31 Mart 2021 06:23

Alacağımız her kötü not öğrencileri dinlemeyen MEB’in hanesine!

“Derse gelmeyenlerden, ödevini yapmayanlardan on puan kadar kıracağını söyleyen hocaya özelden mesaj attığımda ise cevap verme tenezzülünde dahi bulunmadı.”

Görsel: Stories/Freepik

Paylaş

Dilan TEKALMAZ

Tuzla

Şu günlerden geçmişe bir bakış atacak olursak, pandemiyle geçen bir yılın zorluklarla yoğrulduğunu görürüz. Pandeminin öncesinde bile başlı başına büyük bir sorun olan ekonomik kriz, korkuyla dolu olan insanların psikolojilerinde açılmış olan boşluklara sızmaya, endişenin zaten oracıkta var olan tohumlarını daha da yeşertmeye başladı. Bu süreçte önlerine sunulan yol ve yöntemleri takip etmesi beklenen gençlik, ilk etapta psikolojik ve fiziksel durumları önemsenmeden canlı derslerin, uzaktan eğitimin yükünün altında ezdirildikleri koşullarda eğitim yıllarını iyi bir dereceyle bitirmekle uğraşmıştı. Şimdilerde ise ortaya atılan “yüz yüze sınav ve eğitim” fikrinin uygulamaya konmasıyla birlikte gençlerin hem sağlıkları konusunda duydukları endişeleri hem de katlanan sınav stresleri doruk noktaya ulaştı. Peki dışarıdan gözlenen bunca soruna karşılık, pandeminin bir yılı okullarıyla aralarındaki bağlantıyı koparmayan öğrenciler için nasıl gitti, nasıl sonuçlanacak?

SINAVLARDA ALINMAYAN ÖNLEMLER

Kâşif Kalkavan Çok Programlı Anadolu Lisesinde eğitim gören on birinci sınıf öğrencisiyle yaptığımız konuşmada ilk olarak pandeminin ilk yılının nasıl geçtiğini sorduk. Arkadaşımız, “Stresli geçti, online derslerden hiçbir şey anlamadığım için sınavlar da umduğum gibi geçmedi. Genellikle evdeydim, internetten videolar izledim ama yüz yüze eğitimin yerini tutmadı” dedi. Çok programlı bir lisede eğitim görmesi sebebiyle meslek bölümünde okuyan öğrencileri de tanıdığını, onlar için durumun daha da zor olduğunu belirten arkadaşımız “Gerekli cihaz ve materyallerim olmasına rağmen online dersler benim için yeterli olmadı. İmkânı olmayan, staja giden arkadaşlar için ise durum çok daha zordu” dedi. Birinci sınavlar hakkındaki görüşlerini sorduğumuz arkadaşımız “Kötü geçti, çok çalıştım ama sorular ile çalıştığım yerler farklıydı. Herkesin sınavı kötü geçti, bu bir tesadüf değil bence” diyerek görüşlerini aktardı. Son olarak sınavlarda ne gibi önlemlerin alındığını sorduğumuz arkadaşımız “Hiçbir önlem yoktu. Herkes kendi önlemini aldı, kendisini korudu. Yalnızca maske zorunluydu ve öğrenciler hep yan yana oturdu. Herhangi bir tedbir alınmadı ve bunun vaka sayılarını etkileyeceğini düşünüyorum” dedi.

Sohbetimizi Piri Reis Lisesinde bu sene dokuzuncu sınıf olan liseli bir gençle devam ettirdik. LGS’ye Pandemi dönemi içerisinde girmiş olması sebebiyle çok kötü bir sınav geçirdiğini dile getiren arkadaşımız, “Derslerime girdim ancak hiçbir verim alamadım” diyerek söze başladı. Eğitimin nasıl verilmesi gerektiğini sorduğumuzda ise “Bence eğitim durdurulmalı ya da herkes aynı koşullara sahip olması sağlanarak eğitime devam edilmeliydi” cevabını verdi.

ONLINE DERSLERİN HİÇBİR YARARI YOK

Bu defa üç farklı liseden gençlerin bulunduğu bir masaya sorularımızı yöneltmeye başladık. Pandemi sürecinin nasıl geçtiğini sorarak başladık sohbetimize. Kanuni Sosyal Bilimler Anadolu Lisesinden bir genç sorumuzu “Okul konusunda sürecin yararlı geçtiğini düşünmüyorum” diyerek yanıtladı. Arkadaşımız, “Derste hoca bir soru sorduğunda yüz yüze olmadığımız için etkileşimde bulunamıyorduk. ‘O konuşur, ben konuşmayayım şimdi, yanlış bir şey söylerim’ diye düşünüyorduk” diyerek yüz yüze eğitim ve online eğitim arasındaki farkı vurguladı. Ardından sözlerine devam eden arkadaşımız “Artık durum ilerledikçe açmıyoruz bile dersi, çünkü bize hiçbir yararı olmuyor” derken çözüm önerisini sorduğumuzda ise “Bir sene eğitimi durdurup pandemi bitince bir üst sınıftan ya da aynı sınıftan devam etmemiz daha mantıklıydı” dedi. Konu sınavlara geldiğinde ise “Twitter’da bu konu hakkında binlerce tweet atıldı. Online eğitimin bize çok az katkısı oldu ama sınavlar yüz yüze yapılıyor” diyerek kararı eleştirdi.

İkinci sınavların gündeme gelmesiyle ilgili düşüncelerini bizimle paylaşan Orhanlı Lisesinde okuyan bir başka arkadaşımız “En azından ilk konuları işlemiştik, ikinci sınavlar yapılacak olursa daha çok bilmediğimiz konulardan sorular çıkacak. Üç konuyu on iki güne sığdırmam gerekiyor” diyerek sınavdaki konuların ve o konuları yetiştirme telaşının üzerinde oluşturduğu baskıyı anlattı. “Benim kardeşlerim var. Hocalar derslere her geç girişimizde bizi yok yazdılar. Kardeşlerimle derslerim uyuşmuyordu” diyen arkadaşımıza bulunduğumuz durum karşısında ne yapılması gerektiği sorusunu yönelttik ve “Bence iki buçuk milyon tweet’ten sonra bir şey olmadıysa, ne yapsak da olmaz gibi” cevabıyla karşılaştık. Orhanlı’da bulunan bir sağlık lisesinin öğrencisi ise “Ciddiye alınmadığımızı düşünüyorum, örneğin hala sınav notlarımızı girmediler. E-Okul’da hiçbir notum yok” dedi. Ardından da kendi başına gelmiş olan bir olayı anlattı: “Coğrafya hocam bir dönem boyunca en fazla beş ders açtı, neredeyse hiç derse giremedim diyebilirim. Derse gelmeyenlerden, ödevini yapmayanlardan on puan kadar kıracağını söyledi. Hocaya özelden mesaj attığımda ise cevap verme tenezzülünde dahi bulunmadı.” Sınavlar hakkında fikirlerini sorduğumuzda ise “Arkadaşlarımızı uzun zamandır görmediğimiz için gruplaşmalar meydana geldi, herkes yan yana oturdu ve bu durum riski daha da arttırdı” dedi. “Yapabilecekleri tek şey sınav yapmamaktı. Çok istiyorlarsa online olmalıydı” diyerek çözüm önerisini dile getirdi.

Son olarak “Öğrenciler bu konuda ne yapmalı” diye sorduğumuzda, Orhanlı Lisesi’ne giden genç şöyle cevapladı: “İki seçeneğimiz var zaten. Ya yüz yüze ya da online eğitim, iki seçenek de olmadıysa başka bir şey düşünemiyorum.” Arkadaşımız online eğitimde yaşadığı sorunları ise “Yüz yüze eğitimde yazıları yazmamız için hocalar bize zaman tanırdı, online eğitimde ise ekran görüntüsü alın deyip diğer sayfaya geçiyor, notları deftere aktarabilmek için saatlerimizi harcıyoruz. Günde dört saat dersimiz varsa dört saat de yazı yazmaya vakit ayırıyoruz. Test çözelim, konuların üstüne gidelim gibi bir vaktimiz olmuyor” diyerek özetledi.

ÖNCEKİ HABER

Kod-29, büyük fabrikalarda olur, bizim hiçbir güvencemiz yok!

SONRAKİ HABER

Sorunlarla “yüz yüze”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa