KESK: Teklif ‘Partinin devletleşmesi’ adına kritik bir adım

Damla Kırmızıtaş

Yıllardır ayyuka çıkan kamuda ayrımcılık ve kadrolaşma, Kamuya Alımlarda Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Taraması Teklifi ile yasallaştırılmak isteniyor. Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez iptal edilen düzenleme, 8 ay sonra yeniden Meclis Genel Kurulu gündemine alımıştı. AKP’nin Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi, Meclis Genel Kurulunda oylaması yapılmış ve muhalefet partilerinin milletvekillerinin ret oyuyla  Meclisten geçmemişti. AKP’nin Başkanlık Divanına yaptığı itiraz sonucu teklifin yeniden görüşülmesine ilişkin TBMM Başkanlık Tezkeresi kabul edildi. Teklifin yenilenecek olan oylaması tekrar yapılacak.

Muhalefet tarafından fişleme olarak değerlendirilen teklif, kamu emekçilerinin tepkisini çekiyor. Teklife ilişkin sorularımızı yanıtlayan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, kanun teklifinin usulünü eleştirerek “Toplumun tüm kesimleri bu konuya karşı çıkarken, yıllarca binbir güçlükle emek harcayıp kamu görevine girme hakkının bu şekilde, keyfi olarak ortadan kaldırılmasına itiraz ederken AKP iktidarı yine itirazlara kayıtsız kaldı; halkın ihtiyaçlarını, beklentisini, kamu yararını hiçbir şekilde gözetmeksizin, hukuka aykırı olarak kendi siyasi gündemi için Meclisi işletiyor. Meclis artık sadece AKP’nin yapmak istediklerinin onaylanacağı bir yere dönüştürüldü. İşlevi sadece buna indirgendi. Dolayısıyla Anayasa’ya, hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı bir işlemde ısrar ediyorlar. Bu uğurda muhalefet partilerinin milletvekillerine tehdit savurup bununla övünüyorlar; Meclis İç Tüzüğü çok açık olduğu halde reddedilmiş bir gündemi Saray’ın talimatı ile yeniden getirmek için her tür hukuksuzluğa imza atıyorlar” diye konuştu.

SADECE AKP’YE SADAKAT ARANACAK

Anayasa’da kamu görevine girmede, görevin gerektirdiği nitelikler dışında hiçbir ayrımın gözetilemeyecğinin açık bir şekilde tarif edildiğinin altını çizen Gezen, “Uluslararası sözleşmelerle de bu hak korunmuş durumda. Ama maalesef AKP güvenlik soruşturması ve arşiv kaydı araştırmasını tüm kamu alanına yaygınlaştırarak kamu görevine girme, atama ve görevde yükselme gibi birçok alanda sadece kendisine sadakati soruşturmanın ve kendi siyasi kadrolaşmasının aracı haline getirdi bu uygulamayı. İnsanlar etnik kökeni, inancı, cinsiyeti, cinsel yönelimi, siyasi görüşü üzerinden fişleniyorlar ve belki de kuşaklar boyu etki yaratacak bir durum ortaya çıkıyor. Yani sadece kişiyle sınırlı kalmayacak, kişinin aile ve çevresini de etkileyecek. Hatta çocuklarını bile etkileyecek bir boyutu var; partinin devletleşmesi noktasında kritik bir adım. Kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığını, yağma ve talan edildiğini, kişisel zenginleşme için nasıl el konulduğunu her gün yeni bir skandal ile görüyoruz. Liyakatsiz atamalar, görevin gerektirdiği niteliklerin dışında sadece AKP’liliğin, AKP’ye sadakatin arandığı kriterler ile yapılan atamalar çok ciddi anlamda kamusal düzeni altüst eden şeyin kendisi haline dönüşmüş durumda. Sadece Devlet Demiryolları’ndaki örnek aslında ne kadar büyük facialara yol açılabileceğinin göstergesi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi kaybedildikten sonra oradaki AKP kadrolarına yer ve rant alanı açmak için yapılan atamalar bir çok ulaşım cinayetini de beraberinde getirdi. Dolayısıyla bir bütün olarak kamu yönetim sisteminin kendisine dair de önemli bir tehdit bu. Bu kanun teklifi; anayasal bir hakkı yok etmek, sadece AKPli olanlara, AKP’ye itaat eden, sadakat gösterenlere bu hakkı tanımak ve artık bir imtiyaza dönüştürmek noktasında kritik bir adım. Eğer yasalaşırsa da hizmet edeceği şey maalesef bu olacak. Dolayısıyla yasalaşmaması gereken son derece ayrımcı bir durum ve kabul edilemez” dedi.

‘SENDİKAL HAKLARA CİDDİ BİR MÜDAHALE’

Kanun teklifinin aynı zamanda da sendikal örgütlenmeye çok ciddi bir müdahale olacağının altını çizen Gezen, “Zaten uzunca sayılabilecek bir süredir torpilin, kayırmacılığın belirleyici olduğu kimi elemelerden geçirilen kişiler kamuya alınırken, bir de güvenlik soruşturması ve arşiv kaydı araştırması getirerek tamamen AKP’ye biat etmiş, bulunduğu konumu AKP’ye borçlu kişilerin kamu kurumlarında görevlendirilmesi, kamu çalışanlarının sendika seçme özgürlüğünü de örgütlenme özgürlüğünü de ortadan kaldıracaktır. Sendikal haklara da çok ciddi bir müdahaledir aynı zamanda. Dolayısıyla Türkiye’nin siyasi rejiminin getirilmek istendiği halden, sendikal örgütlenme özgürlüğüne kadar bir çok alanda yıkıcı etkileri olacaktır. Bu düzenlemenin derhal geri çekilmesi gerekir. Bu anlamda KESK olarak üzerimize düşen mücadeleyi vereceğiz” dedi.