Meslek liselerinin “yeni projeleri” ve çıkış yolu
Burs sadece belirli bir azınlığa veriliyor. Ezici çoğunluğu asgari ücretin dörtte birine çalışıyor hem de banttaki arkadaşları ile aynı işte çalışırlarken.
Kaynak:Joanna Kosinska/Unsplash
Sinancem ALİKOÇ
Ankara
Geçtiğimiz ay Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) tarafından reklam videoları birçok dijital platformda yayıldı.* Reklam videosunda Elektromekanik Bölümü öğrencisi bir meslek liseli gencin MESS’ten adlığı burs ile hayatında iyi bir fırsat yakaladığı ve nasıl da mutlu olduğu anlatılıyor! MESS daha önce metal bölümünü seçen meslek liseleri öğrencilerine burs vereceğini duyurmuştu uzun zamandır da bu projesine devam ediyor.** Böyle düşününce bir patron örgütü olarak MESS’in son derece gençlerden, işçi emekçi çocuklarından yana bir hamle yaptığı düşünülebilir. Ancak işin aslı bu burs hareketi bir meslek liselilerinin toplam bir dönüşümünün bir parçası.
MESLEK LİSELERİ FABRİKALARA DÖNÜYOR!
Nedir bu dönüşüm? Uzun süredir meslek liseleri birçok kapitalist grup için hem nitelikli hem de ara eleman kaynağı. Doğrudan işçi olmak için yetiştirilmiş gençler büyük fabrikaların genç işçi ihtiyacını karşılıyor. Zaten bu nedenle kurulan meslek liselerinin mevcut pozisyonu yeterli gelmemiş olacak ki son yıllarda birçok ilde birçok meslek lisesinde fabrika uyum programları türedi. Programların amacı meslek lisesinden öğrencilerin doğrudan staj senesini beklemeden doğrudan fabrikalara ya da sanayi sitelerine işçi olarak gitmesi. Örneğin bir meslek lisesi öğrencisi bir metal fabrikasını uyumlu bir programda; hafta dört gün fabrikada çalışıyor, haftada 1 gün ise okula kültür dersleri için gidiyor. Program asında çıraklık yetiştirme merkezlerinden kopyalanmış, sadece bu programlarda ana ağırlık küçük sanayilerle değil büyük fabrikalara uyumlu hale geliyor. Bu programların çoğuna MEB ön ayak oldu. MEB bu tür programlara sadece ön ayak olmakla kalmıyor, geliştiriyor. Geçtiğimiz Ekim ayında Bakan Ziya Selçuk, otel ve fabrikaların içine meslek lisesi açılacağını duyurmuştu.*** Daha önce tekil örneklerini gördüğümüz bu meslek liseleri, yaygınlaştığı koşulda artık meslek liselerinin fabrikaya dönüşeceğini, meslek liselilerinin ise işçilere dönüşeceğini söylemek mümkün.
MESLEKİ EĞİTİM DEĞİL SÖMÜRÜ DÜZENİ
Zaten meslek lisesi öğrencilerine epeydir işçi gibi davranıldığı, onların da epeydir işçi gibi yaşadığı bir gerçek. Geçtiğimiz meslek liseli öğrencileri derslere gitmezken okullardaki üretimlere veya stajlarına gitmek zorunda kalıyorlardı. Hem dergimiz hem Evrensel Gazetesi meslek liselilerin sorunlarını okurlar ile buluşturmuştu. Okullar açıldıktan sonra da bu durum çok değişmedi. Herhangi bir meslek liseliye okul nasıl diye sorarsanız, “Okula gittiğimiz mi var!” cevabını almanız çok mümkün. Mesleki eğitim adı altında okullarda, atölyelerde ve fabrikalar üretim tam gaz devam ederken eğitim neredeyse durmuş durumda. MEB’in duyurularından anlaşıldığı üzere online eğitim kalıcı hale gelirse meslek liseli için doğal sonuç okul yerine çalışmak olacak. Dolayısıyla orta olan durum meslekli eğitim değil sömürü olacak.
MESLEK LİSELİLERİN GERÇEĞİ: KALICI HALE GELEN SÖMÜRÜ
Öte yandan hem MEB hem de kapitalistler bu durumdan oldukça memnun olacaklar ki projelerini “çağın projesi”, “burs devrimi” olarak duyurmayı tercih ediyorlar. Ancak meslek liselerindeki öne çıkarılan bu tablo özel olarak gizlenmiş sömürüden başka bir şey değil. Birlikte bakalım; Ziya Selçuk pandemide çalışan meslek liselerinde gelirin arttığını duyurmuştu.**** Peki, meslek liselerinde çalışan öğrencilerin durumu nasıl? Bu gelir onlarla paylaşıldı mı? Pandemi sürecinde çalışan hiçbir meslek lisesi öğrencisine MEB asgari ücretin üçte birinin üstünde bir ücret vermedi. Birçok okulda bu ücretler dahi verilmedi. Çoğunluğunun okullarında bu gelirle öğrenci lehine bir geliştirme yapılmadı. Meslek liseleri öğrencileri üretim yaparken iş kazaları geçirdi. Ayağına parça düşmesi sonucu yaralanma, parmak kesilmesi en hafifleri. Fabrikalarda çalışan meslek liseliler pandemiye rağmen fabrikalara gitti, birçoğu hastalığa yakalandı. Burs alan azınlık dışında fabrikalarda çalışan meslek liseliler neredeyse eşit çalışmalarına rağmen ücret olarak asgari ücretin üçte birini aldı. Daha küçük atölyelerde çalışanların paralarına patronları kesik attı. Bunlar artık birçok meslek liseli için olağan şeyler haline geldi. Eğer bu “büyük projeler” gerçekleşirse olağan hale gelen bu durum artık kalıcı hale gelecek.
MESLEK LİSELİLER HAKLARINI TALEP ETMELİ!
Tüm bunlar karşısında meslek lisesi öğrencileri ne diyor? Elbette birçoğu durumdan rahatsız ve mevcut durumu eleştiriyorlar. Ama durumun onlar lehine olacağını düşünenlerde var. Birçok meslek liseli için üniversite gelecek planların çıkmış durumda. Çoğu meslek liseli hızlıca esnaf olmayı veya büyük bir fabrikada işe girmeyi planlıyor. Dolayısıyla MESS’in burs projesi MEB’in fabrika okullar projesi onların hayal ettiği mesleki eğitimi sağlayacak tek olanak gibi gözüküyor. Ancak meslek liselilerin hak ettikleri yaşam hayal ettiklerinin ötesinde. Örneğin MESS’e bağlı birçok fabrikada meslek lisesi – fabrika programları ile uyumlu, burslarını da buradaki öğrencilere veriyorlar. Cömert kapitalistler haftanın dört günü çalışan meslek liseliye hem iş öğretiyor hem de burs veriyor. Genç işçinin dört gün boyunca ürettiği değer ise onlara göre aslında yok! Ki burs sadece belirli bir azınlığa veriliyor. Ezici çoğunluğu asgari ücretin dörtte birine çalışıyor hem de banttaki arkadaşları ile aynı işte çalışırlarken. Uzun lafın kısası mesleki eğitim, meslek liseliyi sömürmenin kibarcası olmuş. Neyse ki meslek liseliler bu kibarlığa kanmayacak kadar hayatın gerçekliklerine vakıflar. Bu gerçekler de aldatıcı projelere kanmayın ve hakkınızı talep edin diyorlar.
HAK TALEP ETMENİN EN İYİ YOLU: BİRLİKTE HAREKET ETMEK
Hak talep etmek, bizi aldatmalarına göz yummamak hoş şey ama nasıl olacak soruları birçok meslek liselinin aklındadır. Çünkü okul içindeki atölyede en ufak sıkıntı da okul yönetiminin baskısı ile karşılaşıyorlar. En ufak itirazda ailesinin telkinleri ile karşılaşıyorlar. Biraz dik başlı olan kolay ikna olmayanları ise genelde itirazlarını tek başlarına yapıyorlar ve tek kalıyorlar. Bu bir açmaz değil. Burada hak talep etmenin en basit yoluna dönüp bakmak gerekir: birlikte davranmak, birleşik hak talep etmek. Zaten her meslek lisesi sınıflara bölümlere ayrılmış durumda. Her bölüm ve sınıfa özgün talepler ve ihtiyaçlar var. Buralarda tartışmak çözümler aramak en iyisi. Gerektiğinde bölümlerden temsilciler seçmek talepleri iletmesi için bu temsilcilerden komiteler, heyetler kurmak ve yek pare birlikte hareket etmek ancak taleplerin kazanılmasına yardımcı olur. “Bizim okuldan bir şey olmaz”, “Bu düzen böyle gelmiş, böyle gider” nidaları, sessiz kalmak daha fazla hak kaybına neden olur. Önümüzdeki 1 Mayıs meslek liselerinin taleplerini dile getirmesi için 1 Mayıs’a hazırlanırken sıra ve mesai arkadaşları ile tartışmasını birlikte hareket etmenin olanaklarını yaratması için bir seçenek.
*https://www.youtube.com/watch?v=nIA7vwUVB8M
**Posta Gazetesi. (2019). Meslek liselilere 2 bin 900 lira burs: https://www.posta.com.tr/meslek-liselilere-2-bin-900-lira-burs-2214655 adresinden alındı.
***Milli Eğitim Bakanlığı. (2020, Ekim 26). "FABRİKA VE OTELLERİN İÇERİSİNE OKUL AÇIYORUZ": https://www.meb.gov.tr/fabrika-ve-otellerin-icerisine-okul-aciyoruz/haber/21866/tr adresinden alındı.
****Hürriyet Gazetesi. (2020, Kasım 4). Meslek liselerinin geliri arttı: https://www.hurriyet.com.tr/egitim/meslek-liselerinin-geliri-artti-41627572 adresinden alındı.
SPOT: “Bu düzen böyle gelmiş, böyle gider” nidaları, sessiz kalmak daha fazla hak kaybına neden olur. Önümüzdeki 1 Mayıs meslek liselerinin taleplerini dile getirmesi için 1 Mayıs’a hazırlanırken sıra ve mesai arkadaşları ile tartışmasını birlikte hareket etmenin olanaklarını yaratması için bir seçenek.