1 Nisan 2021 01:03

İMES'te çalışan bir işçi yazdı: Ek zammın yapılması artık zorunluluk oldu

"19 yıldır karın tokluğuna çalıştırılıyorum. Yetişkin çocuğum çalışmasa diğer iki çocuğumu okula bile gönderemem.”

İMES'te çalışan bir işçi yazdı: Ek zammın yapılması artık zorunluluk oldu

Fotoğraf: Evrensel

İMES C Blok’ta çalışan bir işçi
İstanbul

İMES Sanayi Sitesinde 19 yıldır çalışıyorum 3 bin 200 lira alıyorum. Salgından önce cumartesi-pazar günleri bile çalışmak zorundaydım 300-400 lira alabilmek için. Maalesef fazla mesai ücretlerimiz ücret bordrolarımıza yansımıyor. SGK primlerimizin bile aldığımız ücret üzerinde değil, asgari ücret üzerinden ödendiğini biliyoruz. Bu bize yapılmış bir haksızlıktır. Aynı zamanda hak gasbıdır.

Salgında da kısa çalışma ödeneğinden yararlanan patronlara teşvik verilirken bizim ücretimize tek kuruş zam yapılmadı. Aldığımız ücretin açlık sınırının biraz üzerinde olduğunu sağır sultan biliyor. Bazı işyerlerinde işçi arkadaşlarımız açlık sınırının altında çalıştırılıyor. Özellikle mülteci işçi kardeşlerimizin (Afgan, Özbek, Türkmenistanlı, Suriyeli) asgari ücretin altında çalıştırıldıklarını, SGK primlerinin düşük yatırıldığını biliyoruz. İnsanca muamele görmüyor mülteci işçiler. Mülteci kadın işçiler her türlü sözlü taciz, küfür ve baskıya uğruyorlar. Bunu gözlerimle gördüm, tanık oldum.

19 yıldır karın tokluğuna çalıştırılıyorum. Benim çalıştığım işyeri patronu, Emek Mahallesi’nde ve Gebze Dilovası’da iki yeni fabrika açtı. Ben ve benim gibi işçiler de açlıkla yüz yüze. Yetişkin çocuğum çalışmasa diğer iki çocuğumu okula bile gönderemem. Bize üç yetmez beş çocuk yapın diyenler bizim yaşadıklarımızı bir gün bile yaşamıyorlar. İMES Sanayi Sitesinde hangi işçiye sorsanız “Geçinemiyoruz, psikolojimiz bozuldu, ücretlerimize ek zam yapılmalı” der.

Kaç arkadaşımız boşandı, en az 10-15 işçi arkadaşımız intihara teşebbüs etti. Kredi borcunu ödeyemeyen var. Yemek yediğimiz lokantalarda, kahvehane ve çay ocaklarında böyle ibretlik olayları konuşup duruyoruz. İnanın bazen umudumuzu yitirmeyle karşı karşıya kalıyoruz. Antidepresan kullanan çok arkadaşımız var. Bu yüzden ek zam artık İMES’te kaçınılmaz ve acil olmuştur. En az 2 bin lira ücretlerimize zam yapılmalı ki iyi kötü idare edelim. Ama işçi birlik değil, dayanışma içinde değil, örgütlü değil. Bu nedenle patronlar istediklerini bize dayatıp yaptırıyorlar.

Ücretsiz izinle salgın hastalık sürecinde hep bankalara, hatta tefecilere borçlandık. Sağlığımızı kaybettik. Stres bozukluğu, kalp çarpıntısı, ciddi mide rahatsızlıkları yaşıyoruz. İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini hak getire. Salgında maskesiz ve dip dibe çalışmaya devam ediyoruz. Vakalar arttı. Endişeliyiz. Bir de patronlara işten atma yasağını kolaylaştıracak bir silah verdi Cumhur İttifakı. Kod 29 uygulaması başımızın üstünde sopa gibi duruyor.

Bu uygulamadan dolayı bazı işçileri işten çıkardılar. Ara bulucu, avukat parası, dosya masrafını bulamayan arkadaşlarımızın kıdem ve ihbar tazminatları verilmedi. Darbe üstüne darbe yiyoruz. İMES işçileri olarak uyanıp bir araya gelmez, ortak hareket etmezsek kaybeden olacağız. İnsanca bir hayat, insani çalışma koşulları için başka yol yok.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor

Antep’te polis, mahkeme kararını tanımadı, ekmek mücadelesi veren işçilere müdahale etti. İşçi, siyasetçi, öğrenci, muhalif belediye, basın… Herkes mengenede! Cezaevinde olanların sayısı cezaevi kapasitesini 90 bin aştı. Buna rağmen hükümet daha çok insanı daha uzun süre cezaevinde tutacak yargı paketi hazırladı. Yine de tepki cezalandırılarak durdurulamıyor!

90 bin fazla: 301 bin 397 kapasiteli cezaevinde 392 bin 456 kişi kalıyor.

32 adet: 11 cezaevi yapımı sürüyor, 21 yeni cezaevi projesi hazır.

Yüzde 700: 2002’de 49 bin 512 olan mahpus sayısı yüzde 700 arttı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et