21 Nisan 2021 00:35

Çanakkale Tabip Odası Başkanı: Bakan’ın açıkladığı yoğun bakım oranları doğru değil

Risk haritasında birinci olan Çanakkale’de önlem alınmıyor. Uzmanlar, Sağlık Bakanlığının açıkladığı yoğun bakım doluluk oranın doğru olmadığını belirterek "Halkı yanıltmayın" diye seslendi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Cihan ÇELİK
İstanbul

Sağlık Bakanlığının 10-16 Nisan risk haritasında 100 bin kişide görülen Kovid-19 vaka sayılarına göre en fazla vakanın olduğu il Çanakkale oldu. Kentte haftalık vaka sayıları 8 Şubat’ta yüz binde 37,61 iken 26 kat artarak 10-16 Nisan haftasında 962,98’e çıktı. Çanakkale Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıkladığı 100 bin nüfusta vaka sayısı en fazla artan 5 il içerisinde de yer alıyor. 

Kentte pandemi yönetiminin iflas ettiğini, hastanelerin dolduğunu söyleyen Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın "Çanakkale’de yoğun bakım doluluk oranını yüzde 67,1" açıklamasının doğru olmadığını belirtti. Erensoy, "Devlet hastanesinin doluluk oranı yüzde 85. Diğer hastaneler de bizden iyi durumda değil. Sağlık Bakanının verdiği doğru bir rakam değil” ifadelerini kullanarak halka doğru bilgi verilmemesine tepki gösterdi. SES Çanakkale Eş Başkanı Canan Coşkun ise gelinen süreçte yeni yoğun bakımlar açılmasına rağmen kimi hastaların entübe vaziyette yer ve yatak beklediğini belirtti. İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu ise kentteki sahil bantları ile park ve bahçelerin 17 Mayıs tarihine kadar kapanmasına dışında somut bir adım atmış durumda değil.

"İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ NEDEN ÖNLEM ALMADI?"

Kentteki vaka artışı sebeplerinin bilgisinin İl Sağlık Müdürlüğünde olduğunu ancak yetkili kurumun gerekli önlemleri almadığını belirten Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, “Artışın sebebini biz bilmiyoruz çünkü bizimle paylaşılmıyor. Ama bu veriler ve nedenleri İl Sağlık Müdürlüğünün elinde. Yöneticilerin vaka kaynağı ve taşıyıcıları tespit edip karantina uygulaması gerekiyordu. Ancak bu 1 aylık süreçte Çanakkale’de etkili bir önlem görmedik. Son noktaya gelinceye kadar İl Sağlık Müdürlüğü artışın kaynağını görmemiş olamaz. Nereden kaynaklandığı ne tarafa yöneldiğini gayet iyi görmüşlerdir. Neden önlemediler? Neden taşıyıcıları tespit etmek yerine ekstra testler uygulamadılar? Neden karantina uygulamalarını artırmadılar? Neden bu kaynakların bütün şehre yayılmasına izin verdiler? Çanakkale pandemi yönetimi iflas etmiştir" diye konuştu. 

"20 MİLYONLUK İSTANBUL’LA YARIŞIYORUZ"

Çanakkale’nin il merkezinin 100 bin nüfuslu küçücük bir şehir olduğunu toplam nüfusunun 300 bin olduğunu belirten Erensoy “Ama vaka oranında 20 milyonluk İstanbul’la yarışıyoruz. Bunun anlamı siz yönetememeyi bırakın kenti mahvetmişsiniz. Yaklaşık 20 milyon nüfuslu İstanbul’dan daha kötü durumdayız. Sağlık çalışanları günde 12 saat, 24 saat boşuna çalıştı demektir. Bizimle dalga geçildiğini düşünüyoruz” dedi. Bakan Koca’nın "Kısıtlama ve tedbirler artış hızını düşürmeye başladı" açıklamalarını "komedi" olarak niteleyen Erensoy, “Önlem falan yok ortada. Çanakkale’de açık alanlar, sahiller insanlara kapatılmış durumda. Başka bir çözüm yolu sunulmuyor. İnsanlara ‘Evde oturun ya da işe gelin’ denilerek kapalı alanlar sunuluyor” dedi.   

"YENİ AÇILAN YOĞUN BAKIM İKİ GÜNDE DOLDU"

Çanakkale’deki tek devlet hastanesinin 4. yoğun bakımının cuma günü açıldığını pazar günü dolduğu bilgisini veren Erensoy, “Öyle bir sayıya ulaştık ki bu alınan önlemlerle olabilecek gibi değil” dedi. Bakan Koca’nın kentteki yoğun bakım oranını yüzde 67,1 olarak açıklamasının doğruyu yansıtmadığını belirten Erensoy şu bilgileri paylaştı: “Bakan yüzde 67 dedi. Türkiye ortalaması yüzde 69 bu sayı akıl alır sayı değil. Yoğun bakımlara baktım 36 yataktan 5 boşumuz var. Devlet hastanesi olarak en az yüzde 85 doluluk oranımız var. Sağlık Bakanının verdiği doğru bir rakam değil. Diğer hastanelerde bizden iyi durumda değil. Halka doğru yönlendirme yapmıyorsunuz. Yoğun bakımlar doluyor, hastalardan biri ölünce ya da servise alınca yer açılıyor ancak.” 

"YÖNETİM KRİZİ YAŞANIYOR"

19 Nisan’da toplanan İl Pandemi Kurulundan çıkan kararları da eleştiren Erensoy, il ve ilçeler arası dolaşımın sınırlandırılmasına yönelik basit önlem kararlarının bile çıkmadığına dikkat çekerek “İl Pandemi Kurulu kendi şehrine özel önlemler almalı. Vaka sayısı 200 olanla 900 olan şehirler için alınan kararlar aynı olabilir mi? Şu anda durum böyle. Bu ölümleri göze alıyoruz demektir” diye ekledi. Çanakkale’de İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Taşçı ile Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi Başhekimi Ufuk Tali arasında iki yıldır devam eden bir iktidar kavgası olduğunu da dile getiren Erensoy şöyle devam etti: “Pandemi yönetimiyle ilgili birbirlerinin dediklerini yapmıyorlar. Bu kadar kötü koşullarda olmamamızın bir sebebi de bireysel hesaplarının peşinde bir yönetim krizi yaratmalarıdır. Başhekimimiz 10 gün rapor aldı. Yerine başhekim atanmadı. 3 gün sonra muhtemelen siyasi baskılardan dolayı geri dönmek zorunda kaldı. Neyin kavgası bu anlamıyoruz. Bizler sağlık çalışanları bu kavganın ortasında kalmış durumdayız. Böyle bir dönemde yönetim krizi yaratmaya kimsenin hakkı yok” dedi.

"SOSYAL DESTEK SAĞLANARAK 14-28 GÜN KAPANMA UYGULANMALI"

Kentte acilen sosyal destek sağlanarak 14-28 gün tam kapanma uygulanmasını isteyen Erensoy, “İl ve ilçeler arası geçiler engellenmeli. Poliklinik sayısı azaltılmadı, hastaneler yeniden düzenlenmeli, poliklinik başvuruları kısıtlanmalı. Aşılama kesinlikle daha hızlı olmak zorunda” diyerek önerilerini sıraladı. Erensoy Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin sadece pandemiye baktığını, kentteki en büyük ve tek devlet hastanesi olan Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesinin de acil ve öncelikli vakaları bakması gerektiğini dile getirdi.

"ENTÜBE OLUP YER BEKLEYENLER VAR"

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şubesi Eş Başkanı Canan Coşkun da kontrolsüz normalleşme ve mutasyonlu virüsün yaygınlaşması, kentin kendine özgü tarihi ve kültürel özellikleri nedeniyle yaşanan toplumsal hareketliliğin vakalardaki artış neden olduğunu ve buna karşı herhangi bir önlem alınmadığına dikkat çekti. Coşkun, İl Hıfzıssıhha Kurulu'nun son kararıyla kordon boylarını, sahilleri, parkları, bahçeleri ve yürüyüş yollarını kapattığını hatırlatarak "Yani alınması gereken önlemler alınmamış, halkın sosyal mesafeyi koruduğu açık havada rahatlama ferahlama alanları yasaklanmıştır” diye belirtti.

Hastaneleri düzgün bir şekilde organize edilmediği için işlerin anlık alınan kararlarla yürütülmeye çalışıldığı ve bu nedenle ne hasta güvenliği ne de çalışan güvenliği doğru düzgün sağlanamadığını ifade eden Coşkun, "Bu önlemlerin alınmaması dahi hastalık -ölüm oranlarını etkiliyor" diye konuştu.

"SERVİSLERDE YÜZDE 90'IN ÜZERİNDE HASTA YATIYOR" 

Gelinen süreçte yeni yoğun bakımlar açılmasına rağmen kimi günler hastaların entübe vaziyette yer ve yatak beklediği bilgisini veren Coşkun, “Kentte bu süreçte hastanelerde yer bulmak çok zor. Reanimasyon YB, KVC YB, Koroner YB, Nöroloji YB, Yeni Doğan YB üniteleri pandemi öncesi de pek boş kalmazdı, pandemi sürecinde de yer bulmak zor. Yine 4 Covid Servisi de tamamen dolu. An itibari ile servislerde 90’ın üzerinde hasta yatıyor. İlçe devlet hastanelerinde de durum benzer” dedi.

"TAYİNLE GELEN SAĞLIKÇININ 20 GÜNDE 3 KEZ YERİ DEĞİŞTİRİLDİ"

Hastane idarelerinin para kazanma hırsı ve performans baskısı ile bazı branşlarda halen acil olmayan ameliyatların yapıldığına ve bunun hastanelerin yükünü artırdığına vurgu yapan Coşkun “Personel eksikliği, kuralsız ve angarya çalışma da sağlık emekçilerinin çalışma koşullarını giderek zorlaştırıyor. Örneğin, yeni gelen arkadaşımız, 20 gün içinde 3 yer değişti. Ve son olarak hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen kovid yoğun bakımda görevlendirildi. Yatak, ventilatör ve dört duvarı yoğun bakım zanneden bir zihniyet tarafından yönetilen bir sağlık sisteminin içine hapsolduk. Bakanlığımızın yıllardır öve öve bitiremediği sağlıkta kalite yönetiminin pandemi sürecinde tamamen çuvalladığı, alanda görülmediği, evrak ve bürokrasiden başka bir işe yaramadığı görülmüştür” diyerek il pandemi kurulunun acilen yeniden düzenlenmesini ve meslek örgütlerinin bu kurulda yer alması gerektiğini söyledi.

"İL UMUMİ HIFZA KURULU VALİLİK VESAYETİNDEN KURTARILMALI"

Coşkun, önerilerini şöyle sıraladı: “İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu acilen Valilik vesayetinden kurtarılmalıdır. Kentin dinamiklerini, özgül yapısını gözetmeden alınan Kurul kararlarında Valiliğin basıncının olduğu anlaşılmaktadır. Yerel yönetim organı Belediyelere ve ilin yerel sağlık örgütlerinin temsilcilerine söz ve inisiyatif hakkı tanınmadığı görülmektedir. Kurul, İl Pandemi Kurulu olarak hızlıca ve yeniden yapılandırılmalı, sağlık alanındaki emek ve meslek örgütlerinin (sendikaların, derneklerin, tabip odasının, eczacılar odasının, veteriner hekimler odasının, diş hekimleri odasının) temsilcileri dahil edilmeli, tüm sorunlar özgürce tartışılabilmeli, söz ve karar hakları kısıtlanmadan, bütün önerileri karara dönüştürülmelidir. Zorunlu üretim ve hizmetler (gıda üretimi ve tedariki, belediye temizlik hizmetleri vb) dışında tüm alanlarda hizmetler ve üretim durdurularak, sosyal hareketlilik asgari seviyeye indirilmelidir. Kimse kalabalık işlerde, fabrikalarda çalışmak zorunda kalmamalı, toplu taşıma araçları ile bir süre işe gitmemelidir. En az 14, tercihen 28 günlük tam kapanma uygulamasına geçilmelidir.”

ÖNCEKİ HABER

SMA teşhisi konulan 1 yaşındaki Zeynep Sare için yardım kampanyaları düzenleniyor

SONRAKİ HABER

META-SU işçilerinin görev değişikliğine Belediye İş’ten tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa