KADOSAN'da çalışan bir işçi yazdı: Patronlar için çocuk işçi cenneti
“Kim çocuk işçi çalıştırmak yasak derse koca bir yalan söylüyor demektir. Gelsinler de KADOSAN’da çocuk işçi cennetini ve cehennemini görsünler.”
Temsili fotoğraf: Pixabay
KADOSAN’da çalışan bir işçi
İstanbul
Ben Oto, Boya, Kaporta Sanayi Sitesi B Blok’ta çalışan 17 yaşında bir işçiyim. Bu zor koşullarda 3 bine yakın işçi çalışıyor. 8 yaşından 16 yaşına kadar çalışan arkadaşlarım var. Ailelerimizin çoğu meslek öğrenelim diye bizi okuldan alıp ‘Eti senin, kemiği benim’ misali patronlara teslim ediyor. Bir kısım patronlar akrabalarını işyerlerinde çalıştırıyor. 8 yaşındaki bir çocuk niye gelip arabanın altına girip çalışsın? Onun oyun oynama, okula gitme zamanı. 8 yaşındaki bir çocuğun, 13-14 yaşlarındaki çocukların çalıştırılmasının yasak olması lazım. 8 yaşındaki çocuğu bir hafta çalıştırıp 100 lira, bizi çalıştırıp 300 en fazla 400 lira vermek vicdana sığar mı? Sığmaz ama soran kim, denetleyen biri var mı? Yok. Kim çocuk işçi çalıştırmak yasak derse koca bir yalan söylüyor demektir. Gelsinler de KADOSAN’da çocuk işçi cennetini ve cehennemini görsünler.
KADOSAN patronları İMES’teki çıraklık okulu ve mesleki eğitim merkezinden eğitim alan çocuk işçileri tercih ediyorlar. Ben Sancaktepe’de endüstri meslek lisesinde okuyorum, ama ailemin geçimi için burada çalışmak zorunda kaldım. Ne okulda başarılı oluyorum, ne de bir gelecek kurabiliyorum. Ailemin bütçesi 3 bin 500 liraydı. Ben de en azından asgari ücret girsin evimize diyerek çalışmaya başladım. Yanılmışım. Durum böyle değil.
Bizi cuma namazlarına zorluyorlar. Alevi’ymişin, başka bir dine ve inanca mı aitsin fark etmiyor. Ramazanda oruç tutmak zorundasın. Her şey kara düzenle oluyor. Bu salgın hastalık döneminde ellerimizi yıkamadan yemek yiyoruz. Çok arkadaşımız hastalandı, üstelik ailesine bulaştırdı. Kimin umurunda ki? Geçmiş olsun deyip çalışmaya devam diyorlar. Yol parası vermiyorlar, servis yok. Yemek paralarını çoğu işçi arkadaşlarımız cebinden veriyor.
Küfür ve hakaretin yanında dövülen çocuk işçiler var. Kim nereye gidecek, kime şikayet edecek bilmiyor. Çoğu işçi arkadaşımızın sigortası yok. Hele Suriyeli, Afgan ya da Özbek ise onların hiç hakkı yok. Karın tokluğuna çalışmaya razı oldukları için onlara daha acımasız davranıyorlar. Bağırmak geliyor içimden, KADOSAN açık cezaevidir diye.