SES: Pandemiyle mücadelede işçiler, emekçiler ve halk olarak sürece müdahil olmalıyız
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, iktidarın aldığı koronavirüs önlemlerinin yetersiz olduğunu belirterek "İktidarın palyatif çözümlerine umut bağlamamalıyız" dedi.
Antalya | Fotoğraf: DHA
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada, iktidarın aldığı önlemlerin yetersiz olduğu belirtilerek “Pandemi ile mücadelede iktidarın palyatif çözümlerine umut bağlamadan işçiler, emekçiler ve halk olarak sürece müdahil olmalıyız” denildi.
AKP hükümetinin 1 Mart 2021 tarihinde aldığı normalleşme kararı ile birlikte vaka sayılarının hızla artamaya başladığını belirten SES, “Yeniden kısıtlama kararı alınan 13 Nisan 2021 itibari ile günlük vaka sayımız 60 bine dayandı. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise günlük 273 kişiye yükseldi. Turkuaz tabloda eleştirilere rağmen ısrarla yer verilen yeni hasta sayısı tırmanışa geçerek 2,723 kişiye yükseldi. Toplam vaka sayısı 4 milyona dayandı (3 milyon 962 bin 760 kişi), toplam can kaybı 34 bin 455 kişiye yükseldi. 13 Nisan 2021 itibari ile hayatını kaybeden sağlık emekçisi sayısı 391 kişiye yükseldi” dedi.
"ÖLÜMLERİN ARTACAĞI" UYARISI
Turkuaz tabloda aktif hasta sayısının yer almadığına dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi:
“Worldmeters’a göre günlük aktif hasta sayısı Türkiye’de 500 bini geçerek rekor kırmaya devam ediyor. Dün aktif hasta sayısı 503 bin 572 kişiye yükseldi. Aktif hasta sayısındaki dizginlenemeyen bu yükseliş, bulaş tehdidinin daha da artacağını gösteriyor. Ağır hasta sayımız ise 2,951 kişiye yükseldi. Aktif vakanın yükselmesi ile yüzde 0.6’ya kadar düşen ağır hasta oranı dünya ortalamasının (yüzde 0.4) halen bir buçuk katından daha fazla! Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu, ölümlerin daha da artacağı uyarısı ısrarla vurguluyoruz.”
ACİL ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Palyatif çözümlerle pandemi ile mücadele edilemeyeceğine işaret edilen açıklamada acil alınması gereken önlemler şöyle sıralandı:
- Zorunlu üretim ve hizmetler (gıda üretimi ve tedariki, belediye temizlik hizmetleri vb) dışında tüm alanlarda hizmetler ve üretim durdurularak sosyal hareketlilik asgari seviyeye indirilmesi sağlanmalıdır. Yani insanlar kalabalık işliklerde, fabrikalarda çalışmak zorunda kalmamalı, toplu taşıma araçları ile bir süre işe gitmemelidir. Bunun olabilmesi içinde insanlara 1 aylık ihtiyaçlarını karşılayacak kadar bütçede destek sunulmalıdır diyoruz.
- Yaygın test ve filyasyon sağlanmalıdır. Herkese yetecek kadar aşı tedarik edilmesi için çalışma yürütülmelidir. Aşılama risk grupları başta olmak üzere sağlık emek ve meslek örgütlerinin önereceği normlara göre uygulanmalıdır.
- 2021/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı COVID-19 kapsamında çalışanlara yönelik tedbirler ilgili yayınladığı genelgesinde sağlık çalışanlarının muaf tutması kabul edilemez bir durumdur. Pandeminin bütün yükü her zamanki gibi sağlık emekçilerine çıkarılmak istenmektedir. Sürekli dile getirdiğimiz gibi OECD ortalamasında kadrolu güvenceli istihdam ile personel açığını kapatın. 10’bin üzerinde haksız hukuksuz KHK’ler le işten attığınız sağlık emekçilerini işlerine iade edin diyoruz. O zaman angarya çalışmak zorunda kalmayız. İzinlerimiz iptal edilmez, emeklilik hakkımıza göz dikemezsiniz. Kronik hatalığı olan, 10 yaş altı çocuğu olan sağlık emekçileri de idari izinli sayılmış olur.
“SAĞLIKÇILAR VE EMEKÇİLER ÇARKLARIN DÖNMESİ UĞRUNA ÖLÜME GÖNDERİLİYOR”
Resmi rakamlara göre Kovid-19'dan 391 sağlıkçı ve 35 bin vatandaşın sermayenin çarklarının dönmesi uğruna ölüme gönderildiği vurgulanan açıklamada, “Ne biz ne de bir tek yurttaşımız artık önlenebilir bir hastalıktan dolayı ölüme gönderilmemeli ve sorumluluk, çarkları döndüren emekçiye yüklenmemelidir. Çünkü hiçbir emekçinin salgının kontrol altına alınamamasında sorumluluğu yoktur. Küresel salgın yönetiminin sorumluluğu devletlerin sorumluluğundadır. Vatandaşların sağlık ve güvenliğinden sorumlu olanlar, onlara sorumluluk yükleyemezler. Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak siyasi ve ekonomik kaygılarla hareket eden politika yapıcılarının salgının bu denli yapılmasından kaynaklı hesap vermeleri gerektiğini ve yasaklarla salgının yönetilemeyeceğini bir kez daha tekrar ediyoruz. Yasaklar değil, gerçek ve bilimsel önlemler alınmasını, sosyal devlet olmanın gereklerinin yerine getirilerek ödediğimiz vergilerin akıtıldığı muslukların kesilmesini ve tüm yurttaşların sosyal koruma şemsiyesinin altına alınmasını istiyoruz. Pandemi ile mücadelede iktidarın çarkların dönmesi uğruna palyatif çözümlerine umut bağlamayarak işçiler, emekçiler ve halk olarak daha fazla ölmemek için sürecin yönetimine dahil olmalıyız.” denildi. (HABER MERKEZİ)