5 Nisan 2021 10:49

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'dan avukatlar günü raporu

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla,  "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 2018 –2021 Avukatlar Raporu" yayımladı.

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'dan avukatlar günü raporu

Fotoğraf: MA

CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla,  "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 2018 –2021 Avukatlar Raporu" yayımladı. 

Avukatlara yönelik hak ihlallerini sıralayan Tanrıkulu;

  • "Arkadaşım, meslektaşım Tahir Elçi’nin katilleri yakalanmadı.
  • “Adil yargılanma” talebiyle ölüm orucuna başlayan Avukat Ebru Timtik, 27 Ağustos 2020 tarihinde yaşamını yitirdi.
  • Kocaeli’nin Gebze İlçesinde sadece ve sadece mesleğini yapan 27 yaşındaki arkadaşımız Avukat Ersin Arslan öldürüldü (16 Mart 2021)…
  • Tam bağımsız olması gereken yargı erkinin temellerinden avukatlık mesleği, günümüz Türkiyesinde sürekli saldırı altında…
  • Yasal düzenlemelerle avukatlık mesleği yapılamaz hale getirilmeye çalışılıyor. Avukatlar kanunlarla, kararnamelerle susturulmak isteniyor.
  • Sokaklarda, adliyelerde, karakollarda avukat arkadaşlarımız dövülüyor, işkenceye maruz kalıyor” dedi.

Tanrıkulu, olay ve gün olarak da şunları sıraladı:

4 Ekim 2018: İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri Cezaevi kampüsündeki duruşma salonunda Avukatlar Nadide Özdemir ve Ömer Kavili gözaltına alındı…

13 Nisan 2019: Cumhurbaşkanının  katılacağı bir düğün nedeniyle İstanbul Çırağan Sarayı yakınlarında meydana gelen trafik sıkışıklığından şikayet eden Avukat Sertuğ Sürenoğlu, Cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından ağır biçimde dövüldü. Polisler hakkında soruşturma izni verilmedi…

29 Mayıs 2019: İstanbul 2. İş Mahkemesinde görülen bir duruşma sırasında Hakim Mehmet Y., Avukat Tuğçe Çetin’in “eteğinin kısa olduğu”nu tutanağa geçirdi. Hakim Mehmet Y., salondaki diğer Avukat Dorukcan Davutoğluna ve duruşma salonuna çağırdığı adliyenin Yazı İşleri Müdürüne de Çetin’in “etek boyunun uygun olup olmadığını” sorduğu, daha sonra da eteğin fotoğraflanmasını istedi.

Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili, Hakimin görevden uzaklaştırıldığını açıkladı.

14 Haziran 2019: İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan bir duruşma sırasında Avukat Alp Yağız Demir ters kelepçe takılarak gözaltına alındı…

28 Ağustos 2019: Ankara Barosuna kayıtlı Avukat Ahmet Buğra Çelik, Antalya’da park halindeki aracının içinde telefonla konuştuğu sırada polis memurları tarafından dövüldü. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan Ahmet Buğra Çelik: “Polisler, öğretmen emeklisi anneme küfürler ettiler. ‘Nerede kaldı senin avukatlık, adamı böyle sinkaf ederler işte’ diyerek aşağıladılar. 3 saat işkence gördüm. Devletin polisine saygısızlık etmedim” dedi.

21 Temmuz 2020: IŞİD’in Şanlıurfa Suruç’ta gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında (20 Temmuz 2015) hayatını kaybeden 33 kişiyi anmak için İstanbul Kadıköy’de yapılan gösteriye müdahale eden polisler 55 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlarla görüşmek için karakola giden avukatlar Ezgi Önalan ve Gökhan Soysal da darp edilerek gözaltına alındı.

Avukat Ezgi Önalan polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyleyerek, yaşadıklarını “İçeri girmek istediğimizde bizi gözaltına aldılar. İkimizi de işkenceyle gözaltına aldılar ve içeride de devam etti. Avukat olduğumuz için özellikle işkence yapıldı. Kafamızı otobüsün kapısına vurdular, diğer meslektaşımın kafasının üzerine bastılar” ifadeleriyle anlattı.

29 Temmuz 2020: Hatay Barosu Başkanı Avukat Ekrem Dönmez, ailesi ile birlikte yemek yediği lokantada kimlik kontrolü yapan polislere işlemin dayanağını sorduğu için gözaltına alındı. Aynı gün serbest bırakılan Dönmez, suç duyurusunda bulundu. Tartışma sırasında, polislerin Dönmez’e kaba davranışı sosyal medyaya yansıdı.

Haksız hukuksuz şekilde gözaltına alınan tutuklanan, hukuk kuralları uyarınca “düşünceyi ifade özgürlüğü hakkı” ya da “savunma hakkı” sınırları içindeki konuşmaları, sosyal medya paylaşımları ve hatta savunmaları nedeniyle yargılanan ceza alan yüzlerce avukata değinmedik bile…

Örneğin Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı…

Soma tren faciası nedeniyle açılan davada, son tutuklu dört sanık da Şubat ayında tahliye oldu. Olayda yaşamını yitirenlerin yakınlarının gönüllü avukatlığını yapan Selçuk Kozağaçlı ise, “halkı hükümete karşı kışkırtma” suçlaması ile yaklaşık 3 yıldır cezaevinde.

 YASAL DÜZENLEMELER

Sezgintanrıkulu, “İktidarın savunmayı muhalefet olarak gördüğünü kanıtlayan bazı düzenleme örnekleri şöyle” dedi.

  • 27 Temmuz 2016 tarihli, 668 sayılı KHK’nin 3. maddesi ile “Gözaltındaki şüphelinin müdafii ile görüşme hakkı Cumhuriyet Savcısının kararıyla beş gün süreyle kısıtlanabilir. Bu zaman zarfında ifade alınamaz.” hükmü getirildi. 29 Ekim 2016 tarihli 676 sayılı KHK ile bu süre 24 saate indirilmişse de şüphelinin derhal avukatıyla görüşme hakkı kısıtlandı, şüpheliden kayıt dışı ve hukuka aykırı beyan alma tehlikesinin önü açıldı.
  • 23 Temmuz 2016 tarihli, 667 sayılı KHK ile tutuklu ile avukatların cezaevindeki görüşmelerini kaydetme, izlemek amacıyla bir görevlinin hazır bulunması, avukat ile tutuklunun birbirine verdiği belgeleri inceleme ve el koyma, görüş gün ve saatlerini kısıtlama yetkisi getirildi. 676 sayılı KHK ile bu düzenlemeler, hükümlüler için de geçerli hale getirildi. Avukatın müvekkiliyle görüşmesini gizli yapması gerekirken, idareye belgelere dahi el koyma yetkisinin verilmesi savunma hakkını kısıtladı. İdareye geniş ve belirsiz bir takdir yetkisi verildi, bunun sonucunda keyfi uygulamalar ortaya çıktı.
  • Türkiye’de yıllardır hak ve adalet mücadelesi veren Çağdaş Hukukçular Derneği 22 Kasım 2016 tarihli 677 sayılı KHK ile kapatıldı.
  • ve en önemlisi “çoklu baro” düzenlemesi…
  • “Avukatlık Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (7249)” 11 Temmuz 2020 tarihinde TBMM’de kabul edildi… (HABER MERKEZİ)

 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et