06 Nisan 2021 10:37

İzmir Gazeteciler Cemiyeti öldürülen gazetecileri andı

İzmir Gazeteciler Cemiyeti, 6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Açıklama sonrası İGC Basın Müzesi’nde Musa Anter’e ait bir köşe sergiye açıldı.

Fotoğraf: Evrensel 

Reklam

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Yönetim Kurulu, "6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü" dolayısıyla İGC Basın Müzesi’nde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya 20 Eylül 1992’de öldürülen gazeteci Musa Anter’in kızı Rahşan Anter de katıldı. Açıklamanın ardından müzenin Öldürülen Gazeteciler Odası’nda Anter ailesinin katılımıyla Musa Anter’e ait bir köşe sergiye açıldı.

Basın açıklamasında konuşan İGC Başkanı Misket Dikmen, 1909’da Serbesti Gazetesi yazarı Hasan Fehmi’nin öldürüldüğü gün olan 6 Nisan'ın 1996 yılından bu yana Öldürülen Gazeteciler Günü olarak anıldığını hatırlatarak sözlerine başladı.

"GAZETECİLER 112 YILDIR BEDENEN VE RUHEN ÖLDÜRÜLÜYOR" 

"Ne yazık ki bu ülkede gazeteciler 112 yıldır bedenen, ruhen öldürülmeye devam ediyor" diyen Dikmen, "Gözdağı verilerek, saldırıya uğrayarak, işinden atılarak, haklarında suçlar yaratılıp demir parmaklıklar ardına konularak bir bir öldürülüyor. Ki ülkemiz ne yazık ki parmaklıklar altındaki 67 gazeteciyle dünyada ilk sıralarda yer alıyor" diye konuştu.

"BASIN EMEKÇİLERİ HUKUKSUZLUKLARLA SİNDİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR"

Gazetecilerle birlikte gazetecilik mesleğinin ruhunun da can çekiştiğini ifade eden Dikmen, "Demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğüne, bu özgürlüğün gereği olan muhalif görüşlere, farklı seslere tahammülü olmayanların, mesleğinin gereklerini yerine getiren basın emekçilerini her türlü hukuksuzlukla sindirmeye yani gazeteciliği öldürmeye çalıştığı hepimizin malumu" dedi. 

Dikmen, "Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Turan Dursun, Ahmet Taner Kışlalı, Metin Göktepe, Hrant Dink, Musa Anter gibi nice isimler bunu yaptıkları için belki bedenen aramızda değiller ama söyledikleriyle, düşünceleriyle, yazdıklarıyla yaşamaya devam edecekler. Tarih sayfalarında muktedirler antidemokratik, hukuk dışı, adaletsiz edimleriyle yer alırken, onlar cesur, onurlu duruşlarıyla hatırlanacak. İsimlerini geleceğe taşımak hepimizin boynunun borcu. Anılarına saygıyla" diye konuştu. 

"ARTIK GAZETECİLER ÖLDÜRÜLDÜKLERİ İÇİN MÜZEYE BİR ŞEYLERİ GETİRİLMESİN" 

Açıklama sonrası söz alan Musa Anter'in kızı Rahşan Anter, "Babamın bir lafı vardı 'İzmir'de bizim Hakkari'de bizim' diye. Şimdi babanım mezarı Nusaybin'de anısı burada bu güzel bir şey olduğu gibi dediğine tam oturdu. Hem doğuda hem batıda hep beraber olduğumuzu, birlik olduğumuzu, bizi birbirimizden ayıramayacaklarının çok güzel bir anısı oldu bu. Babamın burada olması hem doğu hem batı ayrımı olmadan insan olarak beraber olmanın güzelliğini ve gururunu yaşıyorum. Size çok teşekkür ediyorum. Umarım daha fazla gazeteci öldürüldükleri için müzeye bir şeyleri getirilmez. Artık yeter" dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Reklam