13 Nisan 2021 12:12

Şiddet gördüğü eşini öldürme iddiasıyla yargılanan Fikriye Özbek’e 15 yıl 10 ay ceza

Adana'da yıllarca şiddet gördüğü eşini öldürme suçlaması ile yargılanan Fikriye Özbek’e 15 yıl 10 ay hapis cezası verildi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Şiddet gördüğü eşi Hakan Özbek'i öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Fikriye Özbek'in davasının 4’üncü duruşmasında karar verildi. Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinde “eşi kasten öldürmek” ididası ile ağırlaştırılmış müebbet istemiyle açılan davada mahkeme Fikriye Özbek hakkında “eşi kasten öldürmekten” ceza verip haksız tahrik indirimi uyguladı. 15 yıl 10 ay hapis cezası verilen Fikriye Özbek’in tutukluluğunun devamına karar verildi.

Davayı Adana Kadın Platformu ve Adana Barosu Kadın Hakları Komisyonu takip etti. Fikriye Özbek'i, davayı takip eden kurumlar adına Sevil Aracı, Ümit Büyüdağ, Songül Yıldız, Zelal Demiray, Ayşe Zilan ve Melis Eşberk savundu.

“ÖLÜMDEN FİKRİYE SORUMLU DEĞİL”

Fikriye Özbek’in yıllarca şiddet görmüş bir kadın olduğunu ve yine şiddet gördüğü bir gece eşinin ölümü ile sonuçlanan olayda ölümün sorumluluğunun kesinlikle Fikriye Özbek’e ait olmadığını ifade eden Av. Sevil Aracı,  toplanan delillerin Fikriye Özbek’in anlatımını doğruladığını belirterek kararı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını ve tahliye edilmesi için başvuruda bulunacaklarını söyledi.

Savcı, esas hakkındaki mütalaasında eşini kasten öldürmekten, suçun haksız tahrik altında olduğu gerekçesi ile haksız tahik indirimi isteyerek 12 ila 18 yıl arasında bir ceza istemişti. Fikriye Özbek, önceki duruşmada mütalaaya karşı beyanında "Bana zarar verirken zevk alıyordu. Elinde silahla süreki tehdit ediyordu. Yıllarca bu şiddeti çektim. Ben suçsuzum” demişti. Fikriye Özbek ve avukatları bu duruşmada iddia makamının mütalaasına karşı esas hakkında beyanlarda bulundu. Fikriye’nin avukatları müvekkillerinin beraatine karar verilmesini istedi.

“OLAYIN ŞOKUNU YAŞARKEN DE MAHKEMEDE DE AYNI İFADEYİ VERDİ”

Olayın hemen ardından polislerin aldığı ifade ve soruşturma ve mahkemedeki ifadelerinde Fikriye Özbek'in tutarlı bir şekilde sürekli şiddet gördüğü Hakan Özbek’in o gece de önce kendisini öldürmek istediğini anlattığını ifade eden sanık avukatları yine Fikriye Özbek'in ifadesinde yer alan silahı Fikriye Özbek'e verip “Ben ölmek istiyorum, hadi beni vur, bu İbo'nun beni vuracağı yok, ben cezaevinde yattım, sen de yat da gör” diyerek silahın namlusunu kendi göğsüne dayadığını ve namlusuna vurarak kendisini öldürdüğü şeklindeki ifadelere dikkat çekti.

Fikriye Özbek'in olayın hemen ardından sıcağı sıcağına polisin aldığı ifadede de olayı bu şekilde anlattığını dile getiren Av. Sevil Aracı, “Fikriye bu esnada adeta şoktadır. Zira daha önce hiçbir şekilde eline silah almamış bir kadındır. O anda Fikriye'nin gerçekleri ifade ettiğinden şüphe etmek söz konusu bile olamaz” dedi. Fikriye Özbek'in oğlunun ifadelerine de dikkat çeken Aracı, “Sıkacaksın dedi zorla verdi eline, sıkacaksın dedi sonra üç kere tüfeğin tetiğine vurdu, tüfek patladı. Sonra ben de içeriye gittim uzandım, sonra polisler geldi” şeklindeki ifadesinin bire bir Fikriye Özbek'in anlatımları ile tuttuğuna dikkat çekti.

AVUKAT OLAY ANINI CANLANDIRDI

Kriminal Polis Laboratuvarı’nın swap raporu da Fikriye Özbek'in anlatımını güçlendiren bigiler içerdi. Rapora göre Fikriye’nin sadece sol avuç içi ve el üstünde atış artıkları var. Olay gecesi hayatını kaybeden Hakan Özbek’in ise her iki elinde de atış artıkları bulunuyor. Sanık avukatları savunmalarında Swap raporuna göre Fikriye'nin sadece sol elinde atış artığı belirlendiğine dikkat çekerek silahın tüfek olduğu düşünüldüğünde, Fikriye'nin tek eli ile ateş etmesi mümkün olmadığını söylediler.

Avukat Ümit Büyükdağ, raporda yer alan bilgilerden yola çıkarak mahkemede canlandırma yaptı. Mübaşir’in Hakan Özbek’i kendisinin Fikriye Özbek'i temsil ettiği  canlandırmada Büyükdağ, Fikriye Özbek'in iki elini kullanmadan silahı ateşlemesinin mümkün olmadığını ve Hakan Özbek ve Fikriye arasındaki boy ve kilo farkına dikkat çekerek “O boyda ve cüssedeki bir adam, Fikriye eline tüfek almış olsa o mesafeden rahatlıkla elinden alır” diye anlattı.

Av. Sevil Aracı, “Yine antimon çıkan elin sol el olması da önemlidir, zira Fikriye sağ elini kullanan biridir, solak değildir. Fikriye'nin elindeki antimon atıklarından elini yıkayarak kurtulduğu düşünülemez. Zira elini yıkamış olsaydı, sol elinde de antimon bulunmaması gerekirdi. Hakan'ın her iki elinden de çok miktarda antimon elde edilmesi silahı asıl kavrayanın o olduğunu, ateş alma esnasında silaha elleri yakın olanın da o olduğunu göstermektedir. Bu da yine Fikriye'nin anlatımlarını doğrulamaktadır” dedi.

HAKAN ÖZBEK’İN CEP TELEFONUNDAN FİKRİYE’NİN DARP EDİLMİŞ GÖRÜNTÜLERİ ÇIKMIŞTI

Dosyada incelemesi yapılan cep telefonu hafızasından çıkan Hakan Özbek’in silahlarla, tüfeklerle, bıçaklarla boy boy fotoğrafları, Fikriye Özbek'in dövülmüş halde resimleri, yerlerdeki kan izleri, uyuşturucu madde üretiminde kullanan bitkilerin görüntüleri, Hakan Özbek’in çocuklarının ellerine bıçak vererek dans ettirdiği videolara dikkat çeken avukatlar, ortaya çıkanların Hakan Özbek’in nasıl şiddet eğilimli bir kişi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi. Sanık avukatları bu gerekçelerle suç gerçekleşmediği gerekçesi ile Fikriye Özbek’e beraat verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise meşru müdafaa hükümleri uygulanarak ceza verilmemesini istedi.

Adana Kadın Paltformu duruşma öncesi açıklama yapmış, "İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı Fikriye hapiste olmazdı" demişti.

ÖNCEKİ HABER

Direnişteki işçilerden Antep Barosuna ziyaret: Kod 29 zulmü son bulmalı

SONRAKİ HABER

İskenderun'da 1 Mayıs mitingi 30 Nisan Cuma günü yapılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa