31 Mart 2021 13:30

Eğitim Sen: Ankara Valiliğinin yüz yüze eğitim kararı MEB’in kararıyla çelişiyor

Ankara Valiliği tarafından açıklanan yüz yüze eğitim kararını Evrensel'e değerlendiren Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, "MEB’in kararıyla çelişiyor" dedi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Damla KIRMIZITAŞ
Ankara

Ankara Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun açıkladığı kararla okulların yüz yüze devam etmesini Evrensel'e değerlendiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul, Cumhurbaşkanlığının aldığı karar ile Ankara Valiliğinin aldığı kararda çelişki bulunduğunu belirtti. Okullar açılmadan Cumhurbaşkanlığı tarafından yüksek riskli ile çok yüksek riskli illerde ortaokul ve liseler için uzaktan eğitim kararı alındığını hatırlatan Kurul, "Önceki kararla çelişir bir şekilde orta ve düşük riskli illerde ortaokul ve liseler yüz yüze eğitim yapmaya devam ediyor. Şimdi ya o zamanki kararlar yanlıştı ya da şimdiki karar yanlış. Böyle bir çelişki durumu var" dedi.

Ankara Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurulu, vaka sayılarının hızla artmasına rağmen eğitim ve öğretimle ilgili 2 Mart'taki kararla düzenlenen mevcut uygulamanın devamına karar verdi. Buna göre; okul öncesi eğitim kurumlarında ve özel eğitim okullarında, birleştirilmiş sınıflı okullarda ve kırsal mahalle ve seyrek nüfuslu yerleşim yerlerindeki okullarda tam zamanlı olarak eğitim vermeye devam edecek. İlkokullarda, ortaokul 5, 6 ve 7. sınıflarda ve lise hazırlık, 9, 10 ve 11. sınıflarda iki gün okulda seyreltilmiş sınıflarda yüz yüze, üç gün uzaktan eğitim verilecek. Ortaokul 8. sınıflarda haftada 12-22 saat olacak şekilde ve 12. sınıflarda haftada 16-24 saat olacak şekilde seyreltilmiş sınıflarda yüz yüze seyreltilmiş sınıflarda yüz yüze eğitim devam edecek.

ALINAN KARARLAR ÇELİŞKİLİ

Valilik tarafından açıklanan kararı Evrensel'e değerlendiren Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, vaka sayısı ülke genelinde hızla arttığını vurgulayarak “Hem Cumhurbaşkanlığının aldığı karar hem de Ankara Valiliğinin aldığı kararda bir çelişki bulunuyor. 2 Mart öncesi, yani okulların daha açılmadığı zaman alınan kararda, yüksek riskli iller ile çok yüksek riskli illerde ortaokul ve liseler doğrudan uzaktan eğitim yapacaktı. Ama geçen süre içerisinde birçok il çok yüksek riskli hale geldi. Önceki kararla çelişir bir şekilde orta ve düşük riskli illerde ortaokul ve liseler yüz yüze eğitim yapmaya devam ediyor. Şimdi ya o zamanki kararlar yanlıştı ya da şimdiki karar yanlış. Böyle bir çelişki durumu var” dedi.

"BAKANLIĞIN ALDIĞI KARARLAR GÜVEN VERMİYOR"

12 yaş altındaki çocukların uzaktan eğitimden yeterince yararlanamadığını belirten Kurul, “Mümkün olduğu kadar yüz yüze eğitim alabilmesini, ortaokul binaları için seyrek bir şekilde yüz yüze eğitim yapılmasını ve geri kalan sınıflar için ise hem uzaktan eğitimin yarattığı eşitsizlikleri azaltılarak eylül ayı için açılmalarını önermiştik. 1 yıl geçti ve bugüne kadar yeterince çalışma yürütmediler. Alınan kararlar da güven vermiyor. Aşı yapacağız dediler ama 80 bin öğretmen aşılandı ve şu an aşılama devam etmiyor. Milli Eğitim Bakanlığı 5 tam not üzerinden 2 not alarak okulları ancak bu şekilde açabildi. Bu da Milli Eğitim Bakanlığının yasalarla belirtilmiş görevleri yerine getirmek için yeterince çaba göstermediğini ortaya koyuyor” dedi.

"HERKESİN KAPANDIĞI 28 GÜNLÜK KAPANMA UYGULANMALI"

Önlemler alınarak okulların açılması gerektiğini vurgulayan Kurul, “Aşı da bunlardan bir tanesi. Sadece öğretmenlerin aşılanması mevzusu değil tabii ki. Öğretmenlerin aşılanması çok önemli ama herkes için aşılama yapılmalıdır. Okullarda bir kişi aşılanmadığında ya da veliler aşılanmadığında çocuklar, öğretmenler,aileler risk altında oluyor. Türk Tabipleri Birliği’nin ifade ettiği gibi ‘aşı nerede?​’ demek çok daha uygun. Siyasal iktidar, servet vergisi alarak aşıyı temin etmek için uğraşmalı. Sürece yayılmış, toplu ve kontrolsüz açılışlarla vaka sayısı hızla tırmanıyor. Bizim uyarımız  daha tutarlı olunması ve katılımcı bir süreçle bu karar mekanizmalarını yürütmek. Eğitim Sen ya da diğer sendikalar neden Milli Eğitim Bakanlığının toplantılarına  dahil edilmiyor? Ortak akıl ve duygu ile eğitim ve sağlık sorunlarını düşünmüyoruz. Bir an evvel radikal bir karar alınarak temel bir gelir güvencesi ile herkesin kapandığı 28 günlük kapanma uygulanmalı. Ya da çocukları ve yaşlıları koruyan, onların hayatını biraz daha eskisi gibi sürdürebilmelerini sağlayan bir mekanizmayla açılma ve kapanmaları düzenlemesinin yapılması gerekiyor” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Dışişleri'nden ABD'nin hazırladığı 2020 Türkiye İnsan Hakları Raporu'na tepki

SONRAKİ HABER

Bayrampaşa Belediyesinden Kod-29'la atılan işçiler isyan etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa