10 Nisan 2021 10:25

Gözaltındaki Montrö Bildirisi imzacısı amirallerin ifadeleri

Gözaltındaki emekli amiraller, suçlamaları kabul etmediklerini ve çeşitli sağlık sorunları olduğunu belirterek gözaltı sürelerinin uzatılmamasını talep etti.

Fotoğraf: Erhan Erdoğan/AA

Paylaş

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 104 emekli amiral hakkında “Devletin Güvenliğine ve Anayasal Düzene Karşı Suç İşlemek için Anlaşma" suçlamasıyla başlattığı soruşturma kapsamında gözaltı süreleri 4 gün uzatılan 10 kişi, haklarındaki iddialarla ilgili ifade verdi. Emekli amiraller, suçlamaları kabul etmediklerini ve çeşitli sağlık sorunları olduğunu belirterek gözaltı sürelerinin uzatılmamasını talep etti.

"BALYOZ'DAN İLK TUTUKLANAN AMİRAL BENİM"

DHA’nın haberine göre; gözaltındaki emekli amirallerin 5. Sulh Ceza Hakimliği'ndeki ifadeleri özetle şu şekilde:

Ramazan Cem Gürdeniz: Balyoz'dan ilk tutuklanan amiral benim. Mavi vatan kavramı bana aittir. Çok uğraşılan bir amiralim. Aynen o kötü günlerde olduğu gibi bugün de buraya geldiğimizde bazı radyo ve televizyon kanallarında uzatmanın yapıldığı bildirildi. Bu husus beni yaralamıştır. Bu süreçte kaçmak benim gibi birisine zaten yakışmaz. Gözaltı süreci sırasında tarafıma hiçbir belge verilmedi. Gözaltında Covid olma ihtimalimiz çok yüksektir. Bu nedenle Cumhuriyet Savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

“GÖZALTI KOŞULLARININ OLUŞMADIĞINI DÜŞÜNMEKTEYİM"

Kadir Sağdıç: Ben 69 yaşındayım. Gözaltı koşullarının oluşmadığını düşünmekteyim. Gözaltına alınmama ilişkin tebliğ tutanağı bana veya avukatıma tebliğ edilmedi. Söz konusu duyuru hazırlandığı günlerde yoldaydım. Ben 40 ay balyoz davasında tutuklu kaldım. Bu süreçte anneme veda edemeden vefat etti. Yaşlı babam vardır. Kaçma durumum yoktur. Tansiyonum yüksektir. Bu konuda raporum vardır. Cumhuriyet Savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

“ADALETLİ HAKİMLER KÜRSÜDE OLSUN DİYE BALYOZ DAVASINDA BEDEL ÖDEDİM"

Ali Sadi Ünsal: Ben Balyoz davasında da haksız şekilde hürriyetimden yoksun bırakıldım. Adaletli hakimlerimiz kürsüde bulunsun diye bedel ödedim. 2010-2011 yıllarında kanser tedavisi gördüm, radyasyon tedavisi aldım. Bundan dolayı tükürük bezlerimin bir kısmını kaybettim, yutkunma zorluğu başladı. Böbreklerimde kanal genişlemesi var. Dolayısıyla idrar sorunu yaşıyorum. Çok yüksek miktarda kan değerlerim vardır. Kolesterolüm düşürülemediği için yüksek dozlu ilaçlar kullanmaktayım. Bel fıtığımda vardır. Gözaltı sürecinde zorlanmaktayım. Benim özel beslenme koşullarına ihtiyacım vardır. Emniyette verilen yiyecekleri bahsetmiş olduğum sağlık sorunları nedeniyle tüketemiyorum. 2 yıldan beri evimdeyim. Darp ve cebir iddiası dışında doktordan bir soruya muhatap olmadığım için size anlatmış olduğum hususları beyan etme gereği duymadım. Bu nedenlerle Cumhuriyet Savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum.

Alaettin Sevim: Benim böbrek yetmezliğim vardır. Yüzde 50'den fazla fonksiyon kaybım vardır. Raporlarımı avukatım vasıtasıyla teslim ettim, ilaç kullanıyorum. Gözaltı koşulları bunu zorlamaktadır. Kaçacak birisi değilim. İstenildiği takdirde gelip ifade veririm. Bu nedenle Cumhuriyet savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

“BALYOZ DAVASINDA KAÇMADIM, ŞİMDİ BÖYLE BİR DÜŞÜNCEM OLAMAZ"

Bülent Olcay: Balyoz davasında 997 gün özgürlüğümden mahrum kaldım. O zaman kaçmadım. Bu dava sürecinde de böyle bir düşüncem olamaz. Nezarethane koşulları sağlık koşullarına uygun değildir. Sağlık sorunlarım vardır. Bu sorunları diğer şüphelilerin yanında söylemek istemiyorum. İleri yaşta olan anne ve babam en büyük endişemdir. Cumhuriyet savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

“DİJİTAL METARYALİ KARARTMA İMKANIM OLMAZ"

Türker Ertürk: Gözaltı sürecimin sonlandırılmasını talep ediyorum. Uzatmanın gayri hukuki olduğunu söylemek istiyorum. Kaçma şüphem yok, delil karartma şüphem yok. Üzerinde çalışılan materyal dijital materyaldir. Gözaltını bitirdiğiniz takdirde benim bu materyali karartmam, değiştirmem mümkün değildir. Ben 63 yaşındayım. Bu şartlar altında bağışıklık sistemim düşecektir. Covid olma ihtimalimiz çok yüksektir. Bu nedenlerle Cumhuriyet savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

“SAĞLIĞIM İLE İLGİLİ RİSK OLUŞTU"

Nadir Hakan Eraydın: Yaklaşık 1 ay önce kalp ameliyatı geçirdim. Ailemle dahi görüşmezken bu şartlarla karşılaştım. Ameliyat sonrası baş dönmesi atakları ve tansiyon atakları yaşamaktayım. Gözaltında kaldığım süre boyunca hayatım risk altındadır. Tedavimi uzun zamandan bu yana takip eden doktorum ile görüşme sağlayamadığım için tedavimin doğru bir şekilde ilerleyip ilerlemediğini bilemiyorum. Kullandığım ilaçlarda aksama olmuştur. Sağlığımla ilgili risk altında bulunduğumu düşünüyorum. Gözaltındayken sağlık koşullarım sebebiyle hastaneye kaldırıldım. Bu hususları doktora da aktardım. Soruşturmanın tamamlanarak serbest bırakılmamı talep ediyorum

"GÖZALTI SÜRESİNİN UZATILMAMASINI TALEP EDİYORUM"

Atilla Kezek: 65 yaşındayım. Yaşım gereği diyabet ve tansiyon rahatsızlığım vardır. Şu anda nezarethanede kalabalık koğuşlarda bulunmaktayız. Pandemi koşulları sebebiyle sağlığımızın risk altında bulunduğunu düşünüyorum. Cumhuriyet Savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

Ergun Mengi: Nezarethane koşulları sağlık durumumuz için uygun değildir. Cumhuriyet Savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

“BALYOZ DAVASINDA 3,5 YIL HAPİS YATTIM"

Turgay Erdağ: Balyoz kumpasından 3,5 yıl hapis yatarak bedel ödemiş bir insanım. Gözaltına alınma sürecinde 90 yaşında alzheimer ve görme bozukluğu olan anne babamın yanında gerçekleştir. Nezarethane koşulları çok kötüdür. Pandemi sürecinde yaşanmaması gereken bir yerdir. Cumhuriyet savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum.

BİLDİRİ SAATİ VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ AŞAN CÜMLE 

Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği gözaltı süresinin 4 gün uzatılmasına karar vererek, gerekçesinde şu değerlendirmeyi yaptı: Üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, bildirinin yayınlanış saati, metin içeriğinde ifade ve düşünce özgürlüğü sınırlarını aştığı değerlendirilebilecek 'Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan...' gibi  ifadelere yer verilmesi, metne imza atmış olan şüphelilerin aynı kuvvet komutanlığında belli bir kademe düzeyinde çalışmış bulunmaları ve bu hususa açıkça metinde yer vermiş olmaları, soruşturma kapsamında el konulan dijital materyallerin çokluğu, bu materyallerin şüphelilerin hem lehine hem de aleyhine delil niteliğinde olması, el konulan dijital materyallerin imaj/export incelemelerinin tamamlanmaması, HTS analiz çalışmalarının sürdürülmesi, şüpheli sayısının fazlalığı, henüz ifadelerinin alınmamış olması birlikte değerlendirildiğinde gözaltı tedbirinin soruşturma açısında zorunluluk arz ettiği, ayrıca şüphelilerin belirtmiş olduğu sağlık mazeretlerine ilişkin olarak gözaltında bulunmalarına engel teşkil edebilecek olduğuna dair yoruma muhtaç bulunmayan tıbbi rapor ve belgelerin sunulmadığı anlaşılmıştır. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Cumartesi Anneleri, 40 yıldır haber alınamayan Nurettin Yedigöl’ün akıbetini sordu

SONRAKİ HABER

Urfa'da mucur ocağında göçük altına kalan kepçe operatörü hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa