Pervin Buldan: Kapatma davasından size iktidar çıkmayacak
HDP grup toplantısında konuşan Pervin Buldan, "Kapatma davasından size iktidar çıkmayacaktır. Bu davanın sonucunda en büyük kaybeden ve devranı kapanacak olan sizin iktidarınız olacaktır" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Buldan’ın gündeminde siyasal gelişmeler ve partisi üzerindeki baskılar vardı.
Buldan, konuşmasına geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Kürt dili ve tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınan HDP eski Siirt Milletvekili Prof. Dr. Kadri Yıldırım’ı ve Kızıldere’de yaşamını yitirenleri anarak başladı.
KARARLAR TEK ADIMIN İKİ DUDAĞI ARASINDA
Buldan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Tekçi, talancı, zorba bir yönetim anlayışının hukuksuzluklarıyla, adaletsizlikleriyle ve krizleriyle karşı karşıyayız. Halkın sorunlarına çözüm üretmesi gereken parlamentoyu devre dışı bıraktılar. Meclis'in denetim yetkisini ortadan kaldırdılar. Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırıp, tek adamın kuvvetler birliğine dönüştürdüler"
"Kararlar artık anayasaya ve hukuka göre değil, tek adamın iki dudağı arasından çıkacak fermana göre alınmaktadır. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan muhalefeti dinleme, ortak akıl oluşturmak yerine muhalefete savaş açmış durumdalar."
"Bugün Meclis'e getirdikleri ya da getirecekleri güvenlik soruşturması yasası bir fişleme yasasıdır ve kamuya yönelik büyük bir tasfiyenin hazırlığıdır."
"Çaresizlik içindeki halk aş ve iş istiyor, huzur istiyor. Saray iktidarının sunduğu çözüm HDP hakkında kapatma davası açmaktır. Aşı yok. Pandemi her gün can almaya devam etmektedir. Buldukları çözüm; halkı eve, siyaseti HDP’ye kapatmaktır"
ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI
"Halk bu iktidardan kurtulmak için bir an önce seçim sandığı istemektedir ve bunu talep etmektedir. Biz de buradan çağrı yapıyoruz, çözüm erken seçimdedir."
23 HAZİRAN’DA DÜĞMEYE BASTILAR
"Kapatma davası kararını, iki yıl önce yerel seçimlerde büyükşehir belediyelerini kaybettikleri 31 Mart akşamı verdiler. 23 Haziran akşamı da kapatma davasını planlayarak, takvime bağlayarak düğmeye bastılar. Bu nedenle bu dava siyasi bir intikam davasıdır. Bu, hukuki değil, siyasi bir davadır. Sandıkta kaybetme davasıdır. Halka, halkın iradesine karşı açılan bir kumpas davasıdır."
"İDDİANAMEYİ HAZIRLATAN SARAYIN İKİ ORTAĞI"
"Bu davanın kararını veren de, açtıran da, o hukuk rezaleti olan iddianameyi hazırlatan da sarayın iki ortağıdır. Küçük ortak davanın savcısıdır, büyük ortak da davanın başsavcısıdır! Her şey çok nettir. AKP-MHP ikilisi, seçim kazanmak için, kendi partilerini açık tutmak için HDP’yi kapatmak istemektedir. Bunun başka bir adı ve anlamı yoktur."
"KAPATTIRMAYACAĞIZ"
"HDP öyle sandığınız gibi kolay bir lokma değildir. Boğazınızda kalır, düğümlenir ve tıkanırsınız! Kapatma davasıyla sizin HDP’den koparabileceğiniz tek bir parça ancak olsa olsa HDP’nin bir tabelası olabilir. Onu da alamazsınız çünkü tabelamızı bile size vermeyeceğiz, kaptırmayacağız. HDP’nin eşit ve özgür yaşam fikriyatını, mücadele geleneği ve kararlılığını ortadan kaldırmaya gücünüz asla yetmeyecektir."
NEWROZ MESAJI
"Newroz’a, Newroz fotoğraflarına bir kez daha bakın! Milyonlar ne dedi? Ne mesaj verdi bir kez daha dinleyin. Halk, benim irademi engelleyemezsin, durduramazsın, buna izin vermem dedi. O yüzden boş yere HDP'siz bir Türkiye, HDP'siz meclis hayali kurmayın, milyonların demokrasi hayali sizin koltuk hayalinizden çok daha büyüktür."
"KAPANACAK OLAN SİZİN İKTİDARINIZ"
"Kapatma davasından size iktidar çıkmayacaktır. Bu davanın sonucunda en büyük kaybeden ve devranı kapanacak olan sizin iktidarınız olacaktır. HDP milyonların desteği ve gücüyle dünden daha fazla büyüyecek ve güçlenecektir."
"DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUZ"
"Elbette burada hukuktan ve demokrasiden yana olan herkesi, demokrasiye kurulan komplo karşısında net olmaya, kararlı durmaya, demokrasiye en güçlü şekilde sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bu ülkede az da olsa eğer bir hukuk kırıntısı kaldıysa, hukukun onuruna sahip çıkan hukukçular varsa, kapatma davasıyla ülkeyi karanlığa gömmek isteyenlerin karşısında cesaretle durmalıdır. Hukuk adına, toplumun geleceği adına, demokratik Türkiye adına bu darbe iddianamesini yırtıp çöpe atmalıdır."
"İMRALI’NIN KIYISINDA HUKUK BİTİYOR MU?"
"Toplum olarak yaşadığımız kuşatmanın bir diğer ayağı da İmralı’da sürdürülen hukuksuz tecrittir. Devlet kendi hukukunu İmralı'da yok saymaktadır. Son 10 yılda İmralı’ya yapılan 951 avukat başvurusundan sadece 5’ine, 375 aile görüş başvurusundan ise sadece 26’sına cevap verilmiştir! En insani talep olan aile görüşü ve hukuki talep olan avukat görüşü keyfi olarak engellenmektedir. Böyle bir hukuksuzluk olabilir mi? Sormak istiyorum: Anayasada yazılı olan hukuk devletinin sınırları İmralı’nın kıyısında mı bitiyor? Ötesine geçmiyor mu? Bu sorunun cevabını iktidardan, Adalet Bakanı'ndan bekliyoruz."
"İMRALI İLE YAPILAN GÖRÜŞME DEĞİLDİR"
"Avukatları, geçen hafta Sayın Öcalan’ın ailesiyle kısa bir telefon görüşmesi yaptığını, kendisinin hukuksuzluktan bahsettiği ve avukatların gelmesi gerektiğini söylediği andan itibaren görüşmenin kesildiğini ve tamamlanamadığını kamuoyuna açıklamıştır. Bu bir telefon görüşmesi değildir. Bu bir aile görüşü değildir. Tecridi sürdürme ısrarıdır. Milyonları ilgilendiren bir konuda böylesi bir ciddiyetsizlik ve keyfiyet asla kabul edilemez. Haliyle orada nelerin olduğunu, telefonun neden kesildiğini, neden avukatları ile görüştürülmediğini sormak isteriz."
"ÇÖZÜMÜN ANA HARCI DİYALOGDUR"
"HDP olarak demokratik uzlaşı, özgür bir siyaset ve evrensel hukukun çözümün ana hatlarını olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Diyalog ve müzakere bu hattın harcıdır. Bunun yolu da tecridin kaldırılmasından ve diyalog kanallarının açılmasından geçmektedir. Adalet Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili tüm kurumları bu hukuksuzluğa derhal son vermeye, avukat ve aile görüşlerini bir an önce temin etmeye çağırıyoruz. Tecridin kaldırılması bütün Türkiye halklarının ortak çıkarınadır."
"Açlık grevleri bugün 124’üncü günündedir. Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nu da meseleyi gündemine almaya çağırıyoruz. CPT’yi de tecrit hukuksuzluğu karşısında daha etkin bir tutum almaya davet ediyoruz."
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN DEĞİL KOLTUĞUNUZDAN ÇEKİLİN"
"Üç beş oy fazla alabilir miyiz diye verilen bu karar, erkek şiddetine karşı mücadeleden, taahhütten çekilmektir. İktidarlarının devamı için milyonlarca kadını, LGBTİ+’ları, çocukları ölümle yüz yüze bırakmaktır. Erkek yargıyı cesaretlendirmektir. Çok açık söylüyorum, kadına yönelik her erkek şiddetinde failin biri cinayeti işleyense, diğeri de İstanbul sözleşmesini ortadan kaldıranlardır. Bu kadın düşmanı iktidar, bundan sonra her kadın cinayetinin suç ortağıdır, faili ve sorumlusudur."
"Buradan AKP’nin Genel Başkanına şu çağrıyı yapıyorum: Sizin çekilmeniz gereken yer İstanbul Sözleşmesi değil, oturduğunuz koltuktur, iktidardır. Tek yapmanız gereken iktidardan çekilip gitmektir! Ya çekilerek gidersiniz ya da kadınlar bu erkek saltanatınızı bitirerek sizi gönderecektir. Bizden söylemesi!"
"İKTİDAR YANDAŞLARININ HAKSIZ ZENGİNLEŞMESİ"
"AKP’nin bir büro memuru milyoner oluyorsa ihale zengini oluyorsa, tepedekilerin zenginliğini varın siz düşünün. Sarayı ve AKP’yi adeta paralel merkez bankası yaptılar halkın paralarını buralara aktardılar ve yandaşlarına dağıttılar dağıtmaya da devam ediyorlar. Halkın yoksullaşmasının en büyük nedeni işte bu iktidarın yandaşlarının haksız zenginleşmesidir"
"BİN ODALI SARAYINIZDA İSTİFLEDİĞİNİZ PARALARI SİZ GETİRİN"
"Ekmek parasını bulamayan insanlarla alay edercesine yastık altındakileri bankalara getirin diye çağrı yapıyorlar! Biz de kendisine şu çağrıyı yapıyoruz. Yastığın altında para tutan, altın tutan sadece AKP'lilerdir. Siz getirin! Bin odalı sarayınızda, başka yerlerde istiflediğiniz paraları siz getirin! Yandaşlarınız getirsin! İktidarınız boyunca vatandaşların yastık altında bir birikimi hiç olmadı. İnsanlar açlıkla, sefaletle mücadele ederken yastığın altına para koyamaz."
"KİMSE UMUTSUZLUĞA KAPILMAMALI"
Yaşadığımız karanlık tabloya bakarak hiç kimse umutsuzluğa ve kaygıya asla kapılmamalıdır. İktidar kaybedecek olmalarının büyük korkusunu yaşamaktadır. Bizler ise kazanacak ve başaracak olmanın umudunu ve heyecanını yaşıyoruz. HDP var olduğu sürece umut da, cesaret de, başarı da hep var olacaktır. İnanın ki onurlu ve adil bir geleceği hep birlikte kuracağız. Değişim ve demokrasi baharını hep birlikte yaşayacağız. Omuz omuza ve yan yana duracağız. Hep birlikte mücadele edeceğiz! Bu çöküşten büyük demokrasi hamlesi ile mutlaka çıkacağız. O günler çok yakın" (HABER MERKEZİ)