08 Nisan 2021 07:00

HDP ve CHP, Meclis komisyon üyelerinin Sincan Cezaevi raporuna şerh düştü

Meclis Tutuklu ve Hükümlü Haklarını İnceleme Alt Komisyonun Sincan Cezaevi raporuna şerh düşen HDP, komisyonun çıplak aramaya maruz kalanlarla görüşmediğini kaydetti.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Meclis Tutuklu ve Hükümlü Haklarını İnceleme Alt Komisyon üyeleri, komisyonun Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsüne dair hazırladığı rapora şerh düştü.

Mezopotamya Ajansından (MA) Diren Yurtsever'in haberine göre, komisyonun 4 Mart 2021 tarihinde cezaevine gerçekleştirdiği ziyaret sonrası hazırladığı rapora şerh düşen HDP, komisyonun "usule uygun" şekilde nitelendirdiği çıplak aramaya yer verdi. HDP şerhte, kimi tutukluların cezaevine ilk girdikleri 2016-2020 yıllarında cezaevi girişinde çıplak aramaya maruz kaldıkları yönündeki beyanlara yer verildi. Şerhte, "Bir kadın mahpus 10 yıl önce çıplak arandığını, arama sırasında kendisinden çömelerek ıkınmasının istendiğini beyan etmiştir" diye belirtildi.

"TUTUKLULARLA GÖRÜŞME YAPILMADI"

Şerhte, 19 Kasım 2020 tarihinde Sincan F Tipi Ceza İnfaz Kurumunda tutulan Yücel Yavuz ve Taylan Devrim Eryılmaz’ın ayakta sayım vermedikleri gerekçesiyle darbedildiklerini, kıyafetlerinin zorla çıkarılması suretiyle çıplak aramaya maruz bırakıldıklarını beyan ettikleri kaydedildi. Şerhte, "Mahpusların temel hak ve hürriyetlerine aykırı olan, kamuoyu vicdanını ciddi oranda rahatsız eden çıplak aramanın uygulandığı bu mahpuslarla görüşme yapılmaması önemli bir eksiklik olmuştur. Her ne kadar cezaevi girişinde çıplak aramanın uygulanması mevzuata dayandırılsa ve zorunlu durumlarda yapılması belirtilse de halihazırda bir kötü muamele aracı olarak çıplak arama uygulanmaktadır. Bu suçtur, işkencedir" denildi.

"EKMEK VE YEMEK YETERSİZ"

Şerhte, ayrıca pandemi döneminde tutukluların sağlığa erişmeleri konusunda ciddi sorunların yaşandığı ve kelepçeli muayene yapıldığı ifade edildi. Tutukluların temiz suya erişme sorunu yaşadıkları hak ihlallerine de yer verilen şerhte, yemek ve ekmeğin yeterli verilmediği aktarıldı. Şerhte, “Kadın mahpuslar tekstil işleri yaptıklarını, işin ağır olduğunu ve çalıştıkları sürenin karşılığı olan ücreti alamadıklarını ifade etmişlerdir” diye kaydedildi.

ACEP UYGULAMASI

Şerhte, tutukluların yakınlarıyla Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu (ACEP) uygulamasıyla görüntülü görüşebilmesini sağlayan sistemin pilot uygulamasının Sincan Cezaevi İnfaz Kurumları’nda başlatılmasına dair, “Sistemin tüm cezaevlerinde uygulanmaya başlamasıyla ailesini halihazırda zor koşullarda görebilen mahpuslar ailelerinden tamamen kopma durumuna gelecektir. İhtiyaçları aileleri tarafından karşılanan mahpuslar, bu uygulama sonucu sınırlanacak olan aile ziyaretleri nedeniyle mağdur olacaktır. Bu proje bu haliyle kişileri topluma yeniden kazandırma amacından çok ruhsal bir çöküntüye götürecektir” değerlendirmesi yapıldı.

CHP: YÜZEYSEL ZİYARET

CHP şerhinde ise pandemi nedeniyle yerinde tespit ve gözlem yapılmadığına dikkat çekerek, ziyaretin yüzeysel yapıldığı ve bu nedenle istenilen sonucun alınmadığı belirtildi. Şerhte, şu inceleme ve kanaatlere yer verildi:

  • Muayenenin usul ve koşulları, insan onuruna yakışır, ayrıntılı bir yasal düzenleme ile giderilmediği sürece, insanlık onuru ile bağdaşmayan kelepçeli muayene, güvenlik ve hak dengesi arasında mahkumlara eziyet olmaya devam edecektir. Derhal bu konuda insan hakkı ve onuruna uygun ayrıntılı düzenleme yapılmalıdır.
  • Kitap hakkında bütün tespitlerimize rağmen; bir adım ilerleme olmamıştır. Aynı kampüs içinde bulunan tipleri aynı/farklı cezaevleri arasında dahi uygulama birliği bulunmamaktadır. Kitap temin hakkı artırılmalı, sirkülasyon hızlandırılmalı, dışarıdan temin kolaylaştırılmalıdır. Merkezi bir uygulama birliği sağlanmalıdır.
  • Talep edilen TRT-2 ve TRT-3 kanalları yayına eklenmelidir.
  • ACEP uygulaması sadece teknolojiye ulaşabilmede ve telefon görüş hakkının kullanılmasında kullanılmalı, açık ve kapalı görüş haklarının yerine konulmamalıdır. Ayrıca koğuş içerisindeki mahremiyetin ihlal edilmemesi için gereken fiziki koşulların da oluşturulması elzemdir. Mahkumların ailelerine en yakın cezaevinde kalmasının koşulları oluşturulmalı, mahkumun sosyalleşmesi ve aile birliği gözetilmelidir.
  • Mahkumların görüş haklarının süresinde de bir birlik hâlâ sağlanamamıştır. Mutlaka uygulama birliği sağlanmalı, görüş saati süresinde kısıtlanma yapılmadan iletişim kurma olanağı yaratılmalıdır.
  • Çıplak aramadan kesin bir biçimde vazgeçilmeli, suç vasfı ayrımı veya istisna yapılmamalıdır. İlk girişte teknolojik bir cihaz yardımı ile insanlık onuruna uygun bir uygulama birliği sağlanarak, yasal bir düzenleme getirilmelidir.
  • Çocuk koğuşlarına girme imkanımız olmamıştır. Ancak çocuk mahkumların anlatımı üzerinden, iki yılı aşkın süredir hiçbir iyileştirme yapılmadığı ifade edilmiştir. Pencereler yenilenmeli, uygun yalıtım yapılmalıdır.
  • Fazla çalıştırılan mahkuma bunun karşılığında ücret verilmediği şikayeti araştırılmalı ve yasal gereği yerine getirilmelidir.
  • Mahkumların dilekçe ve sonuç alma hakkının ihlaline dair şikayetler dikkate alınmalı, her bir dilekçe ilgili birime iletilmeli ve sonuçtan makul süre içerisinde mahkum haberdar edilmelidir.

(Ankara/MA)

ÖNCEKİ HABER

Eğitim emekçilerinden ortak eylem: Risk altındayız, aşı istiyoruz

SONRAKİ HABER

Ziya Hüsamettin Utkutuğ Stockholm'de yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa