05 Nisan 2021 00:30

Öğle yemeği kuru ekmek çay

Diyarbakır’da 30 yıldır çekçek arabasıyla yük taşıyan 48 yaşındaki Şehmus Tahan, yaşadıklarını Evrensel’e anlattı.

Fotoğraf: Mahsum Kara

Paylaş

Mahsum KARA
Diyarbakır

Şehmus Tahan, 48 yaşında ve Diyarbakır’da 30 yıldır çekçek arabasıyla yük taşıyor. Ellerinin nasır tuttuğunu belirten Tahan, ayaklarının altını artık hissetmediğini dile getiriyor. Evini geçindirmek için uğraşan Tahan’ın çoğu zaman öğle yemeği ise kuru ekmek ve çay.  

Diyarbakır Bağlar Dörtyol’da günün her saatinde çekçek arabasıyla yük taşımak için sabahın erken saatlerinde bekleyen insanlarla karşılaşabilirsiniz. Yanlarına gidip sohbet etmeye çalıştığımda ilk başta yok deseler de içlerinden bir tanesi “Gel bir çay ısmarlayıp arabanın yanında konuşalım” dedikten sonra sohbet etmeye başlıyoruz.

BAZI GÜNLER SİFTAH YAPAMIYOR

48 yaşındaki Şehmus Tahan, 30 senedir çekçek arabasıyla yük taşıyor. Çekçek arabasıyla sabah erken saatlerinde Bağlar Dörtyol’a gelen Tahan, akşama kadar iş için bekliyor. Tahan “Günlük kazancım 50 ile 100 TL arasında değişirken bazı günlerde siftah bile yapmadığım oluyor. Hava sıcak olsun, soğuk olsun her gün geliyorum, günün her saatinde arkadaşlarla beraber burada oluyoruz” diyor.

EVİNİ ZOR GEÇİNDİRİYOR

Kendini bildi bileli bu işi yaptığını belirten Tahan, “Çok zor ben de biliyorum ama yapacak bir şey yok. Aile nüfusumuz 7 kişi, eşim şeker hastası onun her ay bir iğne vurulması gerekiyor, o iğnenin parası bile 800 TL. Evimin aylık kirası elektrik, su ve doğal gaz faturaları hariç 700 TL, aylık harcamalarımla birlikte evin gideri 2 bin TL’i geçiyor, anlayacağınız evi bile zor geçindiriyorum. Çok zor geçiniyoruz, hayat şartlarımız çok zor” diyor.

AYAKLARININ ALTINI HİSSETMİYOR

Artık yük taşımaktan ellerinin nasır tutuğunu söyleyen Tahan, “Bazen bir eşyayı çok uzağa da götürdüğümüz oluyor çok yakına da götürdüğümüz oluyor. İster istemez çok yoruluyoruz inancınız olsun ellerim titriyor, ayaklarımın altını hissetmiyorum. Yorgunluktan bir lokma ekmek bile yiyemiyoruz. Evet hiçbir iş kolay değil ama bizim iş hiç kolay değil. Eve para götüreceğiz diye çocuklarımızla bile gönül rahatlığıyla vakit geçiremiyoruz. Zaten akşam yorgun bir halde eve gidiyoruz üstüne uykumuzu tam alamadan sabah yine gelip akşama kadar bekliyoruz belki bir iş çıkar da bugün eve ekmek götürecek parayı kazanırız” diyor.

BAZEN AÇ KALMAYI BİLE GÖZE ALIYOR

Para kazanırlarsa öğle vakti çay ile birlikte somun ekmek yediklerini belirten Tahan, “Gerçekten sırf laf olsun diye demiyorum bunu, eve ekmek götürmek için aç kalmayı bile göze alıyoruz. Artık öyle bir hale geliyoruz ki 1 liranın bile hesabını yapıyoruz. Kendi kendimize bugün de bir şey yemesek olur deyip ya evden bir şeyler getirip yiyoruz, o da peynir ve zeytin oluyor zaten, ya da o gün gerçekten hiç bir şey yemiyoruz akşama kadar ayakta eve nasıl para götürürüz diye düşünüp taşıyacağımız yükü bekliyoruz. Burada bekleyenlerin hepsinin derdi eve ekmek götürmek, anlayacağınız para kazanma savaşı veriyoruz her gün” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Şair Anıl Cihan: Gözlerimiz uzağı da görmek zorunda

SONRAKİ HABER

Plaza de Mayo Anneleri'nin kurucularından Carmen Cobo yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa