Salgın futbolu yaraladı, amatörü öldürdü
“Altyapıdan çıkıp futbolcu olmak zor, hem maddi durumlar izin vermiyor hem de Türkiye’de altyapının durumu belli.”
Güzeltepe Spor
Emre GÖKMEN
İzmir
Çiğli Güzeltepe’de çoğunluğunu öğrenci gençlerin oluşturduğu amatör futbol kulübünün futbolcusu gençlerle salgın koşullarının onları nasıl etkilediğini, geleceğe dair futbol planlarını, amatör futbolun Türkiye’deki karşılığını ve beklentilerini konuştuk. Güzeltepe Gençlik Spor Kulübü, Süper Amatör Lig (SAL) Kuzey Grubu’nda mücadele ediyor. 1998’de kurulan bu kulüp yıllardır gençleri futbol adına geliştirmeye ev sahipliği yapıyor.
GENÇLERE GÜVENCELİ GELECEK SAĞLAMAYAN ALTYAPILAR
Sohbetimize ilk olarak meslek lisesi mezunu, takımın kalecisi Seymen ile başlıyoruz. Seymen 8 yıldır buradan başka hiçbir takıma gitmemiş. Akrabalarını izleyerek ve özenerek heves etmiş futbola. Futbolcu olmak istediğini söyleyen Seymen “Altyapıdan çıkıp futbolcu olmak zor, hem maddi durumlar izin vermiyor hem de Türkiye’de altyapının durumu belli” diyor. “Aile desteği olsun maddi durum olsun, bunlar olmayınca çok zor oluyor futbolu sürdürmek, kulübümüzün de maddi durumu yok, fazla destek çıkılmadığı için pek fazla yol kat edemiyoruz” diyen kaleci Seymen bu yüzden altyapıdan futbolcu yetişmediğini, çoğu gencin bu yüzden hayallerine kavuşamadığını belirtiyor. Yine de futbolcu olmak için çalıştığını ama çok mümkün olmadığını söyleyen Seymen, askere gidip orada kalmaya çalışacağını ya da aile kurmak için bir işte çalışacağını belirtiyor. Üniversiteye gitmeyi ise düşünmediğini söyleyen Seymen “Mahallemde birçok üniversite okuyan var, 27 yaşında hala bir aileleri yok, hiçbir şeyleri yok. Üniversite bana şu an zaman kaybı olarak geliyor. İş hayatına ne kadar erken atılırsam o kadar çok birikimim olur. Birçok ağabeyim var BESYO mezunu, ben de okumak istiyordum, hallerini gördükçe okuma hevesim kaçtı” diyor. Pandemi dönemini “Salgın futbolu vurdu, amatörü öldürdü” diyerek özetleyen Seymen zaten kötü durumda olan alt liglerin daha da kötü duruma düşürüldüğünü, antrenman bile yapılamadığını söylüyor. İzmir’de yüze yakın kulüpten belki on tanesinin antrenmana devam edebildiğini, birçok sporcunun bu nedenle kilo aldığını, formundan düştüğünü ve bunun altyapıyı daha da dibe çektiğini belirten Seymen Almanya’nın Türkiye’den daha çok Türk futbolcu yetiştirebildiğini ekliyor. Güzeltepe Spor’da hocalarının desteklerinin önemine vurgu yapan Seymen “Ben küçükken çok hata yaptığım için futbolu bırakmak istiyordum. Ama hocam evime geldi, konuştu benimle, nasıl gelişip neler yapabileceğimi anlattıkça ben daha çok heveslendim. Ben hala sahadaysam en çok hocalarımın emeği vardır” diyor. İdol futbolcusunu sorduğumuzda ise Liverpool takımının kalecilerinden Alisson Becker’i söylüyor.
KADINLAR FUTBOLDA İKİNCİ PLANDA
Söze Ceren ile devam ediyoruz. Ceren Anadolu Lisesi öğrencisi. Karşıyaka BESEM Kadın Futbol Takımı’nda oynadığını söyleyen Ceren mahalleden birçok arkadaşının da futbol olduğunu söyleyerek başlıyor. Güzeltepe’de antrenman yaptıklarını belirten Ceren mahallede kadın futbol takımının olmasının daha iyi olabileceğini, önceden kurulduğunu fakat yürütülemediğini söylüyor. Kadınların futboldaki yerine Türkiye’de nasıl bakıldığını sorduğumuzda ise “Erkeklerin antrenmanları başladı fakat bizi pandemiyi bahane ederek başlatmadılar. Kız takımları neredeyse bir buçuk yıldır antrenman yapamıyor. Önem verilen bir durumda değiliz, futbolda ikinci plandayız onlar için. Ben de mecburen antrenman yapabilmek için buraya geliyorum” diyor. Erkeklerden geride durmak zorunda kaldıkları için bir şey yapamadıklarını söyleyen Ceren bu nedenle heveslerinin de kırıldığını, bazı arkadaşlarının bu yüzden futbolu bıraktığını söylüyor. Ailesinin futbol oynamasını desteklediğini söyleyen Ceren, “Kızların futbolla ne işi var” diyen akrabalarının da olduğunun altını çiziyor ve “İnsanların ne dediği değil bizim ne istediğimiz önemli. Bu sözler azmimi körüklüyor. Daha çok oynamak istiyorum” diye ekliyor. Dönem dönem sağ bek ya da orta sahada görev aldığını söyleyen Ceren ise idol futbolcusunun kadın futbolcu Alex Morgan olduğunu ekleyerek sözlerini tamamlıyor.
OKUL MU FUTBOL MU?
Söze Kubilay devam ediyor. Okulla futbolun aynı anda ilerlemeyeceği, bu iki seçenekten futbolu seçseler de ailelerinin okumalarını, başka bir meslek sahibi olmalarını istediğini söylüyor diğer arkadaşları gibi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Antrenörlük bölümü öğrencisi Oğuzhan da okul ve futbolun aynı anda yürütülmesinin zorluğuna değiniyor. Önümüzdeki sene okulu devam ettirebilmek için futbolu bırakmak zorunda kalacağını söyleyen Oğuzhan, 2019’da üniversiteyi ilk kazandığında Menemen Spor’da profesyonel olarak oynadığını fakat derslerden dolayı devam edemediğini aktarıyor. “Önümüzdeki sene ben bir takımla anlaşacağım, umarım pandemi biter ve okullar açılırsa tercih yapmam gerekecek” diyen Oğuzhan “Önceliğim tabii ki 9 yaşından beri oynadığım futbol. Ama yine de zor olacak” diye ekliyor. Pandemi döneminde amatör liglerin durdurulması konusunda fikrini sorduğumuz arkadaşımız, “Karar yanlıştı fakat hak vermiyor da değilim. Çünkü alt liglerle üst liglerin durumları çok farklı, ben 1. Lig’de oynadım, Süper Lig’de arkadaşlarım var onları da biliyorum” diyor. “Hijyen, yeme içme gibi konularda çok fark var. Alt ligler içinde bu koşullar sağlanıp ligler devam ettirilebilirdi” diye ekliyor. 2. Lig ve 3. Lig’de maddi olanağın var olduğunu belirten Oğuzhan bu olanakları hijyen ve yeme içme gibi imkanlara kullanmadıklarını belirtirken, alt lig yöneticilerinin kendi kazançlarını önemsediklerini vurguluyor.
Hatay’a transfer olduğunda sözleşmeyi imzaladığı anda alması gereken 50 bin lira civarı parayı alamadığını söyleyen arkadaşımız asgari ücret verileceğini ama onu da iki üç ayda bir verdiklerini söylüyor ve ekliyor “Ben altyapıdan geldiğim için söz hakkım yok, geleceğim için susmak zorundayım diyerek itiraz etmemiştim. Aslında söz hakkı sahibiymişim bunu sonradan fark ettim. Yanlış yaptım. Susmamak gerekiyor böyle konularda.”
Son olarak mahallede uyuşturucu kullanımının fazla olduğunu söyleyen Oğuzhan, takımdaki arkadaşlarının bunlardan uzak durduğunu ve daha düzenli bir hayata yöneldiğini belirterek ailelerin çocuklarını burada spora teşvik etmesi gerektiğini belirtiyor. Oğuzhan idol futbolcusu olarak ise PSG oyuncusu Kimpembe’yi söylüyor.