İstanbul Sözleşmesi can kurtaranımızdır
Kadınlar olarak birlik olup bu dünyada bizim de yaşama hakkımızın olduğunu savunup kazanana kadar mücadele etmeliyiz.
Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel
İrem EĞİLMEZ
Van
İstanbul Sözleşmesi kadın hakları ve kadına yönelik şiddeti önlemeyi kapsayan kapsamlı bir sözleşmeydi. Kadınların önemsenmediği bir toplum haline gelmek çok acı. Biz kadınlar, metrobüste, otobüste ya da herhangi bir yerde “Acaba cinsel ve fiziksel şiddete maruz kalır mıyım, beni öldürür mü?” gibi bir düşünceye kapılmayı hak etmiyoruz. İşte bu yüzden İstanbul Sözleşmesi bir nevi can kurtaranımızdır.
Kadına şiddet kabul edilemez ve göz yumulamaz. Şiddet her insanın yaşamını, düşüncesini değiştirir. Kendi yaşamımda da bir otobüse bindiğimde “Acaba Özgecan Aslan’ın başına gelenler benim de başıma gelir mi?” diye kaygılanıyorum. Bir yerden bir yere gitmek için bile birilerine muhtaçmışım gibi hissediyorum. Bu yüzden otobüste tek olmamak için hep benden önce birilerinin binmesini bekliyorum. Merak ediyorum hislerimiz, yaşantımız ve psikolojimiz bu kararı verenler için ne kadar önemli?
ASLA YALNIZ DEĞİLİZ
İstanbul Sözleşmesi varken bile uygulanmadığı için cinayetler hat safhadaydı. Her ne kadar tam olarak uygulanmadıysa da belki de bazı kadınlar ölümden bu sözleşme ile kurtulmuştur. Onu öldürmek isteyen kişi cezalarından ya da bu sözleşmenin bazı karar ve yargılarından korktuğu için kadınlar hayatta ancak bu sözleşme kalkarsa artık kimse korkmaz ve kadınlar katledilmeye son hızla devam eder. Kadınlar olarak birlik olup bu dünyada bizim de yaşama hakkımızın olduğunu savunup kazanana kadar mücadele etmeliyiz. En azından kadınlar asla yalnız olmadıklarını bilirler. Geleceğimizi güven altına almak istiyoruz bu yüzden İstanbul Sözleşmesi uygulansın.
