12 Nisan 2021 00:10

Doç. Dr. Hakan Güneş: ABD, Ukrayna üzerinden Avrupa’yı hizaya çekmek istiyor

Doç. Dr. Hakan Güneş, Ukrayna'nın Donbass bölgesi üzerinden ABD-Rusya gerilimi ile bu gerilim açısından da önemli bir yerde duran Montrö Antlaşmasına dair tartışmaları yorumladı.

Doç. Dr. Hakan Güneş | Fotoğraf: MA

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Rusya ile Ukrayna arasında Donbass üzerinden yükselen ve ABD ile NATO’nun Ukrayna’ya destek verdiği gerilimi değerlendiren Doç. Dr. Hakan Güneş, Biden yönetiminin Ukrayna üzerinden Avrupa ülkelerini hizaya çekmek istediğini belirterek, “Biden AB’nin rolünü çaldı. 5 yıldır ilk defa bütün Avrupa başkentleri hazır ola geçtiler” dedi.

Ukrayna’daki Meydan olaylarıyla hükümetin devrilmesinin ardından doğudaki Donbass bölgesinde 2014 yılında bağımsızlığını ilan eden Rusya destekli iki bağımsız cumhuriyet (Donetsk ve Lugansk) ile Kiev yönetimi arasında çatışmalar yeniden başladı. Ukrayna, Rusya’ya karşı NATO ve Batılı müttefiklerini desteğe çağırırken ABD’nin Karadeniz’e iki savaş gemisi göndermek için Montrö Anlaşması gereği Türkiye’ye bildirimde bulunması da dikkat çekti.

Gelişmeleri İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Güneş ile konuştuk.

BIDEN, AB’NİN DİPLOMASİ MASASINI YIKTI

Gerilimin Donetsk ve Lugansk (Donbass) ile Kiev merkezi arasında ciddi bir çatışmaya dönebileceğini ifade eden ancak Rusya’nın, ABD’nin ya da bazı NATO ülkelerinin içinde olacağı bir savaşı düşük bir olasılık olarak gören Güneş, artan tansiyonunun uluslararası boyuta taşınacağına işaret etti.

ABD’nin yeni yönetiminin Rusya’ya yönelik politikasıyla ilgili ilk hamlelere işaret eden Güneş, “Biden yönetimi Rusya’dan özel olarak Putin’den çok rahatsız. İktidara gelir gelmez, yaptırım paketi açıkladı ve bu paket ‘Putin katil’ ifadesiyle dile getirildi. Yaptırım kimyasal silah kullanmayla ilgili bir rapora dayanıyordu, elbette siyasi bir rapor değildi ama Amerikan istihbaratına dayalı bir rapordu ve bunun üzerine bazı Rus yetkililerine ve bazı Rus şirketlerine belli ürünlerin kimyasal üretiminde kullanılmaması için yaptırım kararı geldi” dedi.

Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale iddiası, Afganistan’da Taliban’a ‘Her öldürdüğü ABD askerine karşılık ödüllendireceği vaadi’ gibi iddiaları da hatırlatan Güneş, Biden yönetiminin Rusya’ya olan tepkisinin Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimde gün yüzüne çıktığını söyledi.

“Biden, Avrupa’ya yönelik toparlama harekatı yapana kadar Avrupa ile ABD arasında Ukrayna konusunda farklılık vardı” diyen Güneş, özellikle Almanya’nın yanına Fransa’yı da alarak ara buluculukla sorunu çözmeye yakın bir noktada olduklarını hatırlatarak, “Biden, gelip diplomasi masasını hem de sert bir şekilde kaldırmış oldu. Biden, AB’nin rolünü çaldı. Pandemi öncesinde anlaşmaya yaklaşılmıştı, en azından Berlin ve Paris anlaşmayı deniyordu ara buluculuk yapıyordu” dedi.

Güneş şöyle devam etti: “ABD, Ukrayna üzerinden büyük hesabı görmeye, aynı zamanda Avrupa ülkelerini hizaya çekmeye çalışıyor. Bütün müttefiklerini hem Rusya hem de Çin konusunda hizaya çekti. 5 yıldır ilk defa bütün Avrupa başkentleri hazır ola geçtiler. Amerikan başkanının ve Dışişleri Bakanının sözlerini harfiyen tekrar ettiler. Berlin, Brüksel, Paris, hatta Londra bunları tekrar etti. Bunlar yeni gelişmeler”

ABD’nin hem Obama hem de Biden döneminde, Rusya’nın uluslararası alanda kendisine biçmek istediği pozisyonuna itiraz ettiğini belirten Doç. Dr. Hakan Güneş şu değerlendirmede bulundu: “Bu uluslararası politikada büyük bir gerilim. Rusya da Türkiye gibi içeriye bol hamasetle seslenir, dışarıda günün sonunda çok da büyük bir başarı sağlamayabilir. Bizim ‘Mavi Vatan’ deyip donanmayla bir sürü şey yapıp şimdi gemileri çekmemiz gibi… Rusya da Doğu Ukrayna’da bir özel statüye razı olmuş durumda. Normandiya görüşmelerinin vardığı noktaya bakarak bunu söylüyorum. Rusya, Doğu Ukrayna’nın bağımsızlığını savunmuyor. Rusya’nın tek derdi Kırım. Kırım’ın tanınması sağlanmadan Doğu Ukrayna’yı bırakmak istemiyor.”

ERDOĞAN, ABD’YE MONTRÖ ÜZERİNDEN SİNYAL VERİYOR

Güneş, Kanal İstanbul üzerinden başlayan, Boğazlardan geçişi düzenleyen Montrö Antlaşmasına yönelik tartışmaları da değerlendirdi. Son olarak Rusya Lideri Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde de “Montrö’nün önemine” vurgu yapmıştı.

“Bir çevre felaketi ve bir rant inadı” olan Kanal İstanbul projesinin Montrö’yü devre dışı bırakacağı ya da geçersizleştireceği iddiasını doğru bulmayan Güneş, “Anlaşmanın ruhu açısından kurallar burada da uygulanmak zorundadır. Tek farkı para alınması olacak” dedi. 

Öte yandan hükümetin ocak ayından beri değişik vesilelerle Montrö’nün tartışılabileceği, değiştirilebileceği sinyalini vermeye başladığına dikkat çekerek, bunun da “normal bir davranış” olmadığını söyledi. Güneş, “Kaldıracağız denmedi ama değişik vesilelerle Montrö’nün tartışılabileceği ima edildi. ‘Daha iyisini yaparsak, değiştirebiliriz’, ‘Tam egemenliğimiz mevcut değil’ ifadeler kullanıldı. Bu ifadelerle Montrö’ye tam bir bağlılık olmadığı ortaya koyuldu” yorumunda bulundu.

Güneş, bunun nedenine dair de üç olasılık üzerinde durdu: “Birinci neden, Kanal İstanbul’un olağanüstü bir rant hikayesi var. Buna yönelik dikkatleri dağıtma çabası olabilir. İkincisi ABD ve Batı ile olan problemi ilişkilerinde yeni bir sayfa açabilmek ve kendi öneminin altını çizebilmek için ‘Gerekirse Montrö’de bile değişikliğe gidebilirim. Bu irade Cumhurbaşkanına ait. Dolayısıyla bana dikkat edin, anlaşın’ diye ABD’ye ve Batı’ya sinyal veriyor olabilir. Üçüncüsü de esas mesele rant olsa da zaman zaman gündem değişikliği ve bazı tartışmaları yönlendirme ihtiyacı olabilir.

Bizim tahmin yürütüyor durumda olmamız hiç normal değil. Böyle temel bir konuda, Cumhurbaşkanlığı yetkililerinin detaylıca neyi kastettiklerini, neyi kastetmediklerini açıklamaları gerekir. Bu hem Türkiye’nin prestijini dış politika da inandırıcılığını ve hem de gücünü oldukça zayıflatan bir hamledir. Yani bir şey yapayım derken, aslında tam tersine birçok şeyi yıkıyor. Bir belirsizlik yaklaşımı…”

Putin ve Rusya Dışişlerinden Montrö’yü öne çıkartan açıklamalar yapmalarına ilişkin de Güneş, “Rusya bunu bugüne kadar ciddiye almadı. Kanal İstanbul tartışmaları yıllardır var. ABD ilk defa açıklama yaptı, aslında uyarı yaptı. Şimdi bunun nedeni Biden’ın sert bir şekilde gelmesi. Bu noktada özellikle Erdoğan’ın ABD’ye Montrö ile ilgili sinyal göndermesini bu kez biraz tehlikeli buldular ve uyarı yapma gereği duydular” şeklinde değerlendirdi.

"RUSYA İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ ANLAŞMAZLIK KONULARI ARTIYOR"

Pandemiden hemen önce Türkiye- Rusya ilişkilerinde İdlib nedeniyle gerilim yaşanmaya başlandığını hatırlatan Güneş, “İdlib’de başlayan gerilim ve Türkiye’nin Ukrayna’ya biraz daha yaklaşması karşısında Rusya, hem Libya’da Türkiye’nin karşısına biraz daha güç yağdırdı hem de Doğu Akdeniz konularında Atina büyükelçiliği aracılığıyla Yunan tezini doğru bulan bir açıklama yaptı. Türkiye ve Rusya arasındaki dış politikadaki anlaşmazlık konuları artıyor” dedi.

Bu anlaşmazlıklarla birlikte Türkiye’nin Rusya’dan destek almasının beklenilmeyeceğini ifade eden Güneş şöyle devam etti: “Batıdan destek alabilir mi Türkiye? Orada da başka sıkıntılar var. Özellikle bir güvenilirlik sorunu. Ne yapmak istediği konusunda Batı açısından bilinmezlikler taşıyor şu anki yönetim. Yönetim günü kurtarıyor. Görüldüğü kadarıyla ekonomik olarak çok zor durumda. Bu ekonomik zorluklar içerisinde dış politikada ya çok radikal bir maceracılığa kalkışması gerekir ya da gerilimi oldukça düşürmesi gerekir. Şu anda ‘Mavi Vatan’ gemilerini limanlara çektiğine göre gerilimi düşürme siyaseti izliyor.”

ÖNCEKİ HABER

BTK, temsilci atayan Pinterest'in reklam yasağını kaldırdı

SONRAKİ HABER

Kamuda esnek ve güvencesiz çalıştırma hazırlığı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa