Kamu TİS’inde en önemli gündem ücret eşitsizliği
Kamu TİS'ine ilişkin Evrensel'e konuşan Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, “Enflasyon oranında istersek sendikacıya gerek yok” dedi.
Zonguldak maden | Fotoğraf: DHA
Birkan BULUT
Ankara
Türk-İş, kamu işçilerinin bu yıl yapılacak toplu sözleşmesi için ilgili sendikaların yer aldığı koordinasyon kurulu toplantısını geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdi. Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, henüz talepleri belirlemediklerini ancak en önemli sorunun ücretler arasındaki eşitsizliğin giderilmesi olduğunu dile getirdi. İşçiler de bazı kamu kurumlarında iki katına çıkan ücret eşitsizliğinin giderilmesini ve gerçek enflasyonun üzerinde zam alınmasını istiyor. Ağar, “Enflasyon oranında istersek sendikacıya gerek yok” diyor.
Toplu sözleşme sürecine ilişkin Evrensel'e konuşan Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, koordinasyon kurulu toplantılarını sürdüğünü ancak henüz talepler konusunda bir mutabakatın oluşmadığını söyledi. Pandemi sürecinde kamuda çalışan işçilerin diğer emekçiler gibi uzaktan çalışma imkanlarına sahip olmadığını belirten Ağar, kriz ve pandeminin etkilerinden herkes gibi kamu işçilerinin de nasibini aldığını dile getirdi. Toplu sözleşme sürecinde en önemli gündemlerinden birinin ücret eşitsizliği olduğunu anlatan Ağar, özellikle 696 sayılı KHK ile kadroya alınan işçiler ile kamu işçileri arasında, bazı alanlarda aynı işi yapanlar arasında ücret dengesizliği olduğunu söyledi. Ağar bazı kamu kurumlarında kimi işçilerin asgari ücretin biraz üzerinde alırken, kimi işçilerin iki katından daha fazla aldığını ifade etti.
Ağar, toplu sözleşmede talep edecekleri ücret artışını henüz belirlemediklerini söyledi. Zam talebinde bir alt sınır veya enflasyon altında bir zamma imza atılıp atılmayacağını sorduğumuzda Ağar, “Enflasyon oranında istersek sendikacıya gerek yok” dedi.
İŞÇİLER GERÇEK ENFLASYONUN ÜZERİNDE ZAM İSTİYOR
Ancak hükümet ile Türk-İş’in imzaladığı son toplu iş sözleşmesinde, 2019’da yüzde 8+4, 2020 için yüzde 3+3 ve enflasyon farkı oranında zam yapılması nedeniyle işçilerin beklentisi düşük. Ankara’da konuştuğumuz kara yolu işçileri TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına inanmadıklarını söyledi. Toplu sözleşmeden beklentilerinin öncelikle gerçek enflasyon rakamlarının üzerinde olduğunu söyleyen işçiler, diğer önemli sorunun da ücretler arasındaki eşitlik olduğu dile getirdi. Bu nedenle işçiler, aralarında eşitsizliğe neden olan skala düzeninin kaldırılmasını istiyor.
Ücretler arasındaki eşitsizlik konusunda en büyük farka sağlık iş kolunda çalışan işçilerde rastlanıyor. Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda çalışan işçiler, konuştuğumuzda, özellikle 696 sayılı KHK ile kadroya geçenler ile daha önceden kadrolu çalışanlar arasında ücret farkının yüksek olduğuna dikkat çekiyorlar. Taşerondan kadroya geçen bir işçi, kendisi ikramiyeler haricinde 3 bin 400 TL alırken, uzun süredir çalışan kadrolu işçilerde bunun 6 bine çıktığını söylüyor. Ayrıca işçilerin özlük haklarında da farklar bulunuyor.