12 Nisan 2021 21:25

Tek başına direnişte bir kadın | Suna Duman

İstanbul Çekmeköy'de yaşadığı ev AKP'li belediye tarafından yıkılan ve bin güne yakındır bir barakada direnen Suna Duman yaşadıklarını anlattı.

Fotoğraf: Özdal Penzeroğulları

Paylaş

Özdal PENZEROĞULLARI
İstanbul

35 yıldır İstanbul Çekmeköyde yaşayan, 2018'de yaşadığı gecekondusu AKP belediyesi tarafından "dere ıslah çalışması" gerekçesiyle yıkılan ve bu sebeple 1000 güne yakındır gündür küçük bır barakada direnen Suna Duman'ı ziyaret ettik.

Direnişinin sebeplerini ve yaşadığı sıkıntıları sorduğumuz Duman bize şunları söyledi:

"35 yıldır Çekmeköy Farabi Sokakta oturuyoruz. İlk kez 2018'de evlerimizin dere bandında kaldığını ikaz eden belediye tebligatıyla sorunlar başladı. Ben ve diğer 6 hanenin sahibiyle birlikte gittiğimiz İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) mesken müdürü, bizlere evlerimizin dere bandında kaldığı, can ve mal güvenliğimizin bulunmadığı, bu sebeple bizlerin tahliyesine karar verildiği ve bizlere konut tahsis edileceği beyanatında bulundu. Bizler bunu kabul etmedik. Sonra hukuki yollardan haklarımızın peşine düştük. Ancak süreçle ilgili dava henüz devam ederken bir sabah buldozer, kepçe ve güvenlik güçleriyle uyandık. 3 evimizi yıkıp gittiler, geri kalanı yıkmak için geleceklerine dair tehdit savurup gittiler. 9 Nisan 2018'de yürütmeyi durdurma kararı çıktı ve geri kalan evlerimizi o an için yıkımdan kurtardık. Aradan 3 ay geçtikten sonra imar barışından faydalanıp yapı kayıt belgelerimizi aldık. Tam rahat ettik derken İBB zabıtaları sürekli kapımıza gelip sözlü tacizler eşliğinde rahatsız edip diğer evlerimizin yıkılacağını, çıkmamızın ve davanın peşini bırakmamızın en iyisi olacağını yineleyip duruyorlardı. Bu sözlü tacizler sürekli devam etti. En sonunda 2 Ağustos 2018'de gelip diğer üç evimizi de yıkıp gittiler, maalesef engel olamadık.

Bütün bu olanlardan sonra ben ve rahmetli abim 2018'de direnme ve buradaki arsamızda direnişi sürdürme kararı aldık. Maalesef abimi geçen yıl hastalıktan kaybettim. Şimdi yanlız direnişimi sürdürmeye çalışıyorum. 14 Aralık 2018'de buraya proje için keşif ekibi geldi. Saha ekibi şefine 'Evlerimizi yıktınız, peki bununla ilgili elinizde proje var mı? Varsa görmek istiyorum' dedim. O da bana 'Proje şu an yok ama olacak' cevabını verdi. Ben o an anladım ki evlerimizi korsan bir kararla, keyfi bir şekilde ve rant için yıktılar. Çünkü 3 sene geçmesine rağmen İBB ve İSKİ'nin hâlâ bir plan ve projesi yok. Ayrıca dere ıslahı için yıkılan evimin yerine şu an beş katlı bir bina dikildi. Binanın sahipleri de Belediye Başkanı Ahmet Poyraz'ın köylüleri ve komşularıdır. Madem dere ıslahı yapılacaktı, peki bu binanın ne işi var bu alanda? Ben şunları sormak istiyorum; evlerimiz kim için ve ne uğruna yıkıldı? Bunun hesabını versinler. Ben yalnız başıma bir kadın olarak zor şartlar altında burada yaşam mücadelesi ve direniş sürdürüyorum. Toplumun ve yetkililerin sesimi duymasını istiyorum. Bu 7 metrekarelik sağlıksız yerde 3 yaz ve 3 kış geçirdim. Kanal İstanbul için ses yükseltenler benim sesimi de duysun. Ben hakkımı alana kadar mücadelemi devam ettireceğim."

ÖNCEKİ HABER

İzmir'de kamu emekçileri sürgün ve açığa almalara tepki gösterdi

SONRAKİ HABER

"Belediyelerde yolsuzluk yapanların sadece görev yerleri değiştirildi"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa