31 Mart 2021 01:00

İradelerimize sahip çıkmak için bugünden mücadeleye!

Bölgede Diyarbakır ve Van başta olmak üzere metropollerin tamamında Newroz'a kitlesel katılımlar, siyasal taleplerinin iktidar eliyle tasfiye edilme girişimi karşısında halkın tepkisini gösterdi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Berkay YEĞİN

Van

Geçtiğimiz hafta Ömer Faruk Gergerlioğlu’na hazırlanan fezlekeyle birlikte vekilliğinin düşürülmesi, AYM’ye sunulan yüzlerce sayfalık iddianame ile HDP için parti kapatma davasının başlaması, 687 kişiye 5 yıl süreyle siyasetten men istenmesi üzerine birkaç haftalık periyoda sığmayacak gelişmeler yaşandı. İstanbul Sözleşmesi’nin feshini de dahil edersek iktidar eliyle başlatılan baskı sürecinin bir aydır sıklıkla duyurulan İnsan Hakları Eylem Planı’nın hemen ardından gerçekleşmesi ise manidar.

BASKILAR KARŞISINDA TEPKİLER BÜYÜYOR

Pandemi koşullarında yapılan 2021 Newroz’unda, bölgede Diyarbakır ve Van başta olmak üzere metropollerin tamamında kitlesel katılımlar; halkın siyasal taleplerinin iktidar eliyle tasfiye edilme girişimi karşısında halkın kabullenmeyişini ve tepkisinin de dinmediğini göstermiş oldu. Evrensel ’de yer alan haberlerde de öne çıktığı gibi toplamında 2021 Newroz’u gençlerin geniş katılımının sahnesi olurken gençler içerisinde HDP’ye açılan kapatma davasına karşı homurdanma son derece hissedilirdi.

Kahvehanelerden, parklara kadar yan yana gelen gençler içerisinde büyük oranda bu meseleler kendiliğinden açılıp tartışılıyor. HDP üzerindeki baskılardan, topyekûn uzanan irade gaspına kadar, “adaletsizliğin” görüngüsünün bu derece artması gençler arasındaki tartışmalarda da kendine yer etmiş durumda. Konuştuğumuz arkadaşlardan birisi, “Ne kadar acı varsa Kürtler’in başına geliyor. HDP’ye yapılan haksızlıklar başka bir partiye yapılsaydı ilk önce Kürtler karşısında dururdu. Mesele Kürt olunca işin rengi değişiyor.” Bu cümleyi çevremizde bulunan birçok gençten duyuyoruz. Bununla birlikte tüm bu gelişmeler karşısında muhalefetin toplam takındığı pasif kalma tutumunun da muhalefete karşı olan güvensizliği ve tepkiyi had safhaya çıkardığını söylesek yanılmayız. CHP’nin açıklama düzeyinde kalan tepkisinden derin bir rahatsızlık duyuluyor. İP’in tavrı ise eleştiri oklarını bir hayli üstüne çekiyor. Muhalefetin topu seçime atma söylemlerine karşı ise üniversite öğrencisi bir arkadaşımız şunları dile getiriyor: “Seçimde gidecekler diyorlar. HDP’yi böyle yalnız bırakırsanız bunlar daha kaç seçim daha atlatır.”

İKTİDARIN SÖYLEMLERİ GENÇLERDE KARŞILIK BULMUYOR

Bugün iktidarın, İnsan Hakları Eylem Planı ile oluşturmaya çalıştığı beklenti, karşılık bulmuyor. Meselenin inandırıcı gelmediği üzerinden nükteli yergiler geliyor. Öyle ki özellikle gençlerde adalet ve insan haklarının bugünün iktidarı eliyle -kendiliğinden- düzeleceğine dair bir beklenti asgari düzeyde bile yok.

Tüm bu gelişmelerin büyük ölçüde Twitter’dan takip edildiği söylenebilir. Gergerlioğlu’nun da bu süreçte sergilediği duruş ve sosyal medya üzerinden bunu aktarması da gençlerin takdirini topluyor. Demirtaş ise halan daha popülaritesini koruyor. Cezaevinden yapmış olduğu açıklamalardan sosyal medyadaki paylaşımlarına kadar gençlerde yoğunlukla ilgi uyandırıyor. Ancak sosyal medyada üzerinden sürdürülen gözaltı-tutuklama girişimleri bir yandan da gençlerin bu alanları özgürce kullanmasının belli ölçüde yolunu tıkıyor. Bir de yazılı ve görsel medyadaki baskılar eklenince röportaj vermek, görüş beyan etmek bir hayli zorlaşıyor.

BUGÜNDEN HAREKETE GEÇMEK EN ACİL İHTİYAÇ

Tüm bu gelişmelere ve bunlar karşısındaki tepkilere baktığımızda bugün özellikle Kürt gençlerinin tek adam iktidarının faşist bir rejim inşası sürecinde attığı adımlara doğrudan maruz kaldığını söyleyebiliriz. Özellikle Kürt gençler iradelerine atanan kayyumlar, iradelerini kapatma girişimleri ve tüm baskılar karşısında iradelerine sahip çıkmaya çalışıyor ve “biz buradayız” diyor. Bu söylemin kendisini de en net Newroz kutlamalarında görebiliyoruz. Diğer muhalif partilerin pasifize etme hamleleri karşısında tepkileri bir yana, muhalefetin çözümü seçime ötelemesi artık yetmiyor. Çünkü bugünden harekete geçmediği, taleplerine, haklarına, hayatlarına, iradelerine sahip çıkmadığı sürece yarın başka bir saldırıyla karşı karşıya kalıyorlar. Çünkü bugünden haklarına sahip çıkmak, bugünden iradelerine sahip çıkmak üzere harekete geçmenin gerekliliği en yakıcı haliyle önlerinde duruyor.

ÖNCEKİ HABER

Türkiye-Letonya maçı 3-3'lük beraberlikle sonuçlandı

SONRAKİ HABER

Bodrumlu kadınlar, İstanbul Sözleşmesi için nöbet eyleminde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa