“Birbirimizden güç alarak haklarımızı savunmalıyız”

Azra

Manisa

Ben Manisa’da liseye giden genç bir kadınım, adım Azra. İleride, bu toplumda insan olarak bir yere sahip olmak istiyorum. Otobüste tacize, geceleri iğrenç sözlere maruz kalmak istemiyorum, yaşamak istiyorum. Her an başıma bir şey gelebilir korkusuyla yaşamak istemediğim için İstanbul Sözleşmesi’ni savunuyorum. Bütün bunları düşünürken, kadın cinayetlerinin de arttığı bu dönemde İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiğini öğrendim. Bu duruma çok sinirlendiğim bir zamanda, Manisa Kadın Platformu’nun eylem afişini gördüm ve ben de o eyleme katıldım. Alanda beraber mücadele eden kadınlarla tanıştım. İlk defa bir eyleme katıldım ve kadınların yaşadıkları haksızlığa ve eşitsizliğe karşı susmayıp, direnmeleri çok hoşuma gitti. Onlar hakları için direniyorlarsa ben de bir şeyler yapmalıyım diye düşündüm.

HEP BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜYÜZ

İstanbul Sözleşmesi’nin amacının kadınları her türlü şiddetten korumak, aile içi şiddeti önlemek ve toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının hayata geçirilmesi olduğunu biliyordum. Türkiye’nin her yerinden kadınlar yaşamak için mücadele ediyorlar. Kendi başıma, annemin, arkadaşımın veya kardeşimin başına herhangi bir şey gelmeyeceğinin güvencesi yok. Bu yüzden eğer kadınlar olarak öldürülmemek istiyorsak sokaklarda taleplerini haykıran bütün kadınların yanında olmalıyız. Çünkü hep birlikte daha güçlüyüz. Anladım ki kadınlar sokaklarda seslerini çıkartıyorlarsa bunun sebebi sadece kendileri için değil bütün kız kardeşleri içindir. Kadınların mücadelesi, Emine Bulut gibi kadınlar eski kocaları tarafından öldürülmesin, Ceren Özdemir gibi öğrenciler evinin önünde tanımadığı birileri tarafından katledilmesin diyedir. Yaptığımız hiçbir şey boşuna değil, söylediklerimiz ve direnişimiz bir başka kadını cesaretlendiriyor. Birbirimizden güç alarak haklarımızı savunmalıyız. Çünkü kadınlar olarak insanca yaşayacak bir dünya istiyoruz.