Taleplerimizle 1 Mayıs’a gidiyoruz
Hâl böyleyken, 1 Mayıs yaklaşırken öğrenciler olarak en acil ve en temel talebimiz "güvenceli gelecek."
Kaynak: Pngtree
Berkay SİPAHİOĞLU
Hacettepe Üniversitesi
Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümünde eğitim almaktayım ve 14 senedir de profesyonel olarak basketbol oynuyorum. Okuduğum bölümü severek tercih etmeme rağmen büyük bir gelecek kaygısı yaşıyorum. Sadece Edebiyat Fakültesi bölümleri değil, genel olarak birçok bölüm için geleceğe dair karamsarlık olduğunu düşünüyorum. Bunun karşısında ise imkânlarımızın çok çok kısıtlı olduğunu söyleyebilirim. Duyduğumuz “Yeterince çalışırsan, dil öğrenirsen yapabilirsin” söylemleri ne kadar gerçek? Evet, çok emek verdiğimiz sürece kendimize bir şans yaratabiliriz. Ancak çok emek versek bile şansımız yüksek olmayacak maalesef. Özellikle dil eğitiminin çok önemli olduğunu biliyorum. Çünkü alanımla ilgili Türkçe kaynak ve makale yok denecek kadar az. Ama imkânlarımızın el verdiği kadar ilerletebiliyoruz kendimizi. Çoğunlukla bireysel çabalar ile bazen de arkadaş grupları ile bir dayanışma şeklinde gelişen okuma ve dil çalışma gruplarıyla… Gerçek bir çözüme çok uzak kalıyoruz yani.
TALEBİMİZ “GÜVENCELİ GELECEK”
Alanımızda ya da diğer bölümlerde birçok öğrencinin, zaten bu inançla çok çaba sarf ettiğini düşünüyorum. Anlatılan gibi, bizlere vadedilen sözde geleceğin yolları buradan görünmüyor bile. Bir de bu kısmın maddi boyutu var, “KYK ile geçinmek mümkün mü?” Her gün gelen zamlar ve KYK’nın yetersizliği düşünüldüğünde, kesinlikle değil. Hayati ihtiyaçlarımızı bile karşılayamazken hobi edinmemiz zaten imkânsız. Ayrıca alınan kredilerin geri ödenmesini, ödeyebilmek için bizi bekleyen zorlukları ve gecikme faizlerini düşünürsek, yarınımız için de umutlu konuşamıyoruz. Bu hayat koşullarında hakkımız olan ücretsiz bir eğitim ve kendi alanlarımızda çalışabileceğimiz bir gelecek istiyoruz. Hâl böyleyken, 1 Mayıs yaklaşırken öğrenciler olarak en acil ve en temel talebimiz "güvenceli gelecek."