Eskişehir’den siyasetteki kadınlara ödül
KADIN Adayları Destekleme Derneği (Ka-Der), Kadının Sesi Gazetesi ve Eskişehir Kadın Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen, ‘Türk Siyasetinde Yer Almış Eskişehirli Kadınların Ödül Töreni’ önceki gün Tepebaşı Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Kadına seçme ve seçil
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan’ın da katılarak bir konuşma yaptığı etkinliğe, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın yanı sıra çok sayıda Eskişehirli de ilgi gösterdi. Törene, Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi korosu da seslendirdiği eserlerle ayrı bir renk kattı.
BIYIKLI SİYASET EGEMEN
‘Kadın ve Siyaset’ başlıklı bir oturum gerçekleştiren Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, kadınların siyasette yeterince temsil edilemediğini kaydetti. Türkiye’de bıyıklı siyasetin egemen olduğunu ifade eden Hablemitoğlu, kadınlara seçme seçilme hakkını ilk veren ülkenin Türkiye olmadığını hatırlattı. “Finlandiya bu hakkı 1906 yılında tanıdı” diyen Hablemitoğlu, “Atatürk seçme seçilme hakkını kadınlara altın tepside sunmadı. Bu yanlış biliniyor. Bizde kadın hareketi 1934 ile değil, bundan 100 yıl önce Tanzimat’la başladı” dedi.
ŞENŞAFAK’A PLAKET
Törende plaket verilen kadınlardan biri de Mersin’de 8 Mart 2005’teki basın açıklaması sonrası açılan soruşturma nedeniyle cezaevine konulan ve son genel seçimlerde EMEP’in Eskişehir’den milletvekili adayı olan Gürsel Şenşafak oldu. EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Şenşafak cezaevinde olduğu için, onun yerine plaketi Emel Bilgin’e takdim etti. (Eskişehir/EVRENSEL)
‘BÜYÜK BEDELLER ÖDEDİK’
BÖYLE bir etkinlikte, siyasi parti başkanı olarak bulunmanın kendisine gurur ve heyecan verdiğini belirten Gürkan, “Bugün, kadın eğer siyaset ve hayatın diğer alanlarında görece durumu biraz daha iyi ise bunda tarihten gelen kadın hareketinin ve orada verilen bedellerin büyük bir önemi olduğunu düşünüyorum” dedi. Siyaset sahnesinde, bu yoldan yürüyen ve diyetini ödeyen kadınların ayak izinden yürüdüklerini kaydeden Gürkan, konuşmasında Behice Boran’ı da andı.
Siyasete adım atarken hayatın her alanında olduğu gibi aşılması gereken engeller olduğunu vurgulayan Gürkan, kadınların bugün 8 Mart’ı örgütledikleri, 25Kasım’da kadına yönelik şiddete karşı eylem örgütledikleri için cezaevine atıldığını belirtti.