02 Nisan 2021 20:03

İskenderun'daki "ölüm yolu" için hâlâ önlem alınmıyor

Hatay’ın İskenderun ilçesinde 1994 yılından beri 8 kazada 43 kişinin yaşamını yitirdiği, 114 kişinin yaralandığı "ölüm yolu" için önlem alınması talebiyle basın açıklaması düzenlendi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Hatay İskenderun'da 1994 yılından beri 8 kazada 43 kişinin yaşamını yitirdiği, 114 kişinin yaralandığı, "ölüm yolu" haline gelen Deniz Alayı mevkiindeki yolda önlem alınması talebiyle basın açıklaması düzenlendi.

Geçen yıl 2 Nisan günü Deniz Alayı'nın karşısında freni boşalan tırın 24 araca çarpması sonucu meydana gelen kazada 6 kişi ölmüş, 23 kişi yaralanmıştı. Deniz Alayı mevkiinde meydana gelen ve "Geliyorum" diyen trafik kazasında ihmaller çok konuşulmuştu. Aynı noktada çok sayıda kaza meydana geldiği halde yetkililer her hangi bir tedbir almamıştı. Geçen yıl yaşanan ölümlü kazadan sonra da hiçbir tedbir alınmadı.

Yolda 1994 yılından bu yana birbirinin benzeri 8 kaza yaşandı. Bu ihmal cinayetlerinin bilançosu hayattan zamansız koparılmış 43 kişi oldu. Kazalardan dolayı kimisi engelli yaşama mahkûm 114 yaralı kaldı. Her biri ardında yakınlarının ömür boyu taşıyacağı travmalar bıraktı.

Acılı ve öfkeli aileler ile demokrasi güçleri, düzenledikleri basın açıklamasıyla önlem alınması talebini dile getirdi.

"ÖNLEMLERİN HANGİSİNİN MALİYETİ BİN İNSANIN ÖLMESİNDEN DAHA ÖNEMLİ OLABİLİR"

Aileler, şimdiye kadar yaşananların, sorumluların rahatını bozmaya ve vicdanını uyandırmaya yetmediğini vurguladı.

Geçen yıl trafik kazasında eşi Esmahan Yıldırım ile kardeşleri Ali ve Leyla Yıldırım'ı kaybeden İbrahim Yıldırım, "Alınacak önlemlerin hangisinin maliyeti, zahmeti, bir insanın ölmesi veya sakatlanmasından daha önemli olabilir" diye sordu.

Yıldırım, geçen bir yıl içerisinde yapılan tek şeyin, trafik yön tabelalarını daha görünür kılmak ve daha öncekileri unutturdukları gibi bu olayı da unutturmaya çalışmak olduğunu söyledi.

Yıldırım “Kendi çıkarlarına hizmet edecek düzenlemeleri jet hızı ile çıkarıp yasalaştıranlar, bizim can güvenliğimiz için önlemler konusunda sağırlar, dilsizler. Daha kazanın yıktığı bariyerlere bile dokunulmadı. Sanırım ona da kaynak bulamıyorlar" dedi.

"CİNAYET, KAZA RUHSATLARI VAR"

Son yaşanan ölümlü kazanın üzerinden bir sene geçmesine rağmen hâlâ bazı ağır vasıtaların vızır vızır aynı güzergâhı kullandığına dikkat çeken Yıldırım, “Sorduğumuz zaman aldığımız cevap şu: 'Onlar izinli'. Türkçesi 'Onlar torpilli, torpilliye yasaklar işlemez'. Onların cinayet kaza ruhsatları var" dedi.

"LAF ÇOK İŞ YOK"

Şimdiye kadar hiçbir kalıcı önlemin alınmadığını hatırlatan Yıldırım, kaçış rampası için "Projesi hazır", "Sadece imza bekliyor", "Eli kulağında", "Aylar içinde yapılacak" denilmeye devam ettiğini söyledi.

Ortada bir projenin de olmadığını vurgulayan Yıldırım, "Eşlerimizi, kardeşlerimizi bu ölüm noktasında bu göz göre göre gelen trafik canavarına verdik. Ama yetkililer için laf çok iş yok" dedi.

TALEPLER

Yıldırım, yapılması gerekenleri şöyle özetledi:

  • Başka bir çözüm oluşturuluncaya kadar, ağır vasıtaların tamamının ama tamamının, şehre girişinin çevre yolunun liman çıkışından yapılmasının sağlanmalıdır.
  • Bazı şirketlere, belediyelere veya kamu kuruluşlarına ait “ağır vasıta” sınıfındaki tüm araçların muafiyetlerinin kaldırılması, verilmiş izinlerin iptali. Zira ağır tonajlı olması nedeniyle aynı riski taşıyan bu araçların bir kurum veya imtiyazlı şirketin aracı olması, onun, riskini ortadan kaldırmayacağı gibi alınan önlemi de anlamsızlaştıracak, itibarsızlaştıracaktır. Bu nedenle tanınan her muafiyet, verilen her izin, bir cinayet işleme ruhsatı olacaktır.
  • Giriş yasağını ihlal eden araçlara verilen para cezaları ise oldukça komik seviyelerde olup, caydırıcılığı yoktur. Maske takmamanın cezasının 930 TL olduğu bu memlekette, bu kadar insanın hayatına kasteden trafik yasağı ihlalinin cezası yalnız 132 TL’dir. Bu komediye acilen son verilmeli ve cezaların caydırıcı seviyelerde olması sağlanmalıdır.
  • Kaçış rampaları, en acil şekilde hayata geçirilmeli, proje masalları ile insanları uyutmak yerine, hizmete gireceği tarihin sözü verilmelidir.

VEKİLLERE ÇAĞRI

Yıldırım, Hatay’ın milletvekilleri, Abdulkadir Özel, Bayram Türkoğlu, Serkan Topal, Suzan Şahin, Hüseyin Yayman, Barış Atay, Lütfi Kaşıkçı, Mehmet Güzelmansur, Hüseyin Şanverdi ve Sabahat Çelik’e seslenerek şunları söyledi:

“Lütfen, partiler üstü olan bu konuda tüm milletvekillerimiz yekvücut halinde davranıp önlemlerin acilen hayata geçirilmesi konusunda sorumluluk yüklensinler, yüklensinler ki 43 canın üzerine daha fazla can saymak zorunda kalmayalım”

Yıldırım, sıraladıkları önlemler alınıncaya kadar konunun takipçisi olacaklarını söyledi. Ailenin avukatı Murat Düzen ise devam eden davayla ilgili bilgi verdi. (Hatay/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

"İstanbul Sözleşmesi bizim" diyen Batıkentli kadınlardan eylem

SONRAKİ HABER

Kuyucak Kaymakamı Yılmaz Kurt otomobilinde ölü bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa