçileri: İş bitiminde kıyım gelebilir

Adem KARA
Kocaeli

Çimtaş Gemi Tersanesinde çalışan işçiler bir buçuk ay sonra tersanede yapılan işin biteceğini aynı dönemde ücretsiz izin uygulamasının da kalkacağını dile getirerek, “Tam bir işçi kıyımı olacaktır. En az 2 bin kişiye kapı görünecek” dedi. Pandeminin ve artan işsizliğin patronlara fırsat olduğunu söyleyen işçiler, birlik olunmaması halinde durumun daha da kötüleşeceğini söyledi.

Kadrolu ve üç taşeron firmaya bağlı olanlarla birlikte 4 bin işçinin çalıştığı tersanede işe başlayanlara asgari ücretin biraz üzerinde bir ücret ödeniyor. Yaklaşık bir yıldır tersanede yardımcı olarak çalışan bir işçi “Aldığım ücret AGİ ile birlikte 3 bin 150 lira. Günlüğüm 105 lira. Ama patrona günlük kazandığımın en az on katı para kazandırıyorum. Altı aydır sıkı bir çalışma dönemindeydik. Artık ellerim ağrıyordu. Sabah 06.00’da işe başlıyor akşam 19.00’da evde oluyorum. Bir işçi bu saatten sonra başka hiçbir şey yapamaz. Sosyal hayatımız da kalmadı” diye konuştu. Verilen iş ekipmanlarının kötü olduğunu anlatan işçi, şöyle devam etti: “Bunca para kazandırmamıza karşın verilen ayakkabılar o kadar kötü ki, ayaklarımız balon gibi oluyor. Ayakta duramıyoruz. Ben salgınla birlikte işe girenlerdenim. Eskiden işe girişte ateş ölçer vardı. iki aydır kaldırdılar. İşçiler salgınla ekmek parası arasında sıkıştı. Hasta olanlar test yaptırmıyor. Teste gitse ücreti eksilecek diye hasta hasta çalışanlar var. Pandemiyle ilgili önlem, yemekhanede masaların dörde bölünmesi. Başka bir şey yok. Ama üretim tam gaz devam ediyor.”

"SADECE ÇALIŞMAK İÇİN Mİ DÜNYAYA GELDİK?"

Farklı işyerleri de olsa yirmi yıldır işçilik yaptığını anlatan bir başka işçi ise “Şimdiye kadar otuz iş değiştirdim. Burada değil ama birçok iş kazası geçirdim. Hastaneye dahi götürmediler. Elimde şekil bozukluğu kaldı. Kimse korkmasın davasını açsın diyorum. Ben açtım, mahkemeyi de kazandım. Kendimizi o kadar değersiz hissettiriyorlar ki, makine bozulsa hemen tamir edilir ama işçinin başına bir şey gelse hemen kapı gösterilir” diye konuştu.

Salgın dönemindeki çalışma koşullarını anlatan genç bir işçi şunları söyledi: “Pandemi mi var, vaka mı arttı, bizim işyerinde işlemiyor. Servisler ful gidip geliyor. Denetim yok. Maskeler çenede duruyor.” Her ay birkaç iş kazası yaşandığına dikkat çeken işçi, “İş kazası geçirmemek mümkün değil. Ben görmedim ama geçenlerde bir arkadaşın dört dişi kırılmış, sadece dört gün rapor verilmiş. İşsizlik fazla olunca adeta dikensiz gül bahçesi gibi oluyor onlara. Borcu harcı olanlar gelip düşük ücrete çalışmak zorunda kalıyor. Ben fazla mesailerle 3 bin 600 alıyorum. Benim günlük 11 saatim bu işyeri için geçiyor. 8 saat çalışmak hayal olmuş. Soruyorum, memlekette o kadar güzellik var, müze var. Kaç işçi gezdi? Yoktur. Garibanlar gezemez oldu. Sadece çalışmak için dünyaya gelmişiz gibi” dedi.

"BİRLİK OLMAZSAK DAHA KÖTÜ OLACAK"

İşyerinde son dönemlerde baskının arttığını anlatan işçi, şöyle devam etti: “Bahane bulup işçi atmaya başladılar. Şimdi bir buçuk ay sonra işin biteceği söyleniyor. Buradan söylüyorum en az 2 bin kişi kapı önüne koyulacaktır.” Kendisi gibi gençlerden umudu olduğunu söyleyen işçi, şu çağrıyı yaptı: “Benim emekli olmam mümkün değil. Benim gibi milyonlarca genç var. Hem günleri doldursam bile, 65 yaşına kadar çalışmam lazım. Onlara bırakırsak çalışma saatimiz artar, vergi yükümüz artar, işsizlik artar, ama biz yılmadan örgütlenmemiz lazım. Yoksa onlara kendimizi güldürürüz. Sırıtmaya devam ederler. Eğer birlik olursak bu durum değişir. Yoksa şimdiki koşulların devam etmesine sebep olan biz oluruz.”

ŞİRKETTEN AÇIKLAMA

Konuyla ilgili Çimtaş tarafından yapılan açıklamada işçilerin anlattıkları kabul edilmedi.

Şirket adına Av. Egemen Egemenoğlu ve Av. Alper Güneri tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Müvekkilimiz Çimtaş Gemi İnşa San. ve Tic. A.Ş., Kocaeli Serbest Bölgesi’nde bulunan tesisinde ülkemizin öncelikli ulaşım projelerinden 1915 Çanakkale Köprüsü Projesi’ne dair çalışmalarını gerçekleştirmektedir. Müvekkil için işçilerinin sağlığı ve güvenliği her şeyden önce gelmektedir. Haber içeriğinde geçen; müvekkil şirkette covid-19 salgını kapsamında önemlerin alınmadığına ve denetim yapılmadığına yönelik ifadeler gerçeklikten uzak olup, bu ifadeler kamuoyu nezdinde müvekkil aleyhinde şaibe yaratan ve müvekkilimizin ticari itibarını ve kişilik haklarını ihlal eder niteliktedir. Müvekkilimiz, covid-19 salgın hastalığı konusunda gerekli tüm hassasiyeti göstermekle birlikte, pandemi tedbirleri çerçevesinde işçilerinin maruz kalabilecekleri tüm tehlike ve risklere karşı korunmalarını sağlayan, ulusal ve uluslararası mevzuat ve standartlar kapsamındaki tüm önlemleri almıştır. Ülkemizde görülen koronavirüs (covid-19) salgını nedeniyle, müvekkilimiz tarafından Dünya Sağlık Örgütünün, Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulunun önerileri de dikkate almak suretiyle risk değerlendirme planı ve acil durum planı gözden geçirilmiş ve pandemi acil durum eylem planı ve hareket tarzı planları hazırlanmıştır. Salgının ilk gününden itibaren, müvekkilimize ait tesiste personelin termal kameralar ile giriş-çıkış kontrolünün yapılması, sosyal mesafe kuralına önem verilmesi, bu ve diğer tüm hususlarda gerekli bilgilendirme ve uyarıların sürekli olarak yapılması, gerekli görsellerin ilgili yerlere asılması, maske ve eldiven kullanılması, ortak kullanım alanlarının sürekli olarak dezenfekte edilmesi, personel girişi olan alanların girişlerine el dezenfektan istasyonları kurulması önlemleri başta olmak üzere burada sıralanamayacak sayıda ve hiçbir maliyetten kaçınılmadan son derece titizlikle birçok önlem alınmıştır. Kaldı ki bunlarla da yetinilmeyerek süreç yakından takip edilerek gerek duyulabilecek her türlü önlem de alınmaya devam etmektedir. Yukarıda izah edilen bilgilendirmeler yalnızca personele değil, personelin aile ve yakınlarına da yapılarak bu konuda son derece hassas davranılmaktadır. Yine valilik tarafından işyerinde yapılan teftişte de her türlü önlemin alındığı gözlemlenmiş, işyeri yetkililerine teşekkür edilmiştir. Hali hazırda müvekkil şirkette pozitif vakanın bulunmaması, müvekkilimizin aldığı pandemi tedbirlerinin bir sonucu olarak da gösterilebilir niteliktedir. Yine müvekkilimiz bu süreci İlçe Sağlık Müdürlüğünün görüş ve önerileri doğrultusunda yürütmektedir.

Ayrıca müvekkilimiz iş sağlığı ve güvenliği kapsamında; 6331 İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği tüm önlemleri almakta, gerekli iyileştirmeleri sürekli olarak yapmakta, denetim ve gözetim yükümlülüğünü eksiksiz olarak yerine getirmektedir. Tüm personellerin kişisel koruyucu donanımları eksiksiz olarak teslim edilmiştir. Müvekkilimiz işçi sağlığını her konunun önünde tutmaktadır.

Tüm bunlarla birlikte bu sürecin insan psikolojisine olumsuz etkilerini de azaltmak amacını güden müvekkilimiz, bu salgının çalışanların istihdamını etkilemeyeceğini göstererek hem çalışanın memnuniyetini sağlamakta; hem de ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Müvekkil şirket, istihdamın devamlılığı için azami gayet sarf etmekte ve pandeminin yaratmış olduğu tüm olumsuzlara rağmen istihdamı korumakta ve korumaya devam etmektedir.”

Mola | Sendika yasak kumar serbest!

Arçelik işçileri: Artık ekmek arası yemek istemiyoruz