Diyarbakır'da yurttaşlar: Eve ekmek götüremezken onların derdi parti kapatmak!
Ekonomik krizi konuştuğumuz Diyarbakırlılar, "Sokakta halk eve nasıl ekmek götüreyim diye kara kara düşünüyor. Onların derdi parti kapatalım, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıralım..." dedi.
![Diyarbakır'da yurttaşlar: Eve ekmek götüremezken onların derdi parti kapatmak!](https://www.evrensel.net/upload/dosya/182177.jpg)
Diyarbakır'da sokakta yürüyen yurttaşlar | Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER
![HDP'ye açılan kapatma davasına yurttaşın yorumu: Demokrasi yara alır](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/181352.jpg)
HDP'ye açılan kapatma davasına yurttaşın yorumu: Demokrasi yara alır
![AYM, HDP’nin kapatılması davasının ilk incelemesini 31 Mart’ta görüşecek](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/181768.jpg)
AYM, HDP’nin kapatılması davasının ilk incelemesini 31 Mart’ta görüşecek
![Diyarbakır’da son bir yılda 850 esnaf kepenk kapattı, 35 bin kişi işsiz kaldı](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/174737.jpg)
Diyarbakır’da son bir yılda 850 esnaf kepenk kapattı, 35 bin kişi işsiz kaldı
Fırat TOPAL
Mahsum KARA
Diyarbakır
Diyarbakır Bağlar’da 8 yıldır esnaflık yapan Halit Aslan, bu günlerde dükkanını siftahsız kapattığını belirterek, yaşadığı zorluğu anlatıyor. Sur’da konuştuğumuz yurttaşlar ise, “Sokakta halk eve nasıl ekmek götüreyim diye kara kara düşünüyor. Onların derdi parti kapatalım, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıralım. Gören de sanki bu ülkeyi HDP ve İstanbul Sözleşmesi batırmış sanır. Hükümetin işi parti kapatmak mı? Yoksa halka hizmet etmek mi?” diye sordu.
DÜKKANI SİFTAHSIZ KAPATTIĞI OLUYOR
Mardin’de ’90’lı yıllarda Diyarbakır’a taşınıp Bağlar ilçesinde 8 senedir esnaflık yapan 43 yaşındaki Halit Aslan, ailesiyle beraber çocuk eşyası ve kozmetik ürünleri satıp geçimini sağlamaya çalışıyor.
Bu günlerde dükkanı siftahsız kapattığını belirten Aslan, “Bu durum bizi çok etkiliyor. Evin ve dükkanın masrafları üst üste gelince belimizi doğrultamıyoruz. Eskiden aç kalmaktan korkuyorduk şimdi açlıktan öleceğiz diye korkuyoruz” diyor.
Ürünlerinin birçoğunu toptancıdan borçla alıp borçla sattığını belirten Aslan, “Nereye kadar böyle devam eder bilmiyorum, inşallah her şey düzelir biz de nefes alırız” diyor. Mardin’de bulunan arazileri olmasa dükkanını çoktan kapatıp gitmiş olabileceğini ifade eden Aslan, “Bütün aldığım ürünler dolar üzeri, bir ay önce 150TL’ye toptancıdan aldığım ürünü bugün aynı fiyata almam imkansız. Eskiden rahatlıkla aldığım ürünleri bugün almakta baya zorluk çekiyorum. Bu da benim satışlarımı etkiliyor. Gün geçtikçe fiyatlar yükseliyor satış yapmam çok zor hale geliyor” diyor.
İNSANLAR KARA KARA DÜŞÜNÜYOR
Ekonomik durumlara dair yurttaşlar ile de konuştuk. Sur ilçesinde konuştuğumuz İnşaat İşçisi Ahmet Beli ise, geçim sıkıntısının bu denli belirgin hale geldiği bu dönemde hükümetin gündeminin ekonomiyi düzeltmek olması gerekirken yaşanan kriz karşısında kendisini dışarıda tutmasını doğru olmadığını belirtiyor. Beli, “Sokakta halk canının derdine düşmüş. Eve nasıl ekmek götüreyim diye kara kara düşünüyor. Onların derdi parti kapatalım, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıralım. Gören de sanki bu ülkeyi HDP batırmış, İstanbul Sözleşmesi batırmış sanır. Halk buna inanıyor sanıyorlar? Oysa bıkmışız daha. Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz, aç kalmamak için böyle giderse gece de çalışacağız. Suç bizde, hayatı boyunca sabah işe gitmemiş insanlardan bu ülkeyi yönetmelerini bekliyoruz. Şimdi ise çekiyoruz” diyor.
HÜKÜMETİN İŞİ PARTİ KAPATMAK MI?
İlhami Aka, gündemin sürekli değiştirilerek ülkenin ekonomik durumunun gizleme yoluna başvurulduğunu belirterek, “Sokakta evine ekmek götüremiyor insanlar. Onlar yok şu parti kapatılsın, yok vekili düşürelim diyor. Kimse bu halka ne yapıyoruz biz? demiyor. Pandemi bizi mahvetti soran yok. Ben ay başını çıkaramıyorum, böyle giderse hanım kapının önüne koyacak beni, aldığım 3 bin TL maaş yetmiyor, her şey zamlı, her şey pahalı. Ben ne yapayım? Hükümetin işi parti kapatmak mı? Yoksa halka hizmet etmek mi?” diye soruyor.
EVRENSEL'İNMANŞETİ
![İşçiye, düşman hukuku](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284857.jpg)
İşçiye, düşman hukuku
Patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı yayılan grevleri engellemek için adeta düşman hukuku uygulanıyor: Besleme basın devreye sokuldu, valilik eylemleri yasakladı, e-devletten sendika üyeliği engellendi, işçilerin önüne polis-jandarma barikatı çekildi, gözaltılarla gözdağı verildi… Hiçbirinden sonuç alınamayınca ‘suç icadı’yla BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen tutuklandı.
Evrensel'i Takip Et