05 Nisan 2021 08:42
Son Güncellenme Tarihi: 05 Nisan 2021 17:33

TMMOB’den Bakan Kurum’a "takozcu odalar" tepkisi

TMMOB, Bakan Kurum’un Kanal İstanbul’a dair açıklamalarında “Türkiye'nin tüm projelerine itiraz eden takozcu odalar ve birlikler” ifadesine tepki gösterdi.

Fotoğraf: TMMOB

Paylaş

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Çevre Bakanı Murat Kurum’un meslek örgütlerini hedef alan ifadelerine karşı basın açıklaması yaparak tepki gösterdi. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından yapılan açıklamada, “Birliğimizi hedef alan suçlamalar ve kullandığı yakışıksız ifadeler nedeniyle Çevre Bakanı Murat Kurum’u kınıyoruz! Kanal İstanbul Projesi’ne karşı mücadelemize devam edeceğiz!” denildi.

Çevre Bakanı Murat Kurum, dün yaptığı açıklamada, “Bugün, ‘Ya Kanal Ya İstanbul’ diyenlerle; ÇED Raporu'nu okumadan televizyonlarda ahkâm kesenlerle, Gezi sürecinde hadsizce hükümetimizden tüm dev projelerin durdurulmasını isteyenler, Türkiye'nin tüm projelerine itiraz eden takozcu odalar ve birliklerle; bu ülkedeki her hayra fren olmaya çalışan kör ve sağır muhalefet anlayışı, bundan 1 yıl önce Kanal İstanbul'a dair millet iradesini yok sayan açıklamalarıyla ortaya çıkan 126 emekli büyükelçinin sözleriyle; dün gece yarısı, Kanal İstanbul'u bahane edip, zihinlerindeki antidemokratik kalıntıları izhar eden darbeci bildiriye imza atan 103 emekli amiralin kullandığı ifadeler ne kadar da birbirlerine benzemektedir” demişti.

“BİRLİĞİMİZ ‘PROJEYE TAKOZ OLMAKLA’ SUÇLANIYOR”

 Başta İstanbullular olmak üzere halkın büyük çoğunluğunun karşı çıktığı, doğaya, ekolojik dengeye ve İstanbul’a geri dönüşü olmayan zararlar verecek olan Kanal İstanbul Projesinin, siyasi iktidar tarafından bir “beka” meselesine dönüştürüldüğü belirtilen açıklamada şunlar söylendi:

“TMMOB olarak, Kanal İstanbul Projesi ilk ortaya atıldığı günden bu yana, projenin yaratacağı coğrafik, ekolojik, ekonomik, sosyolojik, kentsel ve kültürel tahribatın boyutlarını bilimsel olarak ortaya koyduk. Bu yıkım projesinin durdurulabilmesi için projenin her aşamasında kamuoyunu aydınlattık ve hukuki yollara başvurduk. Siyasi iktidar ise en başından bu yana bilimsel olmayan yaklaşımlar öne sürerek, kamuoyunun ve bilim insanlarının görüşlerini yok sayarak, hukuku atlatmaya çalışarak bu projeyi oldubittiye getirmek istemektedir. Cumhurbaşkanı’nın, partisinin İstanbul İl Kongresi’nde kullandığı ‘onlara rağmen inadına yapacağız’ ifadesi, siyasi iktidarın bu meseleye bakışının özeti niteliğindedir. TMMOB olarak bizim defalarca dile getirdiğimiz endişe ve uyarılarımız hakkında hiçbir cevabı bulunmayan Çevre Bakanı, dün yayınladığı bildiri ile Birliğimizi ve bağlı odalarımızı “projeye takoz olmakla” suçlamıştır. Anayasa’nın 135. Maddesi’nde belirtilen kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından biri olan Birliğimizi hedef alan bu suçlama ve kullandığı yakışıksız ifadeler nedeniyle Çevre Bakanı Murat Kurum’u kınıyoruz. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz: Yandaş kesimlere ve uluslararası sermayeye kentsel rant alanları yaratmayı amaçlayan Kanal İstanbul Projesi, büyük ölçekli bir tahribat ve yıkım projesidir. Bu proje bilimin ve aklın gereklerine, doğanın ve insanlığın sağlığına, her türden hukuki mevzuata ve kamu çıkarına aykırıdır.

TMMOB olarak Anayasa’dan aldığımız yetki ve mesleki-toplumsal sorumluluklarımız uyarınca, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin geleceğini, halkımızın çıkarını ve doğanın yararını koruma doğrultusunda hareket etmeye devam edeceğiz. Kanal İstanbul gibi yıkım ve rant projelerine karşı mücadelemizi hukuki ve meşru zeminlerde sürdüreceğiz.”

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI: KAMUOYU ÖNÜNDE TARTIŞALIM

Kendilerine "takozcu" diyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a yanıt veren  İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, Kanal İstanbul için Kurum’u kamuoyu önünde tartışmaya davet etti.

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, Kanal İstanbul'un yaratacağı tahribata karşı uyarılarda bulunan mimar ve mühendis odalarını “hadsiz” ve “takozcu” olarak nitelendiren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a yanıt verdi.

Yaptığı yazılı açıklamayla, mesleğin halk yararına ve genel menfaatlerin gözetilerek yürütülmesi sorumluluğunu aldıklarını belirten Yüzgeç, “Toplum yararını gözetmek bizler için sadece mesleki-örgütsel değil aynı zamanda vicdani ve ahlaki bir sorumluluktur” dedi.

"İSTANBUL DEPREMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK"

Yüzgeç, Kanal İstanbul projesinin zararlarını ise şu ifadelerle anlattı:

  • Kanal İstanbul Projesi, gelir getirici fizibil bir proje değildir. Sadece gayrimenkul spekülatörleri kazançlı çıkacaktır.
  • Kanal İstanbul bir ulaşım ve kentleşme projesi değildir. Makro bir planın parçası değildir.
  • Kanal İstanbul inşa süreci dışında istihdam yaratmayacaktır.
  • Başta kanalın kendi yapısı olmak üzere Kanal İstanbul kapsamındaki, karayolu, demiryolu geçiş köprüleri, demiryolu, metro, altyapı tünelleri gibi geçiş tünelleri, altyapı geçiş yapıları (atıksu, içme suyu, enerji nakil hatları, doğalgaz, telekomünikasyon hatları), kıyı-liman yapıları gibi mühendislik yapılarının tamamı mühendislik ve planlama açısından sorunludur ve büyük riskler taşımaktadır.
  • Kanal İstanbul`un İstanbul depremine etkisi olumsuz yönde kat be kat fazla olacaktır.  Afet öncesi ve sonrası açısından, halihazırda hazırlıksız olan kenti tümüyle kaos içine sokacaktır.
  • Marmara ve Karadeniz`in habitatını tahrip edip, doğaya geri dönülmez zararlar verecektir.
  • İstanbul binlerce yıllık tarihiyle, kültürüyle, doğasıyla, coğrafyasıyla ve hepsinden önemlisi içinde yaşayan insanlarıyla büyük bir değerdir. Ticari bir mal gibi 'marka' olmaya ihtiyacı yoktur.
  • Kanal İstanbul Projesi sadece ülkemizde değil tüm dünyada da olmaması gereken en çılgın proje olarak ilelebet anılacak bir projedir.”
ÖNCEKİ HABER

Bakan Karaismailoğlu: Kanal İstanbul projesine çok yakın bir zamanda başlayacağız

SONRAKİ HABER

Araştırma: Sinovac kadınlarda daha yüksek bağışıklık sağlıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa