17 Nisan 2021 00:55

CHP'li Yavuzyılmaz: Her musluğun başında aynı kişiler var!

CHP'li Deniz Yavuzyılmaz arpalığa çevrilen kurumlarda bir avuç zümrenin birden fazla görev, huzur hakkı, maaş, lüks makam araçları ve maddi olanaklardan nasıl faydalandığını anlattı.

Fotoğraf: AA&Freepik

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Kriz, pandemi ve işsizlikle artan yoksulluğa rağmen AKP’li bürokrat ve siyasetçilerin kamu kurumlarında birden fazla görevde bulunarak birden fazla ücret alması tepki çekiyor. Başta kamu bankaları olmak üzere aynı isimlerin doldurduğu koltuklar, iktidarın giderek Saray çevresinde dar bir grubun elinde nasıl toplandığını da gözler önüne seriyor. Konuya ilişkin sorularımızı yanıtlayan TBMM KİT Komisyonu Üyesi ve CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, arpalığa çevrilen kurumlarda bir avuç zümrenin birden fazla görev, huzur hakkı, maaş, lüks makam araçları ve maddi olanaklardan nasıl faydalandığını anlattı.

İktidarın önemli kuruluşlarda aynı kişilere birden fazla görev vermesi süreci nasıl gerçekleşti?

AKP özellikle kadrolarını kaybetmeye başladığı, yeni kadrolar üretemediği süreçte devlet kurumlarını çok dar bir zümreyle adeta işgal etmeye başladı. Bunun için de hem kamu kuruluşlarını, hem de kamu özel ortaklığında yönetilen şirketlerin yönetimlerine AKP’li bürokratları yerleştirdiler.

Kimler mesela?

Mesela Hüseyin Aydın; geçtiğimiz günlere kadar Ziraat Bankası Genel Müdürüydü. Kendisi aynı zamanda Türkiye Bankalar Birliği Başkanıydı, üçüncü görevi hâlâ Ziraat Katılım Bankası Yönetim Kurulu Başkanı. Dördüncü olarak Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi, beşinci görevi Turkcell’in yönetim kurulunda... Aslında devamı da var. Hepsinden ya maaş ya huzur hakkı ya prim alıyor. Bu kişiye Turkcell’in yönetim kurulu üyesi olarak genel kurulu toplantı tutanaklarına göre yıllık 250 bin avro, yönetim kurulu üyelerine ise yıllık 100 bin avro huzur hakkı ödenmesine karar verilmiş.

KREDİYİ KENDİ KENDİNE VEREBİLİR

Turkcell’in Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aksu 250 avro huzur hakkı alıyor. Aynı zamanda yakın zamana kadar Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısıydı, hem de Türk Eximbank’ın Yönetim Kurulu Başkanıydı. Bu ne demek? Turcell’in Yönetim Kurulu Başkanı olarak Eximbank’a giderek “Ben kredi talep ediyorum” diyor, sonra da masanın diğer tarafındaki boş koltuğa oturup Eximbank’ın Yönetim Kurulu Başkanı rolüyle kendisinin yaptığı kredi başvurusunu kendisi kabul edip etmemeye karar veriyor. Bu akıl alır gibi bir şey değil!

Devletin en yüksek devlet memuru kavramı var. Öyle bir parametre oluşturuyor ki; devlet kuruluşlarındaki yetkililerin maaşı buna göre endeskleniyor. Türkiye’de en yüksek devlet memuru Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanıdır. O da Metin Kıratlı. Onun da üç görevi var. En yüksek devlet memurunun hiç boş vakti kalmayacağını düşünürsünüz. Kendisi nasıl boş zaman yaratıyorsa, aynı zamanda Borsa İstanbul’un yönetim kurulunda ve YÖK üyesi. Bu üç görevden toplam aylık 84 bin 702 TL maaş alıyor. Aslında maaşları faydalandığı hakların yanında çok küçük kalan bir tutar.

"MAAŞ DIŞINDAKİ HAKLAR İNCE İNCE DÜŞÜNÜLMÜŞ"

Hangi haklardan bahsediyorsunuz?

Borsa İstanbul’un 26 Mart 2021 tarihinde yapılan genel kurulunun toplantı tutanağına göre, huzur hakkı ücreti yönetim kurulu üyeleri için aylık 24 bin TL olarak belirlenmiş. Ancak makam aracı tahsisi, yolculuk konaklama, harcırah, temsil ödeneği haklarından yararlanması, ailesinin sağlık yardımlarından yararlanması olarak hakları sıralanıyor. Koronavirüs pandemisinde maske dağıtamayanlar, bu konuları çok güzel, ince ince düşünmüşler! Hatta aynı tutanaklarda yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin başka yerlerden de ücret alması durumunda ortaya gelir vergisi çıkacağı, bunun da Borsa İstanbul tarafından karşılanacağı belirtiliyor. Tüm bu kararlar genel kurulda oy birliği ile kabul ediliyor. Bir kişi de “Vatandaş yoksulluk sınırı altında yaşıyor, esnaf kepenk kapatıyor, gençler iş bulamıyor” diye düşünmüyor.

DİĞER İKİ MAKAM ARACINI KİM KULLANIYOR?

YÖK üyesinin parası da en yüksek devlet maaşına endekslenerek tespit ediliyor. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı da aynı zamanda YÖK üyesi. Kendi maaşı artınca YÖK’ten aldığı da artıyor. O maaşın yüzde 165’i kadar YÖK’ten para alıyor. Bir ayda elinde geçen toplam para 84 bin 702 TL. Burada ilginç konulardan biri de şu; Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanına bir makam aracı tahsis ediliyor. Ancak Borsa İstanbul Yönetim Kurulu üyesi ve YÖK üyesi olarak da birer makam aracı alıyor. Üç makam aracı alan Kıratlı’nın diğer iki makam aracını kim kullanıyor?

BİR GÖREV ÇİFT MAAŞ

TMSF başkanının maaşı da en yüksek devlet memuru maaşına endeksli ama burada farklı bir durum var; bu kez tek görev iki maaş alıyor. Yeni bir boyut kazandırmışlar. Bankacılık Kanunu’na göre TMSF Başkanı en yüksek devlet memuru maaşını alır. Bu maaş da 22  bin 906.77 TL. Fon başkan ve üyelerine birinci fıkraya göre belirlenen ücretlerinin tutarında damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye tabi tutulmaksızın her ay tazminat verilir. Aldığı maaş kadar tazminat alıyor. Neden? Belli değil. Yani iki maaş alıyor. Fon kurulu üyeleri de başkanın yüzde 95 oranında maaş alıyor. Yani TMSF başkanı aylık net 45 bin 813.54 TL maaş alıyor, fon kurulu üyeleri de 43 bin 522.86 TL maaş alıyor. Aynı zamanda TMSF başkanı ve fon kurulu üyelerinin görev süresi sona erse de 2 yıl boyunca her ay bu maaşları almaya devam ediyor. Bu kanun da 1 Kasım 2005 tarihinde yürürlüğe girmiş.

İKRAMİYELER HER YIL ARTIYOR: 2, 4, 6...

Türk Telekom yönetim kurulu maaşlarını tespit etmek için çok araştırmak zorunda kaldık. 2021 yılında toplam aylık maaş tutarı 33 bin 849 TL. İlginç olan 2019 yılında kendilerine iki maaş ikramiye belirlemişler. 2020’de, 4 ikramiye, bu yıl 6 ikramiye olmuş. Bunlar aynı zamanda çoklu görev alan kişiler. Türk Telekom Başkanı Ömer Fatih Sayan aynı zamanda Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı, PTT yönetim kurulu üyesi ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Genel Müdürü.

RAKAMLAR SAKLANIYOR

Tabii bu rakamlar da saklanıyor. Bunu tespit ederken Telekom’un 2021 yılında yapılan genel kurul tutanaklarına baktım. Orada yönetim kurulu üyerinin maaşı 2020 yılı maaşı + TÜFE+ 6 maaş ikramiye verilecek deniyor. 2020’ye baktık 2019’a göre deniyor, 2019’a gidiyoruz orada 2018’e göre diyor... Sonunda 2018’de yakaladım. Orada 15 bin TL net maaş + 2 maaş ikramiye diyordu. Ülkenin hazinesine adeta hortum bağlanmış. AKP’li bürokrat ve yandaş şirketlere aktarılan büyük kaynaklar var.

AKP’nin kitle tabanı yaratmasında dağıttığı yardımların önemli bir etkisi oldu. Şimdi kamu kaynakları çok dar bir kesimde birikiyor. Bu dengesizliğe giden süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sosyal devletin görevi aslında bu, muhtaç etmeden yardım etmektir. Burada kaynakların hem yandaş şirketlere peşkeş çekilmesi, hem de devlet yönetimini daha sıkı elde tutmak için dar bir yönetime hapsetmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla liyakatli insan yokmuş gibi bu kadar kritik devlet kurumlarındaki görevleri aynı kişilere vermeye devam ediyorlar. Ayrıca bu kadar üst düzey görevlerin üstesinden bir kişinin gelmesi mümkün değil. 1 kişiye 5-6 görev veriliyor. Sadece aldıkları maaşlar değil, bu makamlardaki görevlerini yapmamalarından da bahsediyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Ercüment Akdeniz sağlık çalışanlarıyla buluştu: Güvenceli iş için alanlarda olmalıyız

SONRAKİ HABER

Berlin’de binlerce kiracı sokağa çıktı: Kiraları frenlemeyeni biz frenleriz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa