104. yılında Nisan Tezleri ve Lenin
Lenin’de her şeyden önce devrim, belirli mekanik-şematik ajandalara göre değil, somut koşullara, sınıflar mücadelesine ve devrimi icra edecek kitlelerin örgütlülük düzeyine göre şekillenecekti.
Fotoğraf: Soviet Artefacts/Unsplash
Ender Şiar ARGIN
İstanbul
“Ve biz kendi kendimizden mi korkacaktık! Biz, "her zaman" giydiğimiz "sevgili" pis gömleğimizle mi yetinecektik?...
Kirli gömleği çıkarıp atmanın zamanıdır, temiz çamaşır giymenin zamanıdır.”
1917’nin 16 Nisan’ında Lenin, Armand, Krupskaya ve otuza yakın Rus devrimciyle birlikte Zürih’ten çıktıkları 8 günlük yolculuğun ardından Petrograd’a ayak basmış, yıllardır sürdürdüğü sürgün hayatını bitirerek yurda dönmüştü. Ancak Rusya “ilginç” bir kargaşa içerisindeydi.
1917 Ocak’ta Petrograd’taki sokak hareketi Şubat Devrimi’nin fitilini ateşlemiş, Çarlık iktidarı devrilmiş, Duma temsilcilerine dayanan bir geçici hükümet yönetimi devralmış, işçi ve askerler ise 1905 Devrimi’ndekine benzer bir Sovyet modelini hayata geçirmişti. Geçici Hükümet ile işçi ve askerlerin öz örgütlenmesine dayanan Petrograd Sovyeti, bir yandan ikili iktidar formunu bir yandan da bir “otorite boşluğunu” ortaya çıkarmıştı. Geçici Hükümet ilk bakışta güçlü bir otorite aygıtı olarak görülüyordu, ancak devrimin başından itibaren Petrograd Sovyeti’ne göre daha az güç ve iktidar alanına sahipti, aslında resmi devlet otoritesini üstlenme görevi açısından kafası karışık olan Sovyet liderliğinin tanıdığı alan sayesinde ayakta kalıyordu. Ayrıca Geçici Hükümet’in “savaşa devam” tutumu birbiriyle ilişkili birçok siyasi-ekonomik krizle birlikte ülkeyi uçuruma sürüklüyordu. Gıda ve temel tüketim maddelerinin kıtlık durumunu yaratacak denli azalmasının yanında Rusya, Almanya ve Avusturya’ya karşı hala bir savaş halindeydi.
Lenin, yalnızca böyle bir kargaşa ve belirsizlik içerisinde olan ülkesine dönmüyordu, onun gelişi Nisan Tezleri diye anılacak metnin ülkeye getirilmesini de ifade ediyordu. Nisan Tezleri, Geçici Hükümet’in savaşa devam kararına karşı etkin bir sosyalist muhalefet, ikili iktidarın sonlandırılması ve bütün iktidarın Sovyetlere devri, büyük toprak sahiplerinin topraklarına el koyularak hızlıca yoksul köylülere dağıtımının örgütlenmesi vb. birçok siyasal çağrıyı içeriyordu.
ŞUBAT DEVRİMİ VE SONRASINDAKİ SÜREÇ
Ancak Lenin, ilk toplantılarda beklediği desteği bulamamıştı, bırakalım desteği, ciddi eleştiriler almıştı. 17 Nisan’daki tezleri ilk defa okuduğu Bolşevik Parti toplantısı, Molotov ve Kollontai’ın oyuna karşılık 13 karşı oyla tezlerin reddedilmesiyle sonuçlanmıştı. Petrograd Sovyeti’nin toplantısında ise Bogdanov tezleri “bir delinin sayıklaması” olarak eleştirmişti. Tezler, Plehanov’dan Kamenev’e, Goldenberg’e Menşevik ve Bolşevik liderlerinin çoğunluğu tarafından eleştiri konusu olmuştu. Bolşevik Parti’nin merkezi yayın organı Pravda’nın Nisan Tezleri’nin yayınlandığı sayısı "Lenin'in genel şeması, burjuva demokratik devrimin tamamlandığı ve sosyalist devrime geçişi önerdiği için bizce kabul edilemez" şeklinde bir notla çıkmıştı.
Nisan Tezleri’nin açtığı bu tartışmaların belli nedenleri vardı. Şubat Devrimi ve sonrasındaki sürecin 1905 Devrimi’nin yaklaşan günlerinde yine Lenin tarafından Bolşeviklerin genel devrim taktiklerini açıklayan ve İki Taktik olarak bilinen broşürün çizdiği şemaya uygun ilerlemediği düşünülüyordu. Bir demokratik devrim gerçekleşmiş ama Bolşeviklerin savunduğu “işçi sınıfı ve köylülüğün devrimci demokratik diktatörlüğü” kurulmamış, ikili bir iktidar aygıtı ortaya çıkmıştı. Peki, şimdi ne yapılacaktı? Demokratik devrimin sonuna kadar götürülmesi mi? Demokratik devrim, tüm talepleri (başta “siyasal özgürlük”) gerçekleştirilene kadar sürdürülmesi miydi? Nisan Tezleri’ne kadar Bolşeviklerin içinden çıkamadığı ikilem buydu. Lenin ise İki Taktik’teki siyasal rotayı yineleyecekti; işçi sınıfı ve yoksul köylülüğün tam hakimiyeti, tüm iktidarın Sovyetlere devredilmesi. Lenin’in tezlerde özellikle demokratik devrime ilişkin tespiti ve kopuşçu devrim çizgisi’ “Eski Bolşevikler” tarafından kolay anlaşılmadı. Çünkü eski formül ve mekanik, şematik devrim fikri partinin çoğunluğunda geçer akçeydi. Demokratik cumhuriyetin kurumsal bir biçim altında demokratik devrimin önüne koyduğu programları hayata geçirmesi ve ancak ardından sosyalist devrime ilerlenmesi bekleniyordu.
“DEVRİMCİ” TEZLERLE ÇÖZÜME KAVUŞTURULAN SORUNLAR
Lenin’de ise her şeyden önce devrim, belirli mekanik-şematik ajandalara göre değil, somut koşulları, sınıflar mücadelesini ve devrimi icra edecek kitlelerin örgütlülük düzeyine göre şekillenecekti. İki Taktik’teki tezleriyle çelişmeyecek şekilde demokratik devrimin belirli yönlerden, belirli özgünlüklerle gerçekleştiğini düşünüyordu. Çünkü Nisan Tezleri’nde ifade ettiği gibi; “işçi ve köylülüğün devrimci demokratik iktidarı” yalnızca bir siyasi kurumsallaşmayı değil, daha çok sınıflar arası bir ilişkiselliği, bir işbirliğini ifade ediyordu. İkili iktidarın bir tarafını oluşturan “işçi ve asker vekilleri sovyeti”, Lenin’e göre “işçi ve köylülüğün devrimci demokratik iktidarı”nın cisimleşmiş haliydi. Öyleyse şimdilik burjuvazinin önderliğindeki demokratik devrimin alanını genişletmek, gerçekleştirmediği görevleri üstlenmek, hiç bitmeyecek bir “demokrasi” oyalamacasına dönüşebilirdi. İktidar burjuvazi ve büyük toprak sahiplerinin eline geçmiş, burjuva demokratik devrim bu anlamda -ama sadece bu anlamda- tamamlanmıştı, artık sosyalist devrime doğru yürünmeli, bütün iktidar proleter-yarı proleter ittifakına, Sovyetlere devredilmeliydi. Mevcut “otorite boşluğunda” iktidarın karakteri, Rusya’nın geleceğini belirleyecekti. Lenin, iktidarın ele geçirilmesinin, ona karakterini kazandıracak sınıfın çıkarlarıyla şekillenmesi için en acil görev olduğunu düşünüyordu. Tezlerin parti çoğunluğu tarafından bir süre sonra kabul edilmesi ve koyulan siyasal görevlerin gerçekleştirilmesi sonucunda Ekim Devrimi, bir dizi görevinin yanında “demokratik görevleri” de başarıyla hayata geçirecekti.
Bu anlamda Nisan Tezleri, yalnızca Bolşevik Devrimi’nin gerçekleşmesi açısından tarihsel bir süreci değil, kesintisiz devrim, burjuva demokratik devrim, sosyalist devrime geçiş, işçi sınıfı ve köylülüğün devrimci iktidarı vb. uluslararası Marksist siyasetin bir dizi -bazıları hala tartışılan- temel sorununu “devrimci” tezlerle çözüme kavuşturması açısından da tarihin en önemli siyasal metinlerinden birisidir.
1 Lenin, Nisan Tezleri ve Ekim Devrimi, Çev. Muzaffer Erdost, Sol Yayınları, 2. Baskı, sf. 68
2 Lih, Lars T.(2017), Lenin, Çev. Aslı Önal, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, sf. 155
3 Lenin, Nisan Tezleri ve Ekim Devrimi, sf. 22