ODTÜ Biyolojik Bilimler Emek Gençliği, "Aşı ve Toplum" etkinliği düzenledi
ODTÜ Biyolojik Bilimler Emek Gençliği, "Aşı ve Toplum" başlığı altında Türkiye ve dünyada koronavirüs pandemisinin etkilerini tartışmak için Biyolog Mehmet Özer ile etkinlik düzenledi.
Fotoğraf: Alachua County/Flickr
ODTÜ Biyolojik Bilimler Emek Gençliği, "Aşı ve Toplum" başlığı altında Biyolog Mehmet Özer ile etkinlik düzenledi. Aşı üreticilerini fonlayan ya da aşıları üreten ülkelerce aşının patentinin herkese açılmasının kabul edilmemesine dikkat çeken Özer, “Önleyebilecekleri bir salgını kâr amacı güderek, sadece belirli ülkelere aşı tedariği yaparak ya da ihtiyacı olan ülkelere lisans hakkı vermeyerek, önlemiyorlar” dedi.
ODTÜ Biyolojik Bilimler Emek Gençliği, "Aşı ve Toplum" başlığı altında Türkiye ve dünyada koronavirüs pandemisinin etkilerini tartışmak adına Biyolog Mehmet Özer ile etkinlik düzenledi. Etkinlik tartışmaları, "Aşı çalışmaları nasıl ilerliyor?", "Patent süreçleri nasıl işler?" ve "Günümüzde bilim üretimini sınırlandıran koşullar nelerdir?" soruları üzerinden yürütüldü.
"VİRÜS DEĞİL KAPİTALİZM ÖLDÜRÜYOR"
Etkinlikte günümüzde aşının fonlanmasının ve patent aşamalarının laboratuvar kısmında yürütülen çalışmalardan daha uzun sürdüğünün altını çizen Özer, "Bilim insanı ideolojilerden uzak olmalıdır’ sözünün gerçekçiliği olmadığını salgın süreci bizlere gösterdi. Bilim insanları artık buldukları üretim yöntemlerini, emeklerini halka sunamıyorlar” diyerek bilim insanlarının kendi iradesiyle hareket etmesinin kısıtlandığı mevcut durumda insanları koronavirüsün değil, kapitalizmin öldürdüğünü vurguladı.
"AŞI ÜRETİCİLERİ SALGINI ÖNLEMEK İÇİN ÇABA GÖSTERMİYORLAR"
Aşı üreticilerini fonlayan ya da aşıları üreten ülkelerce aşının patentinin herkese açılmasının kabul edilmemesine dikkat çeken Özer, “Ön anlaşmalarla zaten para kazanmış olan aşı üreticileri yine de ‘Patenti alana kadar çokça emek ve para harcadık’ bahanesiyle ‘Başka bir salgında para kazanmazsak üretmeyiz’ tavrına bürünerek önleyebilecekleri bir salgını kar amacı güderek, sadece belirli ülkelere aşı tedariği yaparak ya da ihtiyacı olan ülkelere lisans hakkı vermeyerek, önlemiyorlar” dedi.
GÜNEŞİ PATENTLEYEBİLİR MİSİNİZ?
Özer'in patentin mecburi bir gereklilik olmadığını açıklamasının ardından öğrenciler tarafından aşılar için patent alınmayabileceği, patent alınıp aşı üzerinde maddi bir hak iddia edilmeyebileceği ya da düşük ücretler karşılığında lisanslar verilerek aşının farklı yerlerde üretiminin sağlanabileceği gibi sonuçlar çıkarıldı. Patent konusuna örnek olarak çocuk felcine karşı ilk başarılı aşıyı geliştiren ve patentini almayan Dr. Jonas Salk’ın “Güneşi patentleyebilir misiniz?” sözünü hatırlatan Özer, bu gibi çalışmaların patentinin halkta olması gerektiğini söyledi.
Herkesçe talep edilen aşı çalışmaları sürecinin açık yürütülmesi gerekliliğini vurgulayan Özer, “Bu şekilde aşı karşıtlığının da önüne geçilebilinir. Aşılama ve aşı üretimi konusunda izlenen politika hakkında, AKP döneminde Hıfzıssıhha Enstitüsü kapatılarak aşı üretimi tamamen sonra erdirildi. Ayrıca şu an yapılan aşının koruma süresinin 6 ay sürdüğü göz önünde bulundurularak 2 ay sonra ilk aşıların tekrar edilmesi gerekiyor. Mevcut durumda, şu anki aşılama yöntemi ile bir sonuç elde edilmesi çok da mümkün değil” dedi. (Ankara/EVRENSEL)