"Albümdeki şarkıların kendi hikayemizle bağlantısı var"
Müzisyen Serap Yağız ve Basgitarist Taner Öngür “3 Derdim Var” albümünü anlattı.
Fotoğraflar: Basın görseli | Kolaj: Evrensel
Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli
Müzisyen Serap Yağız ve Moğollar’ın Basgitaristi Taner Öngür’ün birlikte imza attıkları “3 Derdim Var” albümü müzikseverlerle buluştu. Albüm ismini Karacaoğlan’ın “Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm” şiirinden alıyor. Albümdeki şarkıların kendi hikayeleriyle bir bağlantısının var olduğunu söyleyen Öngür ve Yağız, kadın cinayetlerine dikkat çeken bir proje üzerine de çalışmalarını sürdürüyor. Anadolu rock müziğinde kadın seslerinin daha çok ve daha güçlü çıkmasının önemli olduğunu söyleyen Yağız ve “Düşük dozlu 3. Dünya Savaşı gibi bir şeyler yaşıyoruz” diyen Öngür ile yeni albümleri “3 Derdim Var”ı ve “Dertlerinin” ne olduğunu konuştuk.
Albüm fikri nasıl ortaya çıktı? Pandemi sürecinde çalışmalarınız nasıl gelişti? Bu sürecin zorlukları ve kolaylıkları nelerdi sizce?
Serap Yağız: Albüm için geçen yazdan bu yana çalışıyoruz. Albümde yer alan şarkıları bugüne kadar konserlerimizde çok keyif alarak söylediğimiz şarkılardan seçtik. Elbette ki tüm müzisyen arkadaşlarımla bir arada hissederek, göz göze, o anki enerjiyle söylemek isterdim ama pandemi koşulları buna engel oldu.
"GÜNÜMÜZE DENK DÜŞEN ŞARKILAR VAR"
Albümde yıllardır dinlediğimiz eserleri bu kez farklı bir tatla dinliyoruz. Bu tada nasıl eriştiniz?
Taner Öngür: Albümde yer alan şarkıların büyük bir kısmını, yıllardır birlikte sahnede çalıyoruz. Bu zaman sürecinde, şarkılara ait yorumlarımız zaman içinde bir şekil aldı, bu şarkıları sahne repertuvarına almamız da, bu şarkıları kendimize göre yorumlayabileceğimizi anladıktan sonra olmuştu. Anadolu rock tarzında düzenleme ve yorumlama imkanı tanıyan şarkılardı, bu şarkılara ek olarak, “Obur Dünya” ve “İşçi Marşı” isimli şarkıları eklediğimizde, bu şarkıların eski olmalarına rağmen bugüne dair söyledikleri olduğunu görünce, böyle bir albüm yapmaya karar verdik.
Obur Dünya isimli şarkıyı 1973’te Cem Karaca & Moğollar ile yaparken o ekipte ben de vardım. İşçi Marşı ise sözleri Can Yücel’e bestesi bana ait bir şarkı, 1975’te birlikte çalıştığım Cem Karaca & Dervişan grubu ile yorumlamıştık. “Sonsöz”ün sözleri yine Can Yücel’e, müziği bana ait. Bu şiiri Can Yücel ülkemizdeki antinükleer mücadeleye hediye olarak yazmıştı, ben de o mücadelenin içinde yer almıştım. Yani kısacası albümdeki şarkıların kendi hikayemizle de bir bağlantısı var…
Serap Yağız: Bu albümde İşçi Marşı’ndan Urganda Gerdan İniler’e, Mapusun İçinde’den Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm’e kadar tam da günümüze denk düşen şarkılar var. Bu anlamda tavrımı, rengimi tam da ortaya koyan bir albüm olduğunu düşünüyorum. Hem bu kadar erkek egemen bir müzik ortamında, Anadolu rock müzikte kadın seslerinin daha çok ve daha güçlü çıkması açısından bunu önemli buluyorum. Biz kadınlar sadece müzik alanında değil, hayatın her alanında var olmaya, sesimizi daha güçlü çıkarmaya çalışıyoruz.
Pandemi, en çok siz gibi müzisyenleri olumsuz etkiledi. Bu süreçte neler yaşadınız?
Taner Öngür: Pandemi, tüm hayatı olumsuz yönde etkilediği gibi, müzisyenleri de olumsuz etkiledi. Sağlık kaygılarının yanında, en önemli geçim kaynağımız olan konserler yapılamaz hale geldi ve ne zaman yapılabileceği de belli değil. Tabii ki toplumun tüm kesimleri gibi, bu belirsizliği biz de yaşamaya devam ediyoruz. Fakat bereket ki, ben zaten evimde kayıt ve mix yapılabilen mütevazı bir donanıma sahibim. Bu da benim tek kurtuluş imkanlarımdan biri. Yaşım dolayısı ile riskli gruba dahil olduğum için pandemi boyunca evden çok az ayrıldığımı söyleyebilirim. Onun dışında boş oturmaktansa beste, düzenleme, kayıt ve mix gibi zaten her zaman yaptığım işlere ağırlık verdim. Hem zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorum, hem de bir şeyler üretmiş oluyorum. Bu albüm de böyle bir ortamda yapıldı. Bu süreç nereye varır, müzik dünyasında neler olur, ne yazık ki hiçbir öngörüm yok.
"3. DÜNYA SAVAŞI GİBİ"
“3 Derdim Var”da kendi hikayelerinizle kesişen şarkılar olduğunu söylemiştiniz. Peki bugüne dair dertleriniz nelerdir?
Taner Öngür: Düşük dozlu 3. Dünya Savaşı gibi bir şeyler yaşıyoruz. Bu dönem dünyadaki tüm ülkelerin yöneticilerinin, halkının huzuru ve sağlığı yerine beceriksiz bir şekilde kendilerini rezil ettiklerini düşünüyorum. Umarım pandemi sonrası, son yıllarda tüm dünyada yaygınlaşan popülist sağ yönetimlerin beceriksizliğini gören dünya halkları uyanır da yeni ve sağlıklı bir döneme gireriz.
Serap Yağız: İşçiler adaletsiz bir şekilde işten atılıyor. Bir yandan grev ve direnişler sürüyor. Düşünen, konuşan, yazan gazeteciler, çok değerli insanlar cezaevlerinde. Bir de haksız bir şekilde elimizden alınmaya çalışılan İstanbul Sözleşmesi var… Erkek egemen kültür her yanımızı çevrelemiş durumda; evde, işte, sokakta, siyasette, aklınıza gelen her yerde… Ben de adalet, özgürlük ve eşitlik haklarımı yani mücadelemi yaptığım müzikle veriyorum. Anadolu rock müziğinin erkek sesiyle bütünleşmiş yapısına itirazım var. Kadının olmadığı hiçbir alanı aydınlık ve renkli bulmuyorum.
KADIN CİNAYETLERİNE DİKKAT ÇEKECEKLER
Önümüzdeki süreçte başka projeler vardır illa ki, neler bekliyor dinleyicileri?
Taner Öngür: Başka projelerimiz de var elbette. Son zamanlarda Serap’ın sözlerini yazdığı, benim bestelediğim, kadın cinayetleri ile ilgili bir şarkı üzerinde çalışıyoruz. Bunun dışında, benim 43.75 grubu ile yaptığım çalışmalara yeni bir proje eklenmek üzere. Pandemi döneminin getirdiği sorunlar ve sorularla ilgili sayılabilecek yeni şarkılardan oluşan bir albüm, herhalde bu yaz bu proje üzerine çalışacağız.